Otomotiv sektörünün dövize endeksli olduğunu söyleyen ODD Başkanı Bilaloğlu, artan kur karşısında vergi dilimiyle birlikte fiyatlara gerçek yükselişin yansıtılmadığını belirtti. Bilaloğlu “Vergi dilimi ve barem dikkate alındığında, enflasyonla mücadeleye en büyük desteği veren sektörlerden biriyiz” dedi.
ALİ YILDIRIM
Türk otomotiv sektörü, iç pazarda, üretim ve kısmen ihracatta zor günler geçiriyor. Geçen yıl neredeyse 1 milyon adete yaklaşan pazarı, bu daralmanın eşiğinde. Sektör ise bu düşüşe acil önlem alınmasını bekliyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu ve ODD Genel Koordinatörü Hayri Erce, sektörün gelecek planını çizdi. Özellikle kur ve faiz faktörünün satışları etkilediğine değinen Bilaloğlu, tüketicinin araç almaktan uzaklaştığını belirtti. Üretim ve ihracatında (adet) gerilediğini kaydeden Bilaloğlu “İhracat sadece kur farkından dolayı rakam bazında artış gösterdi. Otomotiv sektörü olmasaydı, ihracatın ithalatı karşılama oranı, daha düşük olabilirdi. Sektörümüzün çok iyi bir potansiyeli var. Bunu iyi kullanmak lazım” dedi. Bu yıl ilk 3 ay pozitif başlayan bir ekonomi ve büyümenin sonucu olarak sektörde yüzde 2.17 artış gerçekleştiğini aktaran Bilaloğlu, şöyle konuştu: “Ancak döviz kurları ile faizlerde meydana gelen volatilite ve artış sonucu ikinci çeyrekte yüzde 20’lik, üçüncü çeyrekte ise yüzde 51’lik daralma gerçekleşti. Seneye de bu görünümün devam edeceğini varsayıyoruz.
Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) da belirtildiği üzere 2019, Türkiye ekonomisinin dengeleneceği bir geçiş yılı olacak. Otomotiv sektörü de Türkiye’nin lokomotif sektörü olarak aynı şekilde etkilenecektir. Türkiye olarak güçlü ekonomimiz, sağlam yönetimimiz ile bu süreci en kısa sürede ve en az hasarla atlatacağımıza inancımız tamdır. Özellikle açıklanan programlardan YEP ve Enflasyonla Topyekün Mücadele Programlarını çok önemsiyoruz. Bu konuda otomotiv sektörü olarak üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz.” ODD Genel Koordinatörü Hayri Erce, otomobil sahipliği oranları, yaşlı araç parkı ve iç pazarın potansiyeline dair de bilgi vererek, “Türkiye, araç yaşın baktığımızda binek otomobilde araç parkında yer alan 20 yaş üstündeki araç sayısının yaklaşık 4.3 milyon adet olduğunu, 16-19 yaş arasında araç sayısının ise yaklaşık 1.5 milyon adet olduğunu, yani bir başka değişle yaklaşık yüzde 34’ünün 16 yaş ve üstü olduğunu görüyoruz” dedi. Otomotiv ekosisteminin korunması gerektiğini vurgulayan Erce, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yıllarda yaratılan iç pazar, ana ve yan sanayinin başardığı üretim ve ihracat, bunların da ötesinde tüm sektörün ana oyuncuları ve bağlı sektörleriyle yarattığı istihdam ülkemiz için çok kıymetli. Otomotiv, peşinden birçok sektörü sürüklüyor olmasıyla da önemli bir konumda. Ülkemizin lokomotif sektörlerinden otomotivin ihtiyacı teşvik programlarının yanı sıra iç pazarı yeniden 1 milyon seviyelerine taşıyacak politikaların geliştirilmesi, güven ortamı ve istikrarın sürdürülebilir kılınmasıdır.”
OTOMOTİV SEKTÖRÜ KUR ARTIŞININ ÇOK GERİSİNDE KALDI
Ali Bilaloğlu, otomotivin bire bir dövize endeksli bir sektör olduğuna işaret ederek “Bu açıdan fiyatlardaki artışa baktığımızda, otomotiv sektörü bunun çok gerisinde kaldı. Barem politikası ve vergi dilimi dikkate alındığında, otomotiv sektörünün enflasyonla mücadeleye en büyük destek veren sektörlerden biri olduğunu göreceksiniz” dedi. Bilaloğlu, lüks otomobilde ÖTV ve KDV dahil edildiğinde yüzde 200’ü geçen bir verginin söz konusu olduğuna işaret ederek “Sektörümüzde bir vergi artışı beklentisi yok” diye konuştu.
İÇ PAZARI GÜÇLÜ OLANIN YERLİ MARKASI BAŞARLI OLUR
ÖTV’nin yeniden güncellendiğine değinen Hayri Erce, hurda teşvikinin de düzenlemesi gerektiğini söyledi. Erce “Bu konuda bir çalışma olduğu duyduk. Hazır olarak beklemekteyiz” dedi. Türkiye’nin büyümesiyle otomotiv pazarının doğrudan alakalı olduğunu belirten Erce şöyle devam etti: “Vergi sistemini çok yoruyoruz. Bu da yapılan yatırımları zorlaştırıyor. İç pazarı güçlü olan bir ülke, yerli markalarla başarıya ulaşabilir. Eğer iç pazarın büyümesi yönünde bir çalışma yapılırsa bu zaten bizim için başlı başına bir teşvik olur. Böylece yatırımlarda artış gösterir. Türkiye yerli araç satışı konusunda yüzde 35’lik payla oldukça güçlü bir grafik çizdi.”
GELECEK YIL 500 BİN ADETLE DENGELENECEK
Sektörün gelecek yılki dinamiklerini değerlendiren Ali Bilaloğlu “Üyelerimizin öngörüsü ile toplam pazar 2019’da, geçmiş 5 yılın ortalamasının altına düşülmesiyle dengelenmeye girilecek. Geçmiş 5 yılın ortalamasına baktığımızda 850 bin civarında bir toplam pazardan bahsediyoruz. Hafif ticari vasıtayla birlikte otomotiv pazarı 450-500 bin seviyeye geldiğinde bu zaten bir dengelenme demek. 2018 sonunda 600 bin adetler seviyesinde bir pazar gerçekleşecek” dedi.
MAGMA DATA SİSTEMİ GELİYOR
ODD’nin yeni logosu da tanıtıldı. Hayri Erce, derneğin kurumsal kimliğinde yenilenme sürecini başlattıklarını söyledi. Erce “ODD, 15 yıldır sektörel veri çalışmalarını bir veri tabanı üzerinden yürütmekteydi. Daha kapsamlı bir veri tabanı alt yapısına geçtik. Magma Data ismini verdiğimiz yeni veri tabanımızı hayata geçirdik. Magma Data artık çok daha kapsamlı bir veriye kaynak oluşturacak. Bu sistemle araç fiyatları, kampanyalar, teknik özellikler ve donanım gibi birçok veriye geçmişe dönük olarak ulaşmak mümkün olacak” açıklamasını yaptı.
