TL’yi şifreler ‘kur’taracak

TL’yi şifreler ‘kur’taracak

FED’in faiz artırımına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak TL üzerinde birden fazla faiz sinyalinin gelmesi belirleyici olacak. Bu durumda kurun yönünü yukarı çevireceğine işaret eden uzmanlar, “Tek bir artışta TL gevşeye de bilir. Ancak, 3-4 artırım sinyali verilirse dolar ve faizin tepkisi yukarı olur” dedi.

HAMİDE HANGÜL

Amerika ekonomisinden toparlanmaya yönelik olumlu sinyaller gelmeye başladı. Amerika Merkez Bankası’nın (FED), tarım dışı istihdamda 235 bin kişilik artış ve işsizliğin yüzde 4,9’dan yüzde 4,7’ye gerilemesi sonrasında faiz artırımına kesin gözüyle bakılıyor. Piyasalar tarafından bu beklentinin fiyatlandığına işaret eden uzmanlar, TL varlıkların yönü üzerinde asıl 3 ya da 4 faiz sinyali gelmesinin belirleyici oacağını, FED’in açıklamalarında bu şifrelerin aranacağının altını çiziyor. Piyasa analistleri, “Tek bir artırım yaparsa kur gevşeye de bilir, ancak 3-4 tane sinyali verirse dolar ve tahvil faizlerinin tepkisi yukarı yönlü olur” değerlendirmesinde bulunuyor. FED’in hamlesini gördükten sonra 16 Mart’ta toplanacak olan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun (PPK) da kurun olası yükselişi karşısında sıkı tedbirlere devam etmesi bekleniyor.  Doların hızını kesmek için geç likidite penceresinde faiz artırımına gidebileceği öngörüsünde bulunan uzmanlar, “Merkez Bankası burada faizi yüzde 11’den yüzde 12’ye çekebilir” tahmininde bulundu. Öte yandan Merkez Bankası, ABD verisi açıklandığında 3,78 liraya tırmanın kuru sıkı tedbirlerle 3,75 liraya kadar çekmiş, dün açtığı 1 milyar dolarlık TL depo karşılığı döviz depo ihalesine 400 milyon dolarlık teklif gelmişti.

Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan,  olası faizin  fiyatlandığını belirterek, “Biz, bunun üzerine bir şey koyar mı ona bakıyoruz” dedi. FED’in sadece artırımla kalması halinde, bunun dolar kuru üzerinde çok fazla etkisi olmayacağı öngörüsünde bulunan Erkan, şöyle devam etti: “Hata doların gevşediğini de görürüz. Ancak FED bazı revizyonlar yapar mı? Mesela 4 artırım olur mu? Çünkü, her çeyreğe bir faiz artırımı koyabilir şeklinde bir beklenti söz konusu. Bunu tekrar dile getirirse dolarda ve tahvil faizlerinde yukarı yönlü eğilim devam eder. O da dolar baskısı oluşmasına yol açar. Başka bir şey koymazsa gevşediğini görürüz.”

FED’in hamlesi sonrasında Merkez Bankası’nın da faiz artırımına gidebileceği tahmininde bulunan Enver Erkan, “Geç likidite penceresinde artış olabileceğini düşünüyorum, burada yüzde 11’den yüzde 12’ye çıkartıp ek bir sıkılaştırma alanı oluşturabilir.  Sıkılaştırıcı hamleleri ile efektif fonları kademeli yukarı çıkartmaya devam edecek. Gecelik borç vermeyi de yukarı çekip koridoru genişletebilir. Bunu yaparsa, TL varlıkların vereceği tepki olumlu olur. TL, en azından dolar baskısına karşı dirençli olur, doların aşırı yükselişini engeller. Ancak ‘bekle-gör’ yaparsa yükselen bir görüntü olacaktır” dedi.

Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Direktörü Ali Kırali, fiyat istikrarı ve finansal istikrarı tehdit edecek yeni bir dışsal olumsuzluk yaşanmadıkça geç likidite penceresi borç verme faizinde 100 baz puanlık ve marjinal fonlama oranında 75 baz puanlık artırımın yeterli olabileceğini söyledi. Kırali, şu değerlendirmelerde bulundu:  “FED’in politika faizlerinde 25 baz puanlık artırıma gidebileceğini öngörüyoruz. Bununla birlikte Fed’in gelecek dönem faiz artırımlarının hızına ve bilançosunun küçültülmesine ilişkin vereceği mesajların bu toplantıdaki faiz artırımından daha önemli olacağını düşünüyoruz. Maliye politikasına ilişkin belirsizliklerden dolayı FED üyelerinin, bu yıl içinde 3 faiz artırımı daha yapılabileceğine yönelik tahminlerinde en azından şu aşamada önemli bir değişikliğe gitmeyeceklerini tahmin ediyoruz. Piyasalar mart toplantısında bir faiz artırımını neredeyse tümüyle fiyatlarken, yılın kalan döneminde yapılacak faiz artırımına yönelik belirsizlik sürüyor. Burada yaşanabilecek yeni bir fiyatlama ise TCMB’nin de para politikasını tahminimizin de ötesinde sıkılaştırmasına neden olabilir.”   

MERKEZ BANKASI PAS GEÇEBİLİR

HSBC Portföy Yönetimi Stratejisti İbrahim Aksoy, Merkez Bankasının geçen hafta olumsuz şubat enflasyonu sonrasında TL değer kaybederken bankaların ortalama fonlama maliyetini 49 baz puan yükselterek yüzde 10,82’ye çıkarttığını belirtti. Aksoy, “Merkez Bankasının önümüzdeki günlerde bünyesindeki piyasada yüzde 9,25’ten sağladığı kaynağın üst sınırını 11 milyar liranın altına indirerek ortalama fonlama maliyetini daha da yükseltmeyi tercih edebileceği görüşündeyiz. Diğer yandan, geç likidite penceresinde artışın, mevduat ve kredi faizlerine daha hızlı yansıyabilecek olması, faizlerin sabit tutulmasına neden olabilir” yorumunu yaptı. Fed’den gelişmekte olan piyasa para birimlerinde aşırı hızlı satışa neden olabilecek bir açıklama gelmedikçe PPK’nın faiz oranlarını sabit tutmasını beklediklerini kaydeden Aksoy, “Aksi takdirde PPK geç likidite penceresi faiz oranında 50 baz puan civarında sınırlı bir artış yapabilir” dedi.     

MANEVRA ALANI ÇOK DAR

Ekonomist Haluk Bürümcekçi, ilave parasal sıkılaşma denilince piyasaların ortalama fonlama maliyetinin likiditenin kısılması yoluyla artırılması anlamına geldiğini gayet iyi bildiğini söyledi. Bürümcekçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak buradaki sorun maliyetin yüzde 10,80’e dayanması, manevra alanının çok daralmış olması. Bu ise eğer perşembe günkü toplantı pas geçilirse 26 Nisan’daki toplantıya kadar TL’de değer kaybı baskısı olması durumunda yetersiz kalacaktır. Bu nedenle toplantıda en azından GLP faizi en az 100 baz puan yükseltilmeli. Hatta marjinal fonlama oranı da yüzde 9,25’ten en az yüzde 10 seviyesine yükseltilmelidir. Ama TCMB’nin ne karar alacağını tahmin etmek yine çok güç görünüyor. Ancak burada önemli olan, yıl içinde Fed’in baz senaryosu olan 3 faiz artışı dışında bir mesaj verilip verilmeyeceği olacaktır.”

DOLAR 3,60’A GEVŞEYEBİLİR

İntegral Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, Fed’in 25 baz puan faiz artırımının piyasalar için artık sürpriz olmadığını ve fiyatlara yeteri kadar yansıtıldığını söyledi. Turşucu, şöyle devam etti: “Buna ilave olarak üç faiz artırım beklentilerinin de fiyatlanmış olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle Fed’in beklentiler doğrultusunda hareket etmesi ve üç faiz artırım algısını koruması durumunda, dolarda rahatlamaya bağlı gevşemeler görebiliriz. İçeride dolar kurunda 3.60 seviyesine doğru gevşemeler oluşabilir. Böyle bir senaryoda TCMB’nin ertesi faiz toplantısında bir aksiyon almasını beklemiyorum. Buna karşın, Fed’in faiz artırmasının ardından dört ve daha fazla faiz artırım beklentilerinin oluşması ve şahin bir tutum içerisinde bulunması, dolarda kuvvetlenmeye neden olabilir. Bu durumda dolar endeksi 102 seviyesini geçerek 103 seviyelerine doğru yükselebilir ve içeride dolar kurunda 3.76 seviyesi üzerine doğru sıçramalar görebiliriz. Ancak bu hareketin içeride sınırlı kalması beklenebilir. Böyle bir senaryoda TCMB aksiyon alabilir. TCMB’nin de yüzde 11 olan GLP oranında yukarı yönlü artışla hareket alanı açması beklenebilir.”

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN