Avrupa Birliği’nin Ankara ile gerginlik siyaseti izlediği dönemde Brüksel’den kritik çağrı geldi: AB-Türkiye ilişkileri kopma noktasına gelemeyecek kadar güçlü. Gümrük Birliği müzakereleri hemen başlatılmalı.
Türkiye ile AB ilişkilerinin gergin seyrettiği dönemde Brüksel’den önemli açıklama... AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin özel danışmanı Nathalie Tocci, Gümrük Birliği müzakerelerinin başlatılması gerektiğini söyledi. Roma merkezli Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Tocci, AB-Türkiye münasebetlerinin kopma noktasına gelemeyecek kadar güçlü olduğunu vurguladı.
Avrupa’nın Türkiye’yi kaybetmeyi göze alamayacağını belirten Tocci “Bunu nasıl önleyebiliriz?’ Gümrük Birliği’nin güncellenmesi Türkiye’ye yardım edilebileceğimiz elimizdeki sınırlı imkânlardan biri” dedi. DW Türkçe’ye konuşan Tocci, ilişkilere siyasi alandaki iniş çıkışlardan bağımsız olarak, yapısal perspektiften bakılması gerektiğini kaydederek şunları söyledi: AB ülkelerinden Türkiye’ye sermaye akımları, ticaret, teknolojiyi esas aldığımızda, aslında taraflar arasındaki bağların daha da güçlenmekte olduğunu çok açık bir şekilde görüyoruz. Enerji, göç ve terörle mücadele gibi alanlarda devam eden güçlü bir işbirliği var. Bunlar her iki tarafın da, işbirliğini sürdürmenin gerekli olduğunun bilincinde olduklarını gösteriyor.
Tocci şöyle devam etti: Türkiye-AB ilişkilerinde güvenliğin yanı sıra ticaret, göç, halklar arası ilişkiler gibi çok geniş bir yelpazeyi kapsayan bir iç içe geçmişlik söz konusu. Mevcut siyasi iklimi dikkate aldığımızda, tam üyelik müzakereleri, gerilimin aşılması için gerçekçi bir seçenek oluşturmuyor. Gerilimin aşılması için reçete Gümrük Birliği’nin yenilenmesi için siyasi bir yöntem bulunması. Çünkü Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, kamu ihaleleri, uyuşmazlıkları çözme gibi alanları kapsayacak. AB üyelik süreci gibi geniş kapsamlı olmasa da, mutabık kalınacak kurallar zemininde güçlü, kapsamlı bir ilişki inşa edilmesini sağlayacak. Ayrıca Gümrük Birliği’nin yenilenmesi, AB’nin de çıkarına. AB ile Türkiye arasında kurallara dayalı bir ilişki kurulabilmesi, 28 AB üyesi ülke arasında en çok Almanya’nın çıkarına.
Avrupa Birliği, Türkiye’yi aslında ailenin bir parçası olarak görüyor. Bu nedenle demokrasi standartlarında geriye gidişin olması kabullenilemiyor. Türkiye’de demokrasi ve insan haklarının gelişmesi yönünde bir değişim olmadığı müddetçe AB’nin mevcut siyasetinde bir değişiklik olmayacak.
YAPISAL ORTAKLIK SÜRECEK
AB ile Türkiye arasında yapısal ortaklık bulunduğunu hatırlatan Tocci şunları söyledi: Her iki taraf bu yapısal ortaklığı sürdürecek. Gerilimler ilişkilerdeki iniş çıkışlar bu gerçeği değiştirmeyecek.
