Alirıza Şohoğlu TÜGİAD Başkanlığına seçildi

Alirıza Şohoğlu TÜGİAD Başkanlığına seçildi

Alirıza Şohoğlu kimdir? Nerelidir? sorularının cevabı haberimizde. TÜGİAD Başkanı seçilenAlirıza Şohoğlu'nun hayatı hakkındaki detaylar merak ediliyor ve arama motorlarında sorgulanıyor.

 TÜGİAD Başkanı olarak seçilen Alirıza Şohoğlu kimdir? Nerelidir? TÜGİAD Başkanı seçilen Alirıza Şohoğlu'nun hayatı hakkındaki detayları haberimizden öğrenebilirsiniz. Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) 17'inci Olağan Genel Kurulu toplantısında yeni başkanı Alirıza Şohoğlu seçildi. İşte TÜGİAD Başkanı Alirıza Şohoğlu kimdir? sorusunun yanıtı ve TÜGİAD seçimleri ile ilgili haberler...

TÜGİAD BAŞKANINI SEÇTİ

Wyndham Grand İstanbul'da düzenlenen 17'inci Olağan Genel Kurulu toplantısınaTÜGİAD Genel Başkanı Anıl Alirıza Şohoğlu, Eski Genel Başkanı Ali Yücelen, yönetim kurulu üyeleri ve dernek üyeleri, Eski Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Jülide Sarıeroğlu ile birlikte sektörün önde gelen iş adamları katıldı. Program sonunda yapılan oylama ile yeni başkanın Anıl Alirıza Şohoğlu olduğuna karar verildi.

Yaptığı kürsü konuşmasında TÜGİAD'ın Türkiye adına önemli işler yaptığını vurgulayan Eroğlu, “Türkiye'de değişim ve dönüşümün en çok yaşandığı bu 32 yıllık dönemde TÜGİAD, çok başarılı işler yaparak Türkiye'ye çok büyük katkılar sundu. Genç iş adamlarından oluşuyor ama Türkiye'nin başarılı pek çok şirketi de bu dernekte yer alarak bu günlere gelmiştir” dedi.

18-12/16/aliriza-sohoglu-kimdir-nerelidir.jpg

ANIL ALİRIZA ŞOHOĞLU KİMDİR?

1975 yılında İzmir'de doğan Anıl Alirıza Şohoğlu, Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Fakültesi'nden mezun oldu. İyi derecede İngilizce bilen Şohoğlu'nun, TÜGİAD'ın yanı sıra Makine Mühendisleri Odası, Türk Tesisat Mühendisleri Derneği ve Balkan Türk Eğitim Vakfı üyeliği de bulunuyor.

18-12/16/tugiad.jpg

TÜGİAD ANKARA ŞUBE BAŞKANINDAN ÇARPICI AÇIKLAMA

TÜGİAD Ankara Şube Başkanı Zafer Yıldırım ülkemizde yaşanan ekonomik gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu. 

Son dönemdeki iktisadi gelişmelerin ülke ekonomimizde kırılganlıklara işaret ettiğini anlatan Zafer Yıldırım “Kur şokuna aşırı hassasiyet, başlı başına hem makro hem de mikro düzeylerde yapısal bir sorunumuz. Diğer taraftan, şok neticesi gündeme gelen ve hükümetimizin odağında da yer alan sektörlerin katma değeri düşük sektörler olması dönüştürmeye niyetli olduğumuz ama bir türlü dönüştüremediğimiz sektörel desen problemimizin tezahürü. Eğer kırılganlıklarımızın etkisini hissettiğimiz dönemlerde bunları nasıl çözeceğiz sorusuna efor sarf etmezsek, işler yolunda giderken bu sorunları hiç düşünmeme eğilimi göstermeye devam edebiliriz. Kriz zamanları bir fırsattır denir ve iktisadi sıkıntıların yaşandığı dönemler politika üreticiler için doğru dönüşümü yapmak için ideal zemini sunar. Yapısal sorunlarımızı çözmek, ekonomimizi arzu ettiği sektörlerde rekabetçi kılmak için ideal zaman” ifadelerini kullandı.,

“Türkiye kürese değer zincirindeki yerini korumalı”

“Türkiye’nin küresel değer zincirlerindeki mevcut konumunu muhafaza etmesi ve özellikle katma değeri yüksek sektörlerdeki konumunu iyileştirmesi eşit derece önem arz ediyor” diyen Zafer Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: “Ekonomi yönetimi yüksek teknolojili sektörlerde rekabet gücü kazanmanın Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi için kritik bir konu olduğunun farkında. Ancak alınan aksiyonlar bu iyi niyeti tam olarak desteklemiyor. Tüm sektörleri ilgilendiren eğitim, teknoloji, altyapı gibi yatay politika alanlarında rekabetçilik odaklı politikalar üretme hususunda daha çok gecikmemek gerekiyor. Diğer taraftan sektör odaklı politika geliştirme refleksine de ihtiyacımız var. Hem teşvik politikalarının hem de yabancı yatırıma yönelik politikaların sektörel düzeyde, sektör temsilcileriyle birlikte tasarlanması bu politikaların etkisini artıracaktır.”

“Türkiye tekstil ve elektronik yetkilerini harmanlamalı”

Değişim çağına ayak uydurmanın önemine vurgu yapan Zafer Yıldırım sözlerine şunları ekledi: “Mevzu rekabetçilik ve sektörel dönüşüm olunca, her seferinde en niş, en trend, ama pek de üretime yönelik becerilerimizin yeterince olgun olmadığı sektörleri zikrediyoruz. Biz henüz merdivenin ortalarındayken, istiyoruz ki merdivenin en tepesindeki sektöre sıçrayalım. Beceri odaklı bir dönüşümü, yani merdivenin basamaklarını birer birer ya da ikişer ikişer çıkmayı planlamak daha sağlıklı olacaktır. Mesela Türkiye’nin tekstil sektöründe yıllardır süregelen, ancak son dönemlerde gerileyen bir rekabetçiliği söz konusudur. Tekstil sektörünün yapı değiştirmekte olduğunu, elektronik sektörü ile etkileşim haline geçerek akıllı tekstilin doğduğunu biliyoruz. İdeal olan Türkiye’nin tekstil ve elektronikteki yetkinliklerini harmanlayarak bu sektörde öne çıkan ülkelerden biri olmasını teşvik etmek, ancak bu alanda da geç kalmış görünüyoruz. Motivasyonu ve enerjiyi doğru alanlara kanalize etmek gerekliliğini bir kez daha vurgulamak isterim.”


 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN