İngiltere Başbakanı Theresa May, ülkedeki ikinci Brexit referandumu çağrılarına karşı milletvekillerine konuşma yaparak, referandumun ülke siyasetine zarar vereceğini söyleyecek.
İngiltere Başbakanı Theresa May, Parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasında yaptığı konuşmada, 11 Aralık Salı günü yapılması öngörülen Brexit Anlaşması oylamasını "tedbir maddesine" yönelik eleştirileri dikkate alarak ertelediğini açıkladı.
Brexit sürecinin tıkanmasının ardından Başbakan üzerindeki baskı devam ederken, hem Avrupa Birliği hem de parlamento tarafında sürecin nasıl işleyeceğine dair soru işaretleri artıyor.
BREXİT İÇİN İKİNCİ ÇAĞRI
Avrupa Birliği, varılan anlaşmanın yeniden müzakere edilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Ancak Avrupa Adalet Divanı, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkış (Brexit) sürecini tek taraflı olarak iptal edebileceğine hükmetti.
Adalet Divanının bu açıklaması ve ardından Brexit Anlaşması oylamasının iptal edilmesi, ülkede Brexit için yeniden bir referandum yapılması ihtimallerini artırdı. Brexit karşıtları, Londra sokaklarında protesto gösterileri düzenledi ve yeniden referanduma gidilmesi çağrısı yapıldı.
VEKİLLERE SESLENECEK
İngiltere Başbakanı Theresa May, bugün milletvekillerine ikinci referandum konusunda bir konuşma yapacak. May'in ikinci referandumun İngiliz siyasetine "telafisi mümkün bir olmayan zarar" vereceği ve İngiltere halkının kendilerine olan güveni azaltacağı konusunda vekilleri uyaracağı açıklandı.
İNGİLİZ BAKANLAR OYLAMAYA KARŞI
İngiliz bakanlar ise açıklamalarıyla ikinci bir oylamanın mümkün olmayacağı mesajını verdi. Eğitim Bakanı Damian Hinds, "İkinci bir referandum bölünmeye yol açabilir. Bir referandum yaptık ve halkın oylarını aldık. Şimdi bunu uygulamaya koymak zorundayız." dedi.
Ticaret bakanı Liam Fox da ikinci bir referandum yapılmasının ülkedeki ayrılıkları derinleştireceğini söyledi.
BREXİT SÜRECİ
İngiltere, Haziran 2016'da yapılan referandumla yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almış, 29 Mart 2017'de de Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı.
Haziran 2017'de başlayan müzakerelerde taraflar, geçen yılın sonunda İngiltere'nin AB bütçesine taahhütlerinden kaynaklanan yüklü bir "ayrılık ücreti"nin ödenmesi ile vatandaş haklarının da aralarında yer aldığı bir dizi konuda ön anlaşmaya varmıştı.
Yaklaşık 1.5 yıl süren müzakerelerin ardından Avrupa Birliği üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla Brüksel'de yapılan toplantıda İngiltere'nin AB'yi terk etmesini öngören Brexit anlaşması onaylanmıştı.
