Görüşler

Hasan Mesut Önder ve Halime Gümüş yazdı: ‘Yalnız Kurt’ eylemlerini engellemek mümkün mü?

Hasan Mesut Önder ve Halime Gümüş yazdı: ‘Yalnız Kurt’ eylemlerini engellemek mümkün mü?

Barcelona saldırısı ile bir kez daha gündemimize gelen “yalnız kurt saldırılarını” USTAD Güvenlik Uzmanı Hasan Mesut Önder ve Avrasya Uzmanı Halime Gümüş değerlendirdi.

HASAN MESUT ÖNDER/HALİME GÜMÜŞ 

iteratürde yalnız kurt eylemleri olarak adlandırılan terör türünü bireysel terör veya serbest terör şeklinde çevirmek mümkün…  Bu eylem tipi ve eylemci profili doğru tanımlanamadığı sürece olayları anlamak ve çözüm geliştirmek zorlaşır. Yalnız kurt eylemcisi, herhangi bir örgüt hiyerarşisi içinde yer almayan; dini, ideolojik ve sosyal motivasyonlar ile farklı tetikleyici etmenlerle eylem yapan kişi şeklinde tanımlanabilir. Bu eylemci tipi ile terör örgütlerinin eğiterek eylem yapılacak ülkede hazır beklettiği uyuyan hücreleri karıştırmamak gerekir. Uyuyan hücreler eylem yapılacak ülkede dikkat çekmeden hayatını sürdürür ve eylem için talimat bekler. Yalnız kurtlar ise hiçbir örgüt veya serbest ağlardan talimat almadan eylemi yapar. Uyuyan hücreler, eylemlerini nerede, ne zaman, nasıl yapacağına, eylemin hedefinin ne olduğuna örgütün yöneticisi karar verirken, yalnız kurtlarda eylemin yerine, zamanına, biçimine eylemci karar verir. Klasik istihbarat çalışmaları ile bu eylem türünün engellenmesi mümkün değildir. İstihbarat servisleri intihar hücrelerine ve örgütsel eylem türlerine karşı hazırlıklıdır. Bir örgüt hiyerarşisi içinde yer alan örgüt mensupları ile sempatizanlar bellidir ve bunlar sürekli izlenmektedir. İzlenen unsurlar arasından devşirilen  yüksek düzeyli kaynak, örgütün muhtemel eylemleri ile ilgili rahatlıkla bilgi sağlayabilir. Ancak yeni tür olan yalnız kurt tipi eylemleri izlemek veya eylemi önceden tespit etmek zordur. Çünkü dini veya ideolojik radikal akımlardan etkilenen ve hiçbir hiyerarşi içinde yer almayan milyonlarca insan vardır ve hepsini tek tek izlemek neredeyse imkânsızdır. Norveç’te 77 kişiyi öldüren Anders Behring Breivik’in sorgudaki ifadesinde; “Norveç toplumunu değiştirmek istiyorum. Tek başıma hareket ettim.” sözü eylemcinin ideolojik motivasyonunu ve eylemden Breivik dışında başka kimsenin haberi olmadığını gösteriyor. Güvenlik aygıtları milyonlarca insanın içinden, herhangi bir ideolojik ve psikolojik gerekçe ile eylem yapma potansiyeli olan hedefleri tespit edip, hedefleri rehabilite etmek veya etkisiz hale getirmek için yeni yöntemler geliştirmek zorundadır.  Potansiyel hedeflerin tespit edilmesinde bio-çözümleme yöntemi kullanılabilir.

BİO-ÇÖZÜMLEME 

Bio-çözümleme kavramı yeni bir kavram olduğundan dolayı kısaca tanımının yapılması gerekmektedir. Bio-çözümleme; izlenen hedefin sosyal, ekonomik, dini, ideolojik, felsefi ve psikolojik beslenme kaynaklarının tespit edilerek, hedefin olası eylem ve davranışlarını öngörmek olarak tanımlanabilir. İstihbarat servisleri ajanlaştırma faaliyetlerinde bu yöntemlerden kısmen istifade etmektedir. Ancak bu yöntemi farklı kılan, yöntemin bireysel angajman faaliyetlerinde değil, toplum gözetiminde kullanılmasıdır. Bio-çözümleme; yalnız kurt eylemcisinin, zuhur ettiği, sosyal, ekonomik, dini, ideolojik, felsefi ve psikolojik atmosferin gözetim altında tutularak, bu atmosferin ürettiği “yalnız kurt” eylemcilerinin, toplanan datalar sayesinde kolaylıkla tespit edilebileceğini öngörmektedir. Bu gözetim faaliyetlerinde ilk önce muhtemel eylemcilerin çıkabileceği sosyoloji ele alınır. Sosyoloji incelenirken, bu kitlenin öteki ile ilişkileri, ideolojik ve dini yapısı, ekonomik koşulları ve politik-psikolojik ortam incelenir. İncelenen sosyoloji içinde güvenlik açısından risk yaratacak unsurlar varsa bu risk unsurları üzerine odaklanılır. Örneğin; DEAŞ’in insan kaynağını oluşturan Avrupa ülkelerinden gelen kitleler bu konuya güzel bir örnektir. Avrupa toplumuna entegre olamayan, sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan dışlanan kitleler, kendilerini ifade edecek demokratik meşru bir zemin bulamadıklarından dolayı DEAŞ gibi örgütler bu sosyolojiyi etkileyerek “yalnız kurt” eylemcilerinin türemesine neden olur.

17-08/20/2108krr11c.jpg

Risk unsurları tespit edildikten sonra izlenecek binlerce hedef ortaya çıkabilir. Birbiri ile bir bağı bulunmayan; ancak aynı iklimin yarattığı bu kitleden kimin eylem yapmaya eğilimli olduğu, kimi neyin tetiklediğini bulmak için milyonlarca veri içinden doğru kanıtı bulmak hassas bir çalışmayı gerekli kılmaktadır. Hedef ile ilgili bilgiler elde edilmelidir. Bu bilgiler; hedefin uyruğu, etnik kimliği, adı, varsa lakabı, cinsel tercihi, mesleği, eğitim durumu, iş yaşamı, aile ilişkileri, ideolojik durumu, maddi geliri, suça eğilimi, kitap okuma alışkanlığı, televizyon ve internet kullanımı, dini inancı ve duygusal yapısı gibi verilerdir.  Teknik imkânlarla bu hedefleri izlemek mümkündür; ancak hedefin bir örgütsel bağ içinde olmadığından dolayı eylemi neyin, ne zaman, nasıl tetikleyeceğini teknik istihbarat ile tespit etmek mümkün değildir. Bunun için insan kaynağına ihtiyaç vardır. İnsan unsuru hedefin niyet ve kapasitesi ile ilgili öngörülerde bulunabilir. Eylem yapma potansiyeli olan insanlar tespit edildikten sonra kolluk güçleri bu hedeflere operasyon yapamaz. Çünkü bir teröristin eylem yapma niyet ve isteği  fiile dönüşmediği sürece adli kolluğun yapabileceği bir şey yoktur. Eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun: “Elimizde canlı bombacıların listesi var; ama eylem yapmadan onları tutuklayamayız” ifadesi bu hususa dikkat çekmektedir.  Ancak güvenlik aygıtı proaktif müdahele ile eylemcileri etkisizleştirebilir.

PROAKTİF MÜDAHELE

Proaktif müdahale;  eylem yapma potansiyeli bulunan muhtemel hedeflerin istihbarat operasyonu ile kontrollü olarak eyleme itip tutuklamak veya karşı propaganda ile hedefin saldırı yapmasını ara elamanlar vasıtasıyla engellemektir. Örneğin istihbarat servisleri , bir hedef bölgede memnuniyetsizliğin kaynağı hangi ideoloji ise o motifte kontrollü örgüt kurup, birbiri ile bağlantısı olmayan insanları bir örgüt hiyerarşisi altında toplaması gerekir. Bunu yapmak için devşirilmiş kaynaklara ihtiyaç var. Bu unsurlar hem görünür yapılar ile hem de yeraltı faaliyetleri ile örgütlerin propagandasından etkilenen kişileri denetimli mekanizmanın içine sokar. Bunu tespit edebilmek için riskin var olduğu bölgede/bölgelerde istihbarat servisi toplanan veriler ışığında hedefleri sosyal alanda görünür hale getirmelidir. Kurulan bu örgüt sayesinde birbirinden bağımsız hareket eden, neyin, ne zaman, nasıl, tetikleyeceği belli olamayan bu eylemciler sürekli izlenebilen bir gözetim objesi haline gelir.

Güvenlik aygıtlarının özellikle istihbarat servislerinin bir hedef guruba pro-akitf müdahalede bulunabilmesi için, hedef kitle içinde farklı özelliklere sahip insan kaynağına ihtiyacı vardır. Örneğin; istihbarat literatüründe kışkırtıcı ajan denilen kaynak türü bu müdahalelerde kullanılabilir.  Tek başına eylem yapacak bir hedefi istihbarat servisi tespit ettikten sonra kışkırtıcı ajan sayesinde eylemci etki altına alınır ve eylem yapması için teşvik edilir. Eylemci bu sayede güvenlik aygıtının kontrolünden eylem yapar ve etkisiz hale getirilir veya olası eylem durumunda saldırgan harekete geçmeden çevresinde kümelenen kişiler tarafından engellenir. Potansiyel hedef tespitinde bio-çözümleme; operasyon aşamasında pro-aktif müdahale yapılırsa, terörün hedefi olan ülkeler sorunlarına çözüm üretebilir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Bunlar da İlginizi Çekebilir