Paranın kahinleri küresel kriz uyarısında bulundu

Paranın kahinleri küresel kriz uyarısında bulundu

FED ile diğer merkez bankaları dünyayı paraya boğarak borsa ve gayrimenkul sektörünü canlandırdı. Fakat insanların yaşam şartlarında beklenen iyileşme yaşanmadı. Halı altına süpürülen sorunlara işaret eden uzmanlar ise tarihin en büyük krizine karşı uyardı.

GÜVEN ADALI / İSTANBUL

Küresel piyasalarda bol para döneminin getirdiği bahar havası devam etse de küresel ekonomiye dair tehlikeler de bulunuyor. Başta Amerika Merkez Bankası (FED) ve diğer merkez bankalarının piyasaya trilyonlarca dolar sürmesiyle borsalarda ve gayrimenkul piyasasında canlılık yaşandı. Fakat bol para dönemi insanların yaşam şartlarına pozitif yansımadı.

Küresel borç dünya GSYH’sinin 3 katını aştı. FED’in faiz artırım politikasında enflasyon (talep) ve saatlik ücretlerdeki hedeflere dikkat etmesi işlerin sanıldığı gibi çok iyi gitmediğini gösterdi. Belki de bugüne kadar halının altına süpürülen sorunlara dair ekonomistlerden uyarı sinyalleri hatta önümüzdeki yıl küresel ekonomiyi derinden sarsacak bir krizin olabileceğine dair ikazlar geliyor.

Geçtiğimiz günlerde konuşan ünlü yatırımcı Jim Rogers, önümüzdeki birkaç yıl içinde Batı sisteminin tamamen çökeceğini, tüm zamanların en büyük krizini öngördüğünü açıkladı. Rogers, “Yatırım kariyerimde çok erken öğrendim: Amerika’daki bazı hisse senetleri bir balona dönüşüyor. Balonlar oluşuyor ve sistem çökecek. Ben de bu yüzden Çin’e taşındım ve çocuklarım Çince öğreniyor. Devletlerin iflas ettiğini göreceksiniz.

İzlanda gibi. Başka ülkeler de bu kez batacak. Batı medeniyeti çökecek. Hayatınız boyunca yaşayacağınız en büyük çöküş olacak” değerlendirmesinde bulundu. Rogers’a göre piyasalardaki büyük kriz bu yılın sonunda ya da önümüzdeki yıl gibi kısa bir vadede gerçekleşecek. İsviçreli uzun vadeli yatırım şirketi sahibi Marc Faber satış çığı altında kalan hisse senedi sahiplerinin %50 oranında zarar edebileceklerini iddia ediyor. İki işadamı da son finans krizinden sonra küresel ekonominin yapısal zaaflarını gideremeyen hükümetleri suçluyor. Büyük resesyon Amerikan emlak fiyatlarının düşmesi sonucu ikinci sınıf ipotek senetlerinin alıcı bulamaması yüzünden patlak vermişti.

Riskli müşteriye açılan ipotek kredileri 1930’larda bütün dünyayı etkileyen büyük resesyonu aratmayacak bir krize yol açmıştı. Yeni çöküşün ‘müjdecisinin’ dünya ekonomisine entegre olan Çin’deki şirketlerin boğazına kadar borçlanması ve ABD’deki yükseköğrenim burslarının geri ödenmemesi olabileceğini iddia eden uzmanlar da var. Financial Times gazetesi Amerikan öğrenim kredisi piyasasının 1,4 trilyon dolarlık hacmiyle kredi kartı ve otomobil kredisi piyasalarını geride bıraktığını hesaplamış. Gazeteye göre üniversite masraflarını krediyle ödeyen 44 milyon öğrenciden 8 milyonunun borcunu ödeyemediğini ve düşük büyüme hızı nedeniyle bu problemin daha da büyüyeceğini yazmış.

BÜYÜMEDE DEVAMLILIK SORUNU

Diğer uzmanlar dünya ekonomisi ile ilgili beklentilerinde bu kadar karamsar olmasalar da, sınırsız tahvil alımlarının ve düşük faizlerin ekonomik büyümeye sürdürülebilirlik kazandıramayacağını onlar da teslim ediyor. Londra’daki Positive Money adlı sivil toplum kuruluşunun genel müdürü Fran Boait yaptığı açıklamada, “Varlık fiyatlarının yüksekliğine ve bu fiyatların yükselmesi gerektiğine olan bağımlılığımız tüketicinin daha fazla borçlanmasına zor açıyor ki bu durum mali istikrarsızlığa götüren zehirli karışımdır” dedi. 2010 yılında Kurulan Positive Money kredi veren kuruluşların kredi hacminin çok küçük bir bölümü kadar ihtiyat akçesi tutmak zorunda olmasını eleştiren Boait, finans sistemindeki zaafların bu dengesizlikten kaynaklandığını savundu.

FABER’DEN BELİRSİZLİK UYARISI

Uluslararası finans piyasalarının kriz tahmincisi Marc Faber, belirsiz para politikalarının ekonomi dünyasını üç yan etkiyle karşı karşıya bıraktığını yazdı. Faber bunların, ekonomik kaynakların yanlış tahsis edilmesi, gelir eşitsizliğindeki artış ve finansal piyasalardaki risk belirsizliğinin bastırılması olduğunu öne sürdü. Kendine ait sitede ‘aylık piyasa yorumu’nu yatırımcılarla paylaşan ‘Doktor Kıyamet’ lakaplı Faber şu anda hisse senedi, emtia, tahvil ve para piyasalarında belirsizlik olduğunu vurgulayarak borsacılara bir uyarı gönderdi. Faber, “FANG ve ilgili hisse senetlerinin düşük performans göstermesini bekliyorum” dedi.

BORÇ DAĞ GİBİ BİRİKTİ

Uluslararası Finans Enstitüsü’ne göre küresel borç seviyesi 2017 yılının ilk çeyreğinde 217 trilyon dolara ulaştı. Bu dünya GSYH’sinin yüzde 327’sine denk gelen bir rakam. Yani dünya kazandığından neredeyse üç kat daha fazla borçlu durumda. İşin daha çarpıcı yanı ise 2008 yılında dünyayı kasıp kavuran finansal krizin hemen öncesinde dünyanın borcunun 150 trilyon dolar seviyesinde olması. Yani daha on yıl bile geçmeden dünya borcunu azaltmak şöyle dursun yaklaşık 70 trilyon dolar daha arttırdı. Bu artış devasa bir riski de ortaya çıkarıyor. Bazı uzmanlar bu durumu “tüm balonların anası” olarak tanımlıyor. 2000 yılında patlayan teknoloji balonu ve 2007 yılında patlayan konut balonunun neden olduğu yıkım dikkate alındığında “tüm balonların anası” olarak nitelendirilen bu balonun patlaması durumunda dünyanın nasıl etkileneceği şimdiden birçok uzmanı oldukça düşündürüyor.

SON KRİZİ ÇOĞU ATLATAMADI

Positive Money Genel Müdürü Fran Boait, birçok ülkenin büyük resesyondan kurtulamadığını ve siyasetçilerin krizi izleyen gelişmelerin farkında olmadıklarını iddia etti. Boait, “Hayat standardı ve reel gelirler düşüyor, hayat büyük kitleler için zorlaşıyor. Herkes kendi hayatlarıyla merkez bankasının ucuz parasıyla finans ve emlak piyasasında olanlar arasındaki farkı görüyor” dedi. London School of Economics’ten Lain Begg ise yeni ekonomik gerilimlerin filiz vermesini önlemek için kanun koyucunun son derece uyanık olması gerektiğini belirtti ve mali istikrar önlemlerinin borç problemiyle kontrolden çıkmadan baş edilmesine yardımcı olacağını sözlerine ekledi.

VENEZUELA PETROLÜ VURABİLİR

Siyasi ve ekonomik krizin sarstığı Venezuela’da, ekonomistler ekim ve kasım aylarında olası bir iflasa karşı uyardı.  Ülkenin en büyük bankaları arasındaki Venezolano de Credito’nun Genel Müdürü German Garcia-Velutini yaptığı açıklamada, “O dönemden itibaren her ay yaklaşık 2 milyar dolar borç ödemesi yapılmaya başlanacak” dedi. Venezuela’nın sürüklendiği ekonomik kaos petrol piyasalarındaki en büyük risk olarak görülüyor. Ülkenin iflas riskinin gerçekleşmesi halinde yılın ikinci yarısında petrol fiyatlarının 80 dolara çıkabileceği tahminleri yapılıyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN