Ekim ayının yaklaşmasıyla saat uygulaması tartışmaları tekrar başladı. EMO, enerji konusunda bir tasarrufun olmadığını vurgularken, psikologlar yaz ve kış saatlerinin dönüşümlü olarak uygulanmasının insanların zihinsel ve fiziksel rahatsızlıklara maruz bıraktığını söyledi.
EKONOMİ SERVİSİ
Geçtiğimiz yıl Türkiye kış ve yaz saatleri konusunda yeni bir uygulamaya adım attı. Bu uygulamayla birlikte Türkiye hem enerjiden tasarruf edecek hem de gün ışığından daha fazla yararlanması bekleniyordu. Tabi bu uygulama bir taraftan fayda sağlarken özellikle enerji tarafında pek de yararlı olmadı. Özellikle otomatik saat ayarlı cihazların karmaşaya neden olmaması için uyarılar şimdiden başladı.
Ekim sonrasında Avrupa ülkeleriyle Türkiye arasındaki saat farkı da 2’ye çıkacak. Türkiye, Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, İtalya, İsveç, İsviçre, Danimarka gibi Avrupa ülkelerinden 2, İngiltere’den 3 saat önde olacak. Şu an saat farkımız 1 saat. Uygulamayla birlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yıl boyunca yaz saati uygulamasında kalarak, sadece kamunun kullandığı elektrik enerjisinde 1 milyar TL tasarruf sağlanacağını açıklanmıştı. Bu konuda şu ana kadar net bir açıklama yok fakat, Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO), elektrik tüketim istatistikleri üzerinden yaptığı çalışma, kış saati uygulamasından vazgeçilmesinin tasarruf sağlamazken tersine israfa yol açtığını söyledi.
TEİAŞ’ın elektrik tüketim istatistikleri baz alınarak EMO tarafından yapılan çalışmaya göre; kış saati uygulamasından vazgeçilmesi tasarruf sağlamadığı gibi tüketimi artırıcı bir etki yarattı. Son 5 yılın Kasım ayı tüketimlerine bakıldığında bu yıl ilk kez elektrik tüketimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6.5 düzeyinde rekor artış gösterdi ve 22.7 milyar kilovat saat ile en yüksek düzeye ulaştı. Kasım ayında elektrik tüketimi; 2015 yılında 21,3 milyar, 2014 yılında 21 milyar, 2013 yılında 20 milyar, 2012 yılında ise 20,3 milyar kilovat saat düzeyinde bulunuyordu. 2016 Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,5 rekor artış gösteren tüketim, geçen yıl Kasım ayında yalnızca yüzde 1,35 artmıştı. EMO şöyle devam etti: “Kış saatine geçilmemesiyle yaşanan bu tüketim artışı yıllık tüketimi de yukarıya doğru itti. Verilere göre 2015 yılı Ocak-Ekim aylarında 221,2 milyar kilovat saat olan elektrik tüketimi bu yılın aynı döneminde 227 milyar kilovat saat ile yüzde 2,63 artış göstermişti. Kasım ayı tüketimiyle bu yıl yaşanan artış yüzde 4,09’a yükseldi.”
İNSANLAR ÜZERİNDEKİ ETKİ OLUMLU
Uygulamanın insanlar üzerindeki etkisi üzerine yapılan bir araştırma ise kış saati uygulamasından ötürü çalışmaya bir saat geç başlayan ve çalışma süreleri sonunda eve dönüş yoluna gece karanlığında çıkmak zorunda kalan çalışanlar için de yaz saatinin psikolojik ve biyolojik ritim yönünden son derece olumlu olduğunda birleşti. Psikologlar, “Yıl içinde yaz ve kış saatlerinin dönüşümlü olarak uygulanması kısa ve uzun vadede insanların zihinsel ve fiziksel rahatsızlıklara maruz kalmalarına neden oluyor. Kış saati uygulaması nedeniyle hepimiz işlerimizin önemli bir bölümünü akşam saatlerinde yapmaya mecbur kalıyoruz. Bu durum da başta uykusuzluk ve konsantrasyon eksikliğinden kaynaklı iş kazalarında artış başta olmak üzere, biyoritmimizi bozan birçok sorunla bizi karşı karşıya bırakıyor. Yaz saatinin tek zaman olarak uygulanması, bu sorunların giderilmesinde önemli bir rol oynayacak” diyerek yorumluyor.
OKUL SERVİSİNE GECE AYARI
Milli Eğitim Bakanlığı, yeni öğretim yılında okul servislerini ilgilendiren bir genelge yayınlad. Bakanlık, “Taşımalı sistem ve özel öğrenci servisiyle taşınan öğrencilerin gün aydınlanmadan yola çıkmalarına müsaade edilmemesi” talimatı verildi. Açıklamalara göre, her ilin kendi iklim ve coğrafi koşullarının dikkate alınması ve ilk ders başlama saatinin gün ışığından daha fazla yararlanılmasını temin edecek şekilde belirlenmesi istendi. Okula giriş ve servis saatlerinin valilikler tarafından belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
