ABD Başkanı Trump, görev süresinin ilk 100 günü sona ererken birçok zorlukla karşı karşıya. Harcama yasası nedeniyle hükümetin kapanma riski sürerken, Kongre Meksika duvarına ikna olmadı. Göçmenler için ayrılan fonlardaki kesinti mahkeme engeline takıldı. Bürokraside ise 530 üst düzey pozisyondan sadece 37’sine atama yapılabildi.
ABD’de başkanların ilk 100 günü, vaatlerini ne derece yerine getirdiğinin görülmesi açısından dikkatle izleniyor. 20 Ocak’ta yemin ederek göreve başlayan Donald Trump da Beyaz Saray’da 100 günü geride bırakmak üzere. Ancak bu dönemin sonunda gelen bütçe krizi, ABD Başkanı’nın elini kolunu bağlamış durumda. Trump yönetiminin sunacağı bütçe tasarısı yarına kadar Kongre’den geçmediği takdirde, hükümetin kapanması gündeme gelecek. Bu durumda güvenlik ve sağlık gibi acil birimler dışında bütün federal hükümet kurumlarının işleyişi duracak.
Trump yönetimi ise bunun önüne geçmek için ilk adımı attı. Trump’ın danışmanlarından Kellyanne Conway, Merksika sınırına duvar örülmesi için talep edilen paranın bütçe tasarısında yer almayacağını açıkladı. Meksika duvarı, Donald Trump’ın en önemli seçim vaatleri arasındaydı. Ancak Trump, Twitter’dan yaptığı açıklamada duvardan vazgeçtiğini reddederek “Sahte medyanın duvar konusunda fikir değiştirdiğim yönündeki haberlerine inanmayın. Duvar inşa edilecek ve uyuşturucu, insan kaçakçılığını önlemeye yardımcı olacak” dedi. Trump’ın bu duvarı örmek istemesinin sebebi ise Meksika’dan ABD’ye kaçak göçmen girişini önlemek. Trump’a göçmenlerle ilgili bir darbe de yargıdan geldi. ABD Başkanı’nın, göçmenler için ‘barınak şehir’ statüsünde olan kentlerin federal yardım fonlarını kesmeye yönelik başkanlık kararnamesi, mahkeme tarafından iptal edildi. ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı William Orrick, kararında Trump’ın, kararnameyi ‘kendi göçmen politikasını benimsemeyen eyaletlere karşı silah olarak kullandığını’ belirtti. Trump’ın daha önce de yedi Müslüman ülkeye yönelik vize ve iltica kısıtlaması içeren iki kararnamesi yargı engeline takılmıştı.
Trump’ın başını ağrıtan bir başka konu ise bürokrasideki belirsizlik. Trump yönetiminin Senato onayına bağlı 530 üst düzey atama yapması gerekiyor. Ancak 100’üncü günü yaklaşırken Trump, bu mevkilerin yalnızca 26’sına atama yapabildi. 37 aday ise Senato’dan onay bekliyor. Önceki Başkan Barack Obama ise ilk 100 günü itibariyle 69 atama yapmış, 118 tane de Senato’da onay bekleyen ataması bulunuyordu. Trump’ın Senato’ya gönderdiği bir ismin burada onaylanmasının, ortalama 29 gün sürdüğü belirtildi. Bu durumun, hükümetin düzgün işlemesini engellediği ve Washington’da belirsizliğe neden olduğu ifade edildi.
‘GÖÇMEN MAĞDURLARI OFİSİ’ TEPKİ ÇEKTİ
ABD İç Güvenlik Bakanlığı, ülkede göçmenlerin işlediği suçların “kurbanı” ABD vatandaşları için ofis açıyor. Göçmenlerin Karıştığı Suçların Mağdurları (VOICE) adı verilen ofisin, şüphelilerin göçmenlik prosedürleri hakkında mağdurları bilgilendirmeyi amaçladığı belirtildi. Ofise karşı çıkanlar, bunun yanlış bir adım olduğunu ve çeşitli araştırmaların, göçmenlerin ülkede dünyaya gelen ABD vatandaşlarından daha az suç işleme eğiliminde olduğunu ortaya koyduğunu kaydediyor. ABD Başkanı Donald Trump, daha önce ülkesindeki yasadışı göçmenleri ‘tecavüzcü’ ve ‘uyuşturucu satıcısı’ olarak nitelemiş, iki-üç milyon civarında mülteciyi sınır dışı edeceklerini söylemişti. Trump, Meksika duvarı ve Müslüman ülkelere seyahat kısıtlaması kararlarını da aynı gerekçeyle savunmuştu.
İSLAMOFOBİK EYLEMLER YÜZDE 1000 ARTTI
ABD’de Donald Trump’ın göreve gelmesinden bu yana, Gümrük ve Sınır Kontrolü yetkililerinin karıştığı İslamofobik eylemlerin yüzde 1000 oranında artış gösterdiği açıklandı. Sivil toplum örgütü Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi’nin (CAIR) raporunda, yetkililerin Müslümanlara yönelik fişleme faaliyetinde de bulunduğu kaydedildi. Trump göreve geldikten sonra 374 İslamofobik vaka yaşandı. Geçen yılın ilk üç ayı içinse bu sayı 16’ydı. CAIR’in İslamofobi’yi izleyen biriminin başında bulunan Corey Saylor, “Bize rapor edilen vakaları dikkatle inceliyoruz. Bunların yaklaşık yarısını kabul etmiyoruz” dedi. Sınır ve gümrük kontrollerinde Müslümanlara ayrımcılık yapılmasının yeni bir şey olmadığını belirten Saylor, buna karşın Trump dönemindeki artışın endişe verici olduğun kaydetti.
BEYAZ SARAY VE KONGRE ARASINDA FLYNN GERİLİMİ
ABD Başkanı Donald Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’in Türkiye ve Rusya’dan lobi faaliyetleri adı altında para alarak ‘yasaları çiğnemiş olabileceği’ belirtildi. Temsilciler Meclisi Denetim Komisyonu Başkanı Jason Chaffetz, “Emekli bir asker olarak Rusya, Türkiye ya da bir başka ülkeden bu kadar basit şekilde para alamazsınız” dedi. Jason Chaffetz ile komisyonun bir diğer üyesi Elijah Cummings, Flynn’in yasaları deldiği görüşünü savunan Savunma Bakanlığı raporunu incelediklerini söyledi. Flynn’in ayrıca Şubat ayında yaptığı gelir beyanında Türkiye ve Rusya’dan aldığı miktarı deklare etmediği belirtildi. Ancak Beyaz Saray, Flynn’in gelirlerini ortaya koyan belgeleri talep eden komisyona olumsuz yanıt verdi.
OBAMA İRANLI ‘TERÖRİSTLERİ’ BIRAKMIŞ
İran ve büyük devletler arasında 2015 sonunda imzalanan nükleer anlaşmaya ilişkin ilginç bir iddia ortaya atıldı. Amerikan Politico dergisi, anlaşma kapsamında ABD ile İran arasında yapılan tutuklu takasında, dönemin Başkanı Barack Obama’nın ‘terör ya da başka bir şiddet suçundan hüküm giymemiş siviller olduğu’ şeklindeki açıklamasını gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. ‘Yönetimin farklı kademelerindeki önemli isimler ve mahkeme kararları başta olmak üzere belgeler üzerinde kapsamlı bir inceleme yapan’ dergi, söz konusu anlaşma çerçevesinde serbest bırakılan yedi İran vatandaşından üçünün yasadışı şekilde ‘İran’a yerden hava füzeler ve kruz füzelerinde kullanılan ABD yapımı mikroelektronik malzeme tedarik ettiğini’ aktardı.
