Doları FED endişesi sardı

Doları FED endişesi sardı

Başta enflasyon ve dış ticaret verilerinin piyasayı tatmin etmemesi ve FED’in 4 faiz artırabileceği beklentisi piyasayı tedirgin etti. Dolar 3,87’ye çıktı, euro 4,77 ile tarihi zirvesini gördü. 10 yıllık tahvil faizi ise geçtiğimiz hafta başından bu yana 90 baz puan yükseldi ve yüzde 12.76’ya ulaştı.

EKONOMİ SERVİSİ/İSTANBUL

Geçtiğimiz yılı euro ve dolar karşısında hareketli geçiren Türk Lirası, 2018’e ise sakin bir başlangıç yaptı. Fakat enflasyon ve dış ticaret verilerinin beklentilerden uzak gelmesi piyasanın keyfini kaçırdı. İçerdeki bu gelişmelere ABD Merkez Bankası’nın (FED) 4 hatta 5 faiz artışı yapabileceğinin de telaffuz edilir hale gelmesi döviz ve faizde dengeleri bir miktar değiştirdi.

Faiz: Tahvil piyasasında yaşanan yükseliş eğilimi ile 10 yıllık gösterge tahvilde geçen hafta başından beri yükseliş 90 baz puana yaklaştı. Uzun vadeli olarak da bilinen 10 yıllık tahvilin bileşik faizi geçen hafta 45 baz puan yükseldikten sonra önceki gün 25, dün de 15 baz puan yükseliş kaydederek yüzde 12.76 seviyesini gördü. 5 Mart tarihinde yüzde 13,21 seviyesinde bulunan 2 yıllık gösterge tahvili de aradan geçen 9 günde yüzde 13,76’ya kadar yükseldi.

Döviz: Faizlerdeki yükselişe Türkiye ekonomisindeki tatmin etmeyen veriler ve Moody’s’in not düşürme kararı da eklenince döviz piyasasının oldukça hareketli günler geçirmesine neden oldu. Türk Lirası karşısında dolar 3.8731’e çıktı ve 15 Aralık 2017’den bu yana en yüksek seviyesini gördü. Euro 4.7798, sterlin ise 5.3821 ile tarihi zirvelerine çıktı. Bu gelişmeler sonrası dolar ile euronun ortalamasının alınması ile hesaplanan döviz sepeti 4.3202’yi gördü. Sepet kur 29 Kasım 2017’de 4.3307’yi görmüş ve tarihi zirvesine ulaşmıştı.

Borsa: Geçtiğimiz yılın en çok kazandıran yatırım aracı olarak göze çarpan Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi ise günü yatay seviyelerde, 118 bin puan düzeylerinde geçirdi. BIST 100 endeksi 2018’e de 117 bin puan seviyelerinden başlangıç yaptı.

Piyasadaki gelişmeleri değerlendiren İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Seda Yalçınkaya Özer, Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun, ABD ile Menbiç görüşmelerinin 19 Mart olarak açıkladığını, bu tarihin de piyasalar için kritik olduğuna değindi. “Sınırda devam eden önemli bir operasyon olduğu dikkate alındığında ABD ile bu konuda görüş ayrılığı mı yoksa birliği mi yaşayacağımız dengeler açısından kritik öneme sahip. Burada yaşanabilecek restleşme TL tarafında baskıların artmasını destekleyebilir” ifadelerini kullanan Özer, sözlerine şunları ekledi: “Diğer taraftan ABD’nin önemli verilerini izlemeye devam etmekle birlikte 21 Mart’ta gerçekleşecek FED toplantısında piyasaların Powell’ı ne şekilde fiyatlayacağını öğreneceğiz. Şu sıralar piyasaların Mart ayında faiz artıracağına yönelik ihtimali %84 seviyesine yükseldi ve bu ihtimal piyasalarda fiyatlara yansıdı. Buna karşın fiyatlara yansımayan hususlar; FED’in ileriye yönelik projeksiyonlarda ABD ekonomisinin kilit noktası olan enflasyonda ne gibi bir revizyona gideceği ve piyasaların Powell’ın piyasalar tarafından nasıl karşılanacağı. Önümüzde iki kritik tarih var. Bunlardan biri 19 Mart ve diğeri ise 21 Mart.”

OECD'DEN BÜYÜMEYE REVİZE

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Türkiye için büyüme tahminini yukarı yönlü revize etti. Kurum, 2018 yılı için büyüme beklentisini yüzde 4,9’dan yüzde 5,3’e yükseltirken, 2019 tahminini de yüzde 4,7’den 5,1’e çıkardı. Küresel büyüme tahminini 2018 ve 2019 yılları için sırasıyla yüzde 3,9 ve 3,9 olarak belirleyen OECD, ABD ve Euro Bölgesi büyüme bekleyişlerinde de güncellemeye gitti. Buna göre ABD büyüme beklentisi 2018 ve 2019 yılları için yüzde 2,9 ve 2,8; Euro Bölgesi bekleyişleri ise yüzde 2,3 ve 2,1 olarak belirlendi.

DIŞ DENGELER İSTİKRARLI OLMALI

TCMB’nin dün açıkladığı Ocak ayı cari işlemler dengesi verilerini değerlendiren JPMorgan, güçlü iç talep, yüksek enerji fiyatları ve özellikle güçlü altın ithalatının Türkiye’nin cari işlemler açığını genişlettiğini bildirdi. Ancak JPMorgan, bu cari işlemler açığının finansmanında zorlukla karşılaşılmamasının cesaret verici olduğunu da vurguladı. Ocak ayında yüksek enerji fiyatları ve özellikle altın ithalatında artışın cari işlemler açığının genişlemesine en büyük katkıyı yapan kalemler olduğuna işaret eden JPMorgan, “Altın ithalatının ivme kalbetmesi ile birlikte dış dengelerde zayıflamanın yavaşlayacağına inanıyoruz” dedi. JPMorgan, altın ithalatı hariç tutulduğunda ise güçlü iç talebi yansıtan ithalatta güçlenmenin, Avrupa’ya ihracatta artış ve turizmde keskin toparlanma ile telafi edilmesinin beklendiğini vurguladı. Ancak JPMorgan, bunun için dış dengelerin önümüzdeki aylarda daha istikrarlı olması gerektiğini belirtti.

ABD’DE ENFLASYON ŞAŞIRTMADI

FED’in faiz artırımında kritik öneme sahip olan ABD’de tüketici fiyatları, Şubat ayında güçlenmeye devam etti. Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre TÜFE Şubat’ta aylık % 0.2, yıllık % 2.2 arttı. Beklenti aylık %0.2, yıllık %2.2 artıştı. Çekirdek TÜFE beklentiye paralel aylık %0.2 arttı, yıllık bazda da yine beklenti doğrultusunda %1.8 oldu. Çekirdek TÜFE böylece 3. ayda da %1.8 olarak gerçekleşti. Bu veri, enflasyonun hızlı bir ivmelenme olmasa da kademeli olarak yükselmekte olduğunu gösterdi. Açıklanan rakamlar sonrası Türk Lirası karşısında dolar ilk etapta 3.86’dan 3.85’e indi, ancak birkaç dakika sonrasında tekrar 3.87’ye yükseldi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN