Türkiye’nin Otomobili Projesi’nde son durum belli oldu. 5’li konsorsiyum 2019’a kadar 3 farklı elektrikli araç modeli sunacak ve 2021’de üretime başlayacak. 3 fazla birlikte 15 yıllık bir yatırım hamlesi yapacak olan OGG, aracı Türk halkına göre tasarlayacak.
EKONOMİ SERVİSİ / İSTANBUL
Geçen yılın mayıs ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla Türkiye’nin yerli otomobili için kollar sıvandı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulunda üyeler ve Baş- kan Rifat Hisarcıklıoğlu ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan şu sözlerle TOBB’u harekete geçirdi: “Bir teklifimi var. Bunu her yerde yapıyorum malum. Buna hasretim. Bu milletin evladı olarak hasretim. Gelin şu yerli yüzde 100 üretimi olan otomobilimizi Made in Turkey olarak TOBB camiası içinden çıkartalım” dedi. Cumhurbaşkanı’nın bu sözü üzerine TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da yerinden kalkarak, “Siz bunu istedikten sonra Türk iş dünyası bunu çok rahatlıkla yapar. Siz yeter ki bizim yanımızda olun. Biz bunu yaparız” diye konuştu. Erdoğan, da destek sözü vererek, “Ekranları başında tüm Türkiye izliyor. Her an her daim böyle konuda bilesiniz ki yanınızdayız. Sizle beraber olacağız ve dünyaya Türkiye markasını göstereceğiz” açıklamasını yapmıştı. Bu konuşmaların hemen akabinde görüşmelere başlayan TOBB, içinde Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell ve Zorlu Holding ile bir şirket kurarak işe başladı. Dün son durumu paylaşan Türkiye’nin Otomobili Ortak Girişim Grubu (OGG), İstanbul’da faaliyete geçen proje ofisinde, proje operasyonlarının günlük yönetimi ve takibinin yapıldığı belirtilerek, farklı ülkelerde başarılı işlere imza atmış çok geniş bir ekiple çalışıldığı ve devlet tarafından güçlü bir şekilde desteklenen projede dünya standartlarında bir sonuca ulaşma gayesi içinde olunduğu ifade edildi. OGG, “Orta vadede tek bir platform üzerinde üretilecek 3 farklı elektrikli araç modelinden oluşacak otomobil portföyü, Türk halkının ihtiyaçları ve beklentileri göz önünde bulundurularak detaylandırılmaktadır” açıklamasında bulundu. Aynı zamanda grup, Türk sanayisi ve teknolojisi açısından bir dönüm noktası olacağı düşünülen bu proje için teknoloji ve tüketici trendleri de izlenerek sektörde tamamen farklı bir konumlanma sağlayacak kapsamlı bir strateji oluşturulmaya çalışıldığı, teknik ve finansal analiz çalışmalarının da bu kapsamda sürdürüldüğü belirtildi. Tüm bunlar yapılırken Türk halkının görüş ve beklentilerine göre Türkiye’nin otomobilini tasarlamanın birinci öncelik olduğu vurgulanarak, bu bağlamda Türkiye genelinde çok kapsamlı ve profesyonel bir tüketici araştırması yürütüldüğü ve çalışmaların Türk milletinin isteklerine göre şekillendirildiği kaydedildi.
ÖN SİPARİŞLİK BİR DURUM ŞU AN YOK
Açıklamada, üretilecek araca şimdiden yoğun talep gelmesinden memnuniyet ve gurur duyulduğu ancak şu aşamada bir ön sipariş alma durumunun söz konusu olmadığı belirtildi. Üretim yeri kararının ise yapılmakta olan teknik ve finansal analiz çalışmalarının tamamlanmasından sonra verileceği ifade edildi. Açıklamada ayrıca, OGG tarafından yapılan açıklamalar dışındaki haberlerin dikkate alınmaması gerektiği kaydedildi.
15 YILLIK YATIRIM PLANI
Türkiye’nin Otomobili Projesi’nde gelinen son durum ve alınan ilk kararlara ilişkin bilgiler veren OGG, proje için uzun soluklu bir yatırım planlaması gerektirdiğinin farkında olduklarını bildirdi. Üç fazdan oluşan yaklaşık 15 yıllık bir yatırım hamlesine yönelik plan hazırladıklarını belirten 5’li konsorsiyum, orta vadede tek bir platform üzerinde üretilecek 3 farklı elektrikli araç modelinden oluşacak otomobil portföyü, Türk halkının ihtiyaçları ve beklentileri göz önünde bulundurularak detaylandırılacağına ilişkin açıklama yaptı.
SERİ ÜRETİM 2021’DE BAŞLIYOR
Uluslararası markalarla rekabet edecek yerli marka araçların ilk modelini daha önce açıklandığı gibi 2019 yılında prototip, 2021 yılının sonunda seri üretime geçiş olarak planladıklarını ifade eden OGG şu açıklamayı yaptı: “Öncelikle Türk halkının beğenisine sunulacak olan Türkiye’nin otomobili en yüksek standartlarda üretilecek ve geliştirilecek olup, sanayimiz ve teknolojimiz açısından da bir kaldıraç vazifesi görecektir. İkinci etapta, elektrikli Türk araçlarını sadece ülkemizde değil aynı zamanda dünya pazarında talep gören uluslararası bir marka haline getirmeyi hedefliyoruz. Tüm bu planlama çalışmalarımızı yürütürken önümüzdeki aylarda kurmayı planladığımız şirketimizin kilit yöneticilerini belirlemek üzere de kapsamlı bir süreç yönetiyoruz.”
