Almanya'da otomobil devleri hesap veriyor

Almanya'da otomobil devleri hesap veriyor

Alman üreticilerle birlikte başlayan dizel emisyon skandalı ve yasa dışı kartel oluşumu ülke otomotiv sanayiinde kriz yaratmaya devam ediyor. Otomotiv devleriyle bir araya gelmeyi planlayan Alman hükümeti, gerekli donanımsal düzeltmelerin yapılmasını, aksi halde dizel yasağının kaçınılmaz olduğunu söylüyor.

KARAR/FRANKURT

Dizel skandalı, otomobil devlerinin kendi aralarında oluşturdukları yasa dışı kartel benzeri oluşumlar ve son olarak Stuttgart İdare Mahkemesi’nin kararı Almanya’nın en prestijli sektörü olan otomobil sanayiinde kriz yarattı. Yarın otomobil devleri ile hükümet arasında yapılacak zirvede sorunlara çözüm aranmaya çalışılacak. Alman üreticilerinin yönetim kurulu başkanları ve hükümet temsilcilerinin katılımıyla yapılacak zirvede en sorunlu alan zararlı gaz oranlarının düşürülmesi konusundaki farklı çözüm önerileri. Üreticiler araçlarda bulunan yazılımların yenilenmesiyle sorunun çözüleceğini iddia ediyor.

Hükümet ve kamuoyu  ise sorunun yazılım değil donanımdan olduğu görüşünde. Bu konuda acil çözüm bulunması gerekiyor. Çünkü, Stuttgart İdare Mahkemesi Baden Württemberg Eyaleti hükümetine sene sonuna kadar hava kirliliğinin düşürülmesi için ikna edici bir çözüm bulunmazsa dizel araçların yasaklanması yönünde bir karar aldı. Bu kararın bütün eyaletlere yayılması an meselesi. Otomobil sanayi araçlardaki yazılımları yeniden yapmayı ve 100 eurou aşmayan masrafları üstlenebileceklerini açıkladı.  Ancak hem mahkeme hem de hükümet yetkilileri bu tedbiri yeterli bulmuyor. Donanımlarında değişmesini talep ediyorlar. Üreticileri yasadışı olarak kendi aralarında yapılan bir anlaşmayla çevre dostu ürik asit depolarını küçük üretmişlerdi. Bu depoların büyütülmesi ve masrafların tüketiciye yansıtılmadan üstlenilmesi hükümetin talebi. Ancak bu depoların değiştirilmesi 1500 euroyu buluyor. Bu da üreticilere milyarlarca euro masraf anlamına geliyor. Otomobil sanayinin yazılım yükseltme yeniliğini yapma konusunda çekimser davranması, zirvede pazarlık alanı açmak için yapılan bilinçli bir taktik olarak değerlendiriliyor.

GERİ ÇAĞIRMALAR BAŞLADI

Skandalla birlikte tüm dünyada geri çağırmalar devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Stuttgart Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Mercedes’in 2008 ile 2016 yılları arasında emisyon değeri müsaade edilen değerlerin üzerinde olan bir milyondan fazla otomobili ABD ve Avrupa’da sattığı gündeme gelmişti. İddiaların ardından Mercedes Benz CEO’su Dieter Zetsche, dizel motorlara olan güveni güçlendirmek amacıyla Euro 5 ve 6 normuna sahip 3 milyondan fazla dizel otomobilin geri çağrılarak, emisyon değerlerinin geliştirileceği söyledi. Porsche’de Cayenne 3.0 TDI litrelik emisyon problemiyle birlikte 22 bin aracını geri çağıracağını duyurdu.

SADECE EMİSYON SORUNUNDAN DEĞİL

Geride kalan dönemlere baktığımızda otomobil geri çağırmaları sadece emisyonla ilgili olmadı. Volkswagen, binek araç segmentindeki 766 bin otomobili fren kontrol sistemlerinde yazılım güncellenmesi yapılması için tüm dünyada geri çağırdı. Volkswagen sözcülerinden yapılan açıklamaya göre fren kontrol sistemi bazı sürüş koşullarında doğru çalışmıyor. Markanın araçları geri çağırarak yapmak istediği yazılım güncellemesi olmadığı takdirde, ani fren esnasında da fren kontrol sisteminin ideal şekilde çalışmadığı şirket yetkilileri tarafından açıklandı. Alman üretici söz konusu sorun nedeniyle Almanya’da 288 bin VW markalı otomobili geri çağırdı. Şirket yetkililerinin verdiği bilgiye göre Audi ve Skoda markaları da dahil edildiğinde bu sayı 385 bini buluyor.

1.2 MİLYON ARAÇTA AKÜ SORUNU

Honda, akü sensörlerinin alev alabileceği gerekçesi ile ABD’deki 1,2 milyon Accord model otomobilini geri çağırıyor. Japon üretici, akü sensörlerinin alev alabileceği gerekçesi ile ABD’deki 1,2 milyon Accord model otomobiline bu uygulamayı yapıyor. Geri çağırma 2013 – 2016 yılları arasında üretilen araçları kapsıyor. ABD’nin en ünlü otomobil firması olan Ford son dönemlerde yaşadığı bazı sıkıntılar sebebiyle araçlarını geri çağırma kararı aldı. Bu kararın ardından yapılan çağrılar sonucunda 400 binin üzerinde araç geri çağrıldı. Genellikle sorunun 2014 yılının Ocak ayı ile 2017 yılının Haziran ayı arasında üretilmiş araçlarda bulunduğu tespit edildi. Bu süreçte Transit modeli olarak geçen büyük araçların teknik hatalar yaşadıkları belirlendi.

HYUNDAI VE KIA’DA KERVANDA

Mazda’nın el frenindeki sorunun kazaya sebep olma riski sebebiyle 307 binden fazla otomobil çağırdığı bildirildi. Geri çağırma işlemi, 2014 ile 2015 model Mazda 6’yı ve 2014 ile 2016 yılları arasındaki Mazda 3’ü kapsıyor. Güney Kore Ulaştırma Bakanlığı, Hyundai ve Kia Motors’un bazı modellerinin motorlarında arıza yaşandığı iddiasının ardından 240 bin aracın zorunlu olarak geri çağrılması kararı aldı. Güney Kore hükümetinin ilk zorunlu geri çağırma talimatı olan karar, Hyundai’nin eski mühendislerinden Kim Gwang-ho’nun araçların motorlarında arıza bulunduğunu bildirmesi sonrası alındı. Motorlarında sorun görülen araçlar arasında Elantra, Sonata, Santa Fe ve Genesis modelleri bulunuyor. Hyundai ve Kia, daha önce Kuzey Kore ve ABD’de motorlarında sorun görülen 1.5 milyon aracını geri çağırma kararı almıştı.

TAKATA’NIN HAVA YASTIKLARI PAHALIYA MAL OLDU

Birçok otomotiv firması için hava yastığı üreten Takata’nın ürünlerinde daha önce hata tespit edilmişti. Bu hatanın ölümcül sonuçlar doğurabileceği ve 85 milyon aracı etkilediği ifade edilmişti. Bunun üzerine otomotiv devleri milyonlarca otomobilini geri çağırdı. Mercedes 1 milyon, Toyota 4,7 milyon, Audi 387 bin, BMW 1,9 milyon, Chevrolet 1,91 milyon, Dodge 5,64 milyon, Ford 2,8 milyon, Mazda 730 bin, Nissan 1,1 milyon, Volkswagen 680 bin araca işlem yapmak için harekete geçmişti. Honda ise 10 milyonun üzerinde aracını çağırarak, en büyük mağdur olan markalar arasında yer aldı.

ZİRVE YARIN TOPLANIYOR AKİBET BELLİ OLACAK

Otomobil sektörü kendilerine yönelik taleplere karşın bir‚ ‘mobilizasyon fonu’ kurulmasını talep ediyor. Bu fonla birlikte çevre sorunu yaşanan bölgelerde, projeler geliştirilmesi planlanıyor. Hükümetin yaklaşan genel seçimler öncesi seçmenlerine sermayeye teslim olmadık görüntüsü vermesi gerekiyor. Almanların kutsalı olarak bilinen araçların kullanımında yasaklama ya da kısıtlama sorumluluğunun ne sanayi ne de hükümet üstlenebilir. Alman otomotiv sektörünün dünyada yaşadığı imaj krizi de sorunun diğer boyutu. Hem sektör ve hem de hükümetin Çarşamba günü yapılacak zirvede, Almanya ve dünya kamuoyunu tatmin edecek bir uzlaşma sağlaması gerekiyor. 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN