Merkez dolara ‘dur’ dedi

Merkez dolara ‘dur’ dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan Merkez Bankasının bağımsızlığına vurgu yaptı, 1 hafta vadeli repo ihalesi açılmadı, TL de rahat nefes aldı. Güne 3,92’den başlayan lira, gelişmeler sonrasında 3,75’e kadar geriledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), dün 1 hafta vadeli repo ihalesi açmadı. Banka kaynakları, bu sıkılaştırma ile piyasa yapıcı bankaların ‘Geç Likidite Penceresi’ne yönelebileceğini ve böylece fonlama maliyetinin yükseleceğini belirterek, “Bunun amacı TL’nin maliyetini artırarak döviz kurlarındaki yükselişi sınırlamak. Merkez Bankası, bütün enstrümanlarını önümüzdeki günlerde kullanabilir” şeklinde konuştular. Kurumun bu hamlesi sonrasında ise dolar düşüşe geçti ve 3,83’e geriledi.

Merkez’in hamlesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Merkez Bankası bağımsız bir kurumdur” açıklaması eklenince dolar 3,75’e geriledi. Onsun fiyatın değer kazanması ile 1.000 lirayı aşan Cumhuriyet altını da rekor kırdı. Altının gramı ise 148 lirayı gördü. Merkez Bankasının hamlesini değerlendiren Destek Yatırım Araştırma Uzmanı Kutay Güzgör, yabancı para cinsinden zorunlu karışıkları düşürmesi sonrası dün de repo ihalesi açmayarak piyasaların geç likidite penceresine (GLP) yönlendirildiğini söyledi.

GLP faiz oranının % 10 seviyesinde yer aldığını ifade eden Güzgör, “Yani TCMB, bankaları bugünlük % 10 seviyesine yakın faiz oranıyla borçlandırabilecek. Bu hamlenin TL’yi destekleyecek nitelikte olduğunu söyleyebiliriz. Teknik görüntüye baktığımızda USD/TRY paritesinin önemli destek olan 3.800 seviyesini test etti. Bu seviyenin kırılması halinde geri çekilmeler hız kazanarak 3.7850 – 3.7720 bölgesine doğru sürebilir. 3.8450 – 3.8860 direnç bölgesinin aşağısında kalındığı sürece geri çekilme isteği sürebilir” dedi. Merkez Bankasının hafta başındaki açıklamasında, liranın değer kaybı sonrasında fiyat istikrarını ve finansal istikrarı korumak adına her türlü önlemin alınabileceğini belirttiğini ifade eden Kapitalfx Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan ise konu hakkında şunları söyledi: “Bu kapsamda ilk hamle FX likiditesini artırmak adına zorunlu karşılıklarda değişikliğe gidilmesi ve ticari bankaların TRY borçlanma limitlerini düşürmüştü. TRY likiditesini de sıkılaştırmasının sonrasında geriye FX satışı yapmak ve faiz artırımı yapmak kalıyor. Merkez Bankası anlaşılan öyle 350 – 400 baz puan gibi radikal bir faiz artırımı yapmak istemiyor.”

XTB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Arzu Toktay ise Türk Lirası için kısa vadeli de olsa rahat bir nefes alma fırsatı doğduğunu söyledi. Teknik olarak, Dolar/TL paritesinde 3,80 altına geçilmesi ile paritenin 3,70 ardından 3,65 seviyesine doğru geri çekileceğini belirten Toktay, “Volatilite çok yüksek ve net bir şey söylemek zor olmakla beraber hızlı yükselişin ardından 3,65 seviyesine doğru geri çekilme piyasa mekanizmaları içerisinde normal olarak görülmeli. Dışarıda Dolar Endeksi’nin değer kaybediyor olması da beklenen düzeltme için uygun koşulları oluşturuyor. Merkez piyasanın doygunluk noktasına yaklaştığını anlayıp dolaylı olmakla birlikte zamanlı bir manevra yaptı” diye konuştu.

GÖRÜNÜM MÜDAHALE İLE AŞILABİLİR

1999 yılından beri Türkiye ekonomisini yakından izleyen İngiliz ekonomist Timothy Ash yaptığı açıklamada, son dönemde kur baskısının yoğun bir şekilde arttığını, öte yandan doğru manevralarla zorlu dönemin aşılabileceğini söyledi. Daha önce 2014 yılının ocak ayında TCMB’nin para politikasında değişikliğe giderek kurdaki oynaklığın önüne geçtiğini hatırlatan Ash, “Darbe girişiminin sonrasında normalleşmenin kısa sürede gerçekleşeceğine ilişkin beklenti maalesef gerçekleşmedi. Güvenlik sorunu ve politik riskler yabancı yatırımcının mesafe almasına sebep oldu. Kurda ciddi artış gerçekleşti. Ocak 2014’te yapılan sert faiz artırımını hatırlayacak olursak lira dengelenmiş ve uzun vadede faiz yeniden indirilebilir hale gelmişti” diye konuştu.

CARİ AÇIK ZORLAŞIYOR

Capital Economics Kıdemli Gelişmekte olan Piyasalar Ekonomisti William Jackson, “Türk lirasındaki düşüşün temelde iki sebebi var. Biri ABD merkez bankası Fed’in para politikasını sıkılaştırma görünümü... Bu ABD hazine gelirlerini artırarak Türkiye’nin cari açığını finanse etmesini zorlaştırıyor. İkincisi ise piyasalar TCMB’nin para birimini dengelemek için faiz artırımına gidebileceğine ikna olmuş değil. Sermaye akışındaki azalışın hangi sektörlerden, kurumlardan kaynaklandığı tamamen net değil. Bunun için bilanço verilerini görmememiz gerekecek” ifadelerini kullandı. Londra merkezli TD Securities Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Christian Maggio ise, “Dolar/TL kurundaki artış biraz ekstrem görünüyor bu günlerde. Mali tablolar sermaye çıkışının devam ettiğini gösteriyor. Finansal açıklaması ise kısa vadeli faiz oranları mevcut riskleri taahhüt altına alabilecek  yükseklikte değil” şeklinde konuştu. 

PİYASA KENDİ HALİNE BIRAKILDI

Nomura stratejisti Henrik Gullberg raporunda, mevcut dinamikler “Muhtemelen daha ziyade, kayda değer biçimde düşük likidite ve piyasa dengesizliklerinin bir yansıması” dedi.  Gullberg, “spekülatif unsur” dışında, yurtiçinde yerleşikler arasında TL’de düşüş beklentileri yerel piyasada döviz arz/talebinde değişimler yaratıyor” diye konuştu. Raporda Nomura’nın baz senaryosunun, “Halihazırda görece dağınık olan döviz piyasası, TCMB’nin kısıtlı hamlesi/müdahalesi ile kendi haline bırakıldı, en azından hanehalkı arasında dolarizasyonun daha agresif bir biçimde ivme kazandığı noktaya kadar” dedi. Nomura, dolar/TL ‘de 4.00 fiyatlı “dijital satın alma opsiyonunu” yüzde 31 karını realize ederek kapattığını açıkladı.

TEMEL ÖNCELİK FİYAT İSTİKRARI

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Twitter üzerinden Türk Lirası’ndaki değer kaybına ilişkin değerlendirmede bulundu. “Merkez Bankasının eli kolu bağlı değildir. Geçmişte olduğu gibi gereken tedbirleri alıyor, alacak” görüşüne yer veren Şimşek, fiyat istikrarının temel öncelikleri olduğunu belirtti. Konuya ilişkin İngilizce tweetler de paylaşan Mehmet Şimşek, bugünlerde piyasanın ruh halinin bardağı boş tarafından görmeye dayandığını, sorunun da bundan kaynaklandığını ifade ederek, “Toz duman dağılacak. Önemli olan temellerdir” ifadelerini kullandı.

TEŞVİKLER TÜKETİME DEĞİL YATIRIMA GİTMELİ

Döviz hareketleri yüzünden ekonomide ciddi anlamda bir belirsizlik yaşandığını belirten ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, “Anayasa revizyonu yapıyoruz, sınır ötesi operasyonun içindeyiz, dış dünya sorunu yaşıyoruz ve bu ihracatımızı çok ciddi anlamda etkiliyor. Ancak tüm bunlara rağmen olumsuz psikolojiyi atlatabilir ve döviz hareketlerini kontrol edebiliriz. İç ve dış piyasalara ‘Ekonomimiz sahipsiz değil!’  imajını vermeliyiz” diye konuştu. “Kısa zamanda ekonominin gelişim süreçleri ve içinde bulunduğumuz durumdan çıkışla ilgili bir planın sunulması işimizi kolaylaştıracaktır” diyen Koca, sözlerine şöyle devam etti: “Özelikle planın işlerliği ve hükümetin de bu planın ardında olduğunun verildiği güçlü imaj işimiz kolaylaştıracaktır. Bugün konu teşvik değildir. Başka bir platforma taşındı. İnsanlar teşvikleri borç kapmak için, tüketim için alıyorlar. Bunu yatırıma tahvil etmenin yolu, bahis konusu güven atmosferinin sağlayacak bir atılımdan geçmektedir. Önemli ve acildir.” 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN