Sudanlı kadınlar, karşılaştıkları toplumsal baskıları yıkmaya kararlı. Kanunen bir yasak bulunmamasına rağmen kadınların bisiklet sürmesi toplumdan onay almıyor. ‘Kendim ve Çevrem için Bisikletim’ hareketini başlatan bir grup kadın ise bu tabuları yıkıyor ve aynı zamanda çevre duyarlılığı sergiliyor.
Sudan’ın başkenti Hartum’da bulunan iki bin kadın, bir parçası oldukları muhafazakâr toplumun norm ve geleneklerini kırmak ve çevre dostu sağlıklı yaşamı teşvik etmek için bisikletlerini alıp sokağa çıktılar. Sadece bir spor olarak değil aynı zamanda günlük trafik tıkanıklığı çeken bir şehirde çevre dostu bir günlük ulaşım yöntemi olarak çevrilen pedallar, ilkbahardan itibaren Sudanlı kadınların en büyük aktivitelerinden. İki kadınla başlayan ‘’My Bicycle for me and my Environment’’ (Kendim ve Çevrem için Bisikletim) girişimi, şimdi Hartum ve Omdurman şehirlerinde bisiklet rotaları üzerinde haftalık olarak bisiklet süren 2 binden fazla kadın sürücüyü içeriyor.
Sudanlı kadınlar 1950’lerden bu yana araba kullanmasına rağmen, bisiklet sürmeleri toplum tarafından hiçbir zaman tamamen kabul edilemedi ve bisiklet her daim erkekler için ulaşım aracı olarak görüldü. El Arabiya’ya konuşan girişimin kurucu ortağı Enas Muzamil, dört yaşından beri bisiklet sürmeyi sevdiğini ama toplumsal tabular nedeniyle bu zamana kadar alenen yapamadığını anlattı. Muzamil ‘’Bir kıza bisikleti yasaklayan bir kanun yok fakat toplum bunun önünü kesiyor. Birçok olumsuz yorum alıyoruz. Bu girişimle kız çocuklarının da bisiklet sürebilmesinin önündeki engeli kaldırmayı amaçlıyoruz’’ diyor. Yalnızca başkentte değil Sudan’ın dört bir yanından gelen kadın katılımcılar bisikletin sadece bir özgürleşme değil aynı zamanda çevresel bir duyarlılığın da altını çizgidiğini söylüyor. Hem düşük bütçeli, hem de çevredostu bu ulaşım aracı Sudanlı kadınların kendilerine örülen duvarları yıkma aracı olarak görülüyor.
