Diyanet İşleri Başkanı'nı eleştiren CHP'li vekil tarihi şaşırdı

Diyanet İşleri Başkanı'nı eleştiren CHP'li vekil tarihi şaşırdı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın tepki çeken Kadir Mısıroğlu ziyaretini eleştirmek isteyen CHP'li İlhami Özcan Aygün, Trabzon'un Rum Pontus Cumhuriyeti tarafından işgal edildiğini söyledi. Sözleri tepki çeken vekil daha sonra özür diledi.

Geçtiğimiz günlerde Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde Atatürk heykeline yapılan saldırıyı kınamak isteyen CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün "Keşke Yunanlar galip gelseydi" yorumu ve Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik söylemleri tepki alan yazar Kadir Mısıroğlu'nu ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ı eleştirdi. 

Aygün, ''Kurtuluş döneminde Trabzon kimlerin elindeydi. Rum Pontus Cumhuriyeti'nin elinde olan bir kent'' dedi.

AK Parti Tekirdağ İl Başkanı Cüneyt Yüksel ise eleştirideki tarihi hata üzerinden Aygün'e yüklendi. 

TARİH BİLGİSİNDEN YOKSUN

Yüksel yaptığı açıklamada ''Tarih bilgisinden yoksun CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün, Gazi Mustafa Kemal'in anıtına dün Çorlu'da yapılan çirkin saldırı sonrasında bir basın açıklaması yapmış. Sayın Aygün'ün milli birliğimizi ve beraberliğimizi hedef alan skandallarla dolu açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyorum. Atamızın heykeline yapıla saldırı sonrasında olayın failine öfkeyi dile getirirken, toplumumuzun bir bölümünü alenen aşağılayan, bölücü bir dil kullanan bu milletvekilini basın huzurunda derhal halkımızdan özür dilemeye davet ediyorum. Milletinvekili ünvanına sahip bu kişinin tarihimizin kadim destanlarına adını yazdırmış Karadeniz insanını aşağılaması ve kabul edilemez intiba uyandırmaya çalışması utanç vericidir. Biz kendisine tarih dersi verelim. Trabzon, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461 yılında Pontus Rum İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla Osmanlı topraklarına katılmış ve Türk yurdunun bir parçası olmuştur. Daha sonrasında 1916 yılında Ruslar tarafından işgal edilen Trabzon, daha sonra Trabzon'un kahraman halkı tarafından Ruslar'dan temizlenmiştir. Sayın Aygün mümkünse çok konuşmayın. Bu millete gerçekten faydalı olmak istiyorsanız, CHP'li belediyelerinizin beceremediği hizmete sunamadığı yarım yamalak işlerin takibini yapın'' dedi.

Aygun, daha sonra tepki çeken sözleri için özürdüledi. CHP'li vekil, şöyle konuştu:

"Kastımı aşan sözlerimden dolayı özür diliyorum. Trabzon ilimiz ve Trabzonlu kardeşlerimiz bizler için çok değerlidir. Kurtuluş Savaşı sırasındaki kahramanlıkları hatıramızda canlıdır. Kurtuluş Savaşı'nı veren Meclisimizde 11 tane Trabzonlu mebusumuz vardır. Trabzon ve Trabzonluların Kurtuluş Savaşı'ndaki kahramanlıkları hala hatıramızdadır."

"KASTIM ASLA TRABZONLULAR DEĞİLDİ"

Bu nedenle kahraman Trabzonluları kastetmem mümkün değildir. Kadir Mısıroğlu,'Türkiye keşke Yunan işgalinde kalsaydı.' dediği için 'Olsa olsa Rum çetelerinin çocuğu olabilir' demek istedim. Yoksa Trabzon'a, Trabzonlulara bu kahraman insanlarımıza dair en küçük bir şey söylemedim. Sözlerime tekrar açıklık getirir, Trabzon'dan, Trabzonlu halkımızdan özür dilerim. Kastım asla onlar değildir. 

"SÖZLERİM ÇARPITILDI"

Ben halkımıza zulüm etmiş Pontus çetelerini ve onların işbirlikçileri ile bu zihniyeti savunan Kadir Mısıroğlu'nun kast ettim. Sözlerim çarpıtılmaktadır'' dedi.

TRABZON NASIL VE NE ZAMAN KURTULDU?

Birinci Dünya Savaşının en ağır darbesini gören illerden biri deTrabzon'dur. Ruslar Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan edip, 1 Kasım 1914'den itibaren doğu hududunu aşarak Türk topraklarında ilerlemeye başladı. Doğu Karadeniz kıyılarını alıp, Anadolu'yu ele geçirmeyi hedefleyen Rus orduları karşısında, Türkiye 3 Kasım'da Almanya yanında savaşa katıldı ve 14 Kasım'da Cihad-ı Mukaddes ilan etti. Rus savaş gemilerinin Karadeniz limanların bombardıman etmesi ile deTrabzon ateş çemberi içine düşmüş oldu.Nitekim 17 Kasım 1914'te yirmi üç parçalık bir Rus donanması Trabzon'u bombardıman ederek büyük tahribata ve can kaybına sebep oldu. Bombardımanlar birbirini kovaladı. Trabzon 8 Şubat ve 11 Şubat 1915'te Rus bombardımanı ile büyük ölçüde tahrip oldu,1000'den fazla insan öldü. Ruslar 23 Ocak 1916'dan itibaren kıyı saldırılarını yoğunlaştırdılar. 17 savaş gemisinin desteklediği bu saldırılar sonunda birliklerimiz geri çekilmek zorunda kaldı. Bu sırada savaş gemimiz Yavuz Trabzon'a geldi. 32 ağır makineli tüfek, bir batarya, dağ topu ve bazı askeri levazımat ile Kafkasya cephesinde kullanılmak üzere iki uçak getirdi. İstanbul'dan istediği yardımı alamayan 3. Ordu Komutanı Kamil Paşa, birliklerini Ilıca'ya doğru geri çekince 16 Şubat 1916'da Ruslar Erzurum'u işgal etti.

TRABZON'UN İŞGALİ

Rus kuvvetleri, donanmanın desteğini de alarak 24 Şubat 1916'da Rize'yi işgal ettiler. Of sınırına dayanan Ruslar karşı Baltacı Deresi'nde yöre halkından oluşan kuvvetlerle askeri birliklerimiz kahramanlıklarla dolu savunma yaptılar. Rus ordusunu 22 gün 22 saat direnen Trabzon halkı, düşmanın denizden ve karadan saldırılarının yoğunlaşması ve bu arada hiçbir yerden destek gelmemesi sonucu geri çekilince, 15 Mart 1916'da Of İlçesi düşman eline geçti. Daha sonra Sürmene işgal edildi ve düşman Trabzon kapılarına dayandı. 18 Nisan 1916'da Trabzon Rumlarından bir heyet,Türklerin 15-16 Nisan'da şehri boşalttığını işgal kuvvetleri komutanı General Lyhkov'a bildirerek kendisini şehre davet etti.Azınlıkların seviyesiz çılgınlıkları ve karşılama törenleriyle Erzurum Caddesinden Belediye Meydanına giren işgal kuvvetleri şehri teslim aldı.Trabzon'un acı dolu esaret ve muhacirlik günleri başladı. Göç edemeyerek şehirde ve köylerde kalan Müslüman halka büyük işkenceler yapıldı. Özellikle yerli Rumlar ve Ermeniler adeta katliama ve yağmalamaya giriştiler. Değerli eşyalar, kültür ve sanat eserleri sandık sandık Rusya'ya götürüldü. Girilmedik ve yağmalamadık yer bırakılmadı. Düşmanla Kahramanca savaşarak hain Rum ve Ermeni çetelerini Trabzonlu yiğitler temizledi.

1917'de Rusya'da Bolşevik ihtilali olunca, Rus ordusunda büyük bir panik başladı. Geri çekilmek zorunda kalan Ruslarla, 18 Aralık 1917'de Erzincan Antlaşması yapıldı. Bu antlaşmaya Ermeniler uymayıp, Türkler aleyhinde katliamlara girişince, Ordu Komutanı Vehip Paşa'ya ileri harekat emri verildi. 11 Şubat 1918'de genel hareket emrini alan ordumuz, bir koldan Kafkasya üzerine ilerlerken, diğer koldan Trabzon'lu Albay Hamdi Bey (Pirselimoğlu)komutasındaki 37. Tümen; Giresun'dan 123. alay ile takviye edilerek Trabzon üzerine yola çıktı. Bölgedeki çeteleri de temizleyerek ilerleyen birliklerimiz 14 Şubat 1918'de Vakfıkebir'i, 18 Şubat 1918'de Akçaabat'ı geri aldı. Birkaç gün içinde çevreyi düşmanlardan temizleyen birliklerimiz 24 Şubat 1918 tarihinde Trabzon'a girdi. Trabzon'un ve Trabzon'lunun 2 yıla yaklaşan esaret ve muhacirlik çilesi sona erdi. Osmanlı Devleti, Brest-Litovsk Anlaşması ile doğudaki topraklarını istiladan kurtardı. Ancak Trabzon, kurtuluşun sevincini tadamadı. Zira hicretten dönen halkı harabeye dönen Trabzon'da yoksulluk ve sefalet bekliyordu. Buna rağmen yüzyıllarca önce Türkler tarafından camiye çevrilmiş olan eski kiliseler de namaz kılınması yasaklandı ve binalar Rumlara verildi. Türk matbaalarından yararlanarak "Trapezuntsıy Veyenny Lisok (Trabzon Askerî Gazetesi)" adında Rusça bir gazete çıkarıldı. Bu gazete 1916-1917 yılları arasında Rusça dört ay boyunca yayımlandı.Bu dönemin en kötü olayı, Rusların vilayet arşivini imha etmeleri olmuştur.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN