İkinci Boğaz’a özel sektör formülü

İkinci Boğaz’a özel sektör formülü

Kanal İstanbul’un Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu rotasında, YİD modeli ile yapılacağını belirten Ulaştırma Bakanı Arslan, proje bedelini açıklamadı. Hukukçulara göre ise geçiş zorunluluğu konusunda soru işaretleri bulunuyor.

EKONOMİ SERVİSİ / İSTANBUL

Merakla beklenen Kanal İstanbul Projesi’ne dair Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, bir basın toplantısı düzenledi. Bakan Arslan, Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu koridorunun Kanal İstanbul projesinin yolu olarak tespit edildiğini açıkladı. Projenin yap-işlet-devret (YİD) modeliyle yapılacağını açıklayan Bakan Arslan’ın, projenin maliyetine ve YİD’in özelliklerine dair net bir açıklama yapması kafalarda soru işaretlerine neden oldu. Bakan Arslan sözleşmenin maliyetine için net konuşmasa da şu yorumu yaptı: “Bu kadar büyük bir projede, finansman modelleme de dahil, kanal kesitine bağlı çalışmalar bitmeden söylenebilecek bir tutar yanıltıcı olabilir. Ama bir gerçek var ki şu an ülkemizin en büyük projesi yaklaşık 10,5 milyar euroyla Üçüncü Havalimanı, 25 yıllık işletme döneminde 22 milyar euro kira bedeliyle en büyük proje. Ancak Kanal İstanbul ondan da büyük olacak.”

Kanal İstanbul Projesi’nin finansal açıdan soru işaretlerinin giderilmemesinin yanı sıra Montrö Boğazlar Antlaşması’na aykırı olup olmadığına dair de tartışmalar var. Bu konuda Türkiye’nin eli oldukça güçlü olsa da bazı soru işaretleri de bulunuyor:

* Montrö Antlaşması’nın temel ilkesini boğazlarda gidiş-geliş serbestliğini koruyarak Karadeniz-Marmara ulaşımını en iyi şekilde sağlamak oluşturuyor. Kanal İstanbul Projesi de bu amaca hizmet etmeyi hedefliyor.

Anlaşmalara göre Türkiye’nin “Boğaz’ı kapatıyorum” demesi mümkün olmasa da boğaz sularını düzenleme hakkı bulunuyor.

Uluslararası Hukuk Profesörü ve Uluslararası Adalet Divanı Avukatı Marcelo Kohen’e projeye dair şunları söyledi: Tankerler çıkıp ‘Ben Montrö Antlaşması’nı kullanıp Boğaz’dan geçmek istiyorum’ diyemez. Çünkü, Türkiye’nin çevre argümanları çok kuvvetli. Yani bir gün, Boğaz’da bir kaza olursa ve Boğaz kullanılamaz hale gelirse olan sadece Türkiye’ye değil tüm uluslararası topluma olacak. Bu nedenle Kanal İstanbul Projesi herkesin çıkarına.”

Uluslarası Hukuk profesörü ve Adalet Divanı Avukatı Pierre-Marie Dupuy ise bu konuda biraz farklı düşünüyor: “Türkiye’nin, Montrö ilkelerini korumak için ve ulaşımın daha güvenli gerçekleşmesi için böyle bir projeyi düşündüğünü açıklaması projeyi daha kuvvetli kılabilir. ‘Çevre meseleleri Boğaz’daki gidiş-geliş prensibinden daha önemli, dolayısıyla ulaşım özgürlüğüne son veriyorum’ demesi uluslararası hukuka aykırı olur. Türkiye’nin elinde haklı sebepleri var fakat bunun uygulanış biçimi önemli.”

18-01/16/screenshot_1-1516058566.jpg

DEVLET GARANTİSİ NASIL OLACAK?

Örnek olarak, YİD ile yapılan Osmangazi Köprüsü’nde günlük 40 bin araç devlet garantisi verildi. Köprüden geçen otomobiller içi 71,75 kuruş ücret kesiliyor fakat sözleşmelerde fiyat 45 dolar olarak belirtildi ve bu rakam her yıl artıyor. Dolar 3,75 olarak baz alındığında geçiş ücreti sözleşmelerde 168,75 yazıyor, otomobillerden 71,75 TL alınıyor, aradaki 97 lirayı ise Hazine karşılıyor. Fakat son rakamlara göre günde 14 bin aracın Osmangazi’den geçtiği göz önüne alındığında geçiş ücretleri arasındaki farkı bir kenara koyun geçmeyen 31 bin aracın da bedeli Hazine tarafından karşılanıyor. Fakat Kanal İstanbul Projesi’nde gemi ve araç geçişlerine ne oranda garanti verileceğine dair net bir bilgi paylaşılmadı.   

18-01/16/1537509_940x531.jpg

45 KİLOMETRELİK GÜZERGAH

Bakan Arslan, çalışmalara ilişkin şu bilgileri paylaştı: “17 bin metre sondaj 2017 yılı sonu itibarıyla tamamlanmıştır. Güzergah 45 kilometredir. Küçükçekmece Gölü’nden başlayacaktır. Bütün bu çalışmalar yapılırken liman ve lojistik merkezi gibi entegre projelerde bununla birlikte değerlendirildi. Karadeniz’de çıkacak dolgu malzemelerinden dolayı lojistik merkezi olarak kullanabileceğimiz proje alanı. Yine Marmara Denizi’nde dolgu yapılabilecek yapay adalar değerlendirilecek. En kuzeyde D-20 Karayolu ki 3. Havalimanı’nın bulunduğu yerden 14 kilometresini bitirip hizmete vermiştir, Çatalca’ya kadar 3 gidiş 3 geliş şeritli hale getirilme çalışması da Ağustos ayında bitirilmiş olacak. Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden geçip Avrupa istikameti üzerinden geçen bir köprü olacak. Sazlıbosna Karayolu geçişine bağlı bir yolumuz olacak. Kesim 7 dediğimiz bir köprümüz olacak. Halkalı-Kapıkule bir demiryolu kaynaklı köprü geçişimiz olacak. Marmara tarafındaki 3 tane geçişi batırma tüple Küçükçekmece Gölü’nün altından geçirmeyi hedefliyoruz. ”

18-01/16/asdasd-1516058709.png

YER ALTI SUYU BULUNMUYOR

Bakan Ahmet Arslan, “Ağustos 2017 tarihi itibarıyla çalışmalara başlandı. Sayısal model çalışmaların yapılması, deprem risk değerlendirmelerinin yapılması, rüzgar ve dalga iklimini çalışmasının yanı sıra entegre olacağı bütün projelerin yapılması faaliyetlerini bu yılbaşı itibarıyla tamamladık. Çevresel koşullar ile maden alanlarını, sit alanları, hassas alanları, yer altı ve yer üstü toprak ve su kaynakları çerçevesinde de dikkate alınarak 5 farklı güzergah üzerinde çalışmalar devam ettirildi. Kanal güzergahı boyunca tek bir yer altı sularının bulunmadığı tespit edildi” dedi.

EMLAK FİYATLARI YÜZDE 60 ARTACAK

Esenyurt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Uslu, Kanal İstanbul Projesi’nin bölgedeki sanayi, turizm ve ticaretin gelişmesine katkı sağlayacağını söyledi. Uslu, projeyle beraber Durusu ve Sazlıdere’deki zaten artmış olan arsa fiyatlarının daha da artacağını belirtti. Bölgede çıkacak kazılar önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Uslu, “Bölgenin topraklarının killi toprak ve tarım için elverişli topraklar olduğu düşünülüyor. Bazıları dolgu malzemesi olarak kullanılabilecek ancak iyi toprakların da tarım alanında kullanılmasını düşünüyorum” diye konuştu.

Küçükçekmece de bulunan emlakçı Hikmet Ortayaka, bölgede Kanal İstanbul projesinin açıklanmasıyla fiyat artışlarının olduğunu ifade ederek, “Yüzde 70 oranında fiyatlarda artış oldu. 1-2 yıl önce 2 oda bir salon ya da 3 oda bir salon orta düzey bir dairenin 150-200 bin lira olan satış fiyatı 350-400 bin liraya yükseldi. Yeni dairelerin fiyatları ise 600-650 bin liradan başlıyor. Satışlar biraz durgun olmasına rağmen ciddi fiyat artışları var. İhale kesinleştiğinde de doğal olarak yüzde 40-60 kadar daha bir artış olacak” dedi. 

MONTRÖ DİKKATE ALINACAK

Proje nedeniyle Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nde değişikliğe gidilip gidilmeyeceğine ilişkin soru üzerine Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, şunları kaydetti: “Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin elbetteki hükümleri var. Boğazın nasıl kullanılacağına ilişkin kurallar belli. Boğazın tabi olduğu rejim farklı, ülkemizin yapacağı, iki denizin birbirine bağlanacağı alternatif su yolunun rejimi farklı. Elbetteki onu da dikkate alarak işletme süreci olacak. Montrö’yü ayrı tutmak, bununla karıştırmamak lazım.”

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN