38 yaşındaki diyaliz hastası Ahmet Ceran, boşandıktan sonra çocuğunu icra yoluyla görebilen bir baba. “Ben ziyaretçi değil, evlat hasretiyle yanan bir babayım” diyen Ceran, çocuğunu pedagog eşliğinde değil; istediği zaman görüp sarılmak istiyor.
KARAR KONYA / RAMAZAN DÜŞÜNCELİ
Konya Baro Başkanı Mustafa Aladağ ise konuyla ilgili, anne ve babanın arasında çocukların ruhsal açıdan mağdur olduğunu belirterek, Adalet Bakanlığı’nın kanun tasarısı hazırlığında bulunduğunu aktardı.
Eşlerinden boşandıktan sonra çocuklarını göremeyen babalar, evlatlarını görebilmek için icra yoluna başvuruyor. Ayda iki defada olsa evlatlarını görmek için icraya para yatırıyor. Türkiye ve Konya’da çocuklarını bu yolla görebilen babaların sayısı gün geçtikçe artıyor. Mahkemelerin verdiği karara göre çocuklarını görmek isteyen babalar, eski eşlerin çocuklarını göstermemesi nedeniyle mağdur oluyor. Mağdur babalardan bir tanesi de 38 yaşındaki diyaliz hastası Ahmet Ceran. Ceran, 2016 yılından itibaren hakimin ayda 2 kere görme kararı vermesine rağmen, 2 sene boyunca sadece 3 defa evladını icra yoluyla görebilmiş bir baba. Bu mağduriyete sadece çocuğunu görebilmek için katlandığını dile getiren Ahmet Ceran, “Evladımla vakit geçiremez oldum. 2 senede 3 kez yanımızda pedagog ve bir yetkili ile birlikte görebiliyorum. Öz evladımı memur ve pedagog olmadan göremiyorum. Evlat kokusuna hasret kaldım. 2 yıldan beri adliyenin icra dairesine 10 bin TL yatırarak çocuğumu görebilmenin umudunu yaşıyorum. Çocuğumu ancak icra yoluyla görebiliyorum. Bugün çalışmayan biri olarak param olmazsa, çocuğumu göremezsin diyorlar. Öz çocuğumu sırf annesi göstermediği için para yatırarak, görmek zorunda kalıyorum. Bir baba için çok acı bir durum” şeklinde konuştu.
SESİMİZİ DUYURMAK İSTİYORUZ
Çocuğunun psikolojinin alt üst olduğunu dile getiren Ceran, “Annesi bana göstermemek için elinden geleni yapıyor” dedi. Evladının yanına pedagogla gittiğini ve ağladığını söyleyen Ceran, “Malulen emekli olduğum için ayda sadece 700 TL maaş alıyorum. Ayrıca diyaliz hastası olduğum için haftada 3 gün diyaliz makinesine giriyorum. Ayda iki kere icra parası masrafının üstesinden gelemiyorum. Konya’da benim durumumda birçok baba var. Ama maalesef seslerini duyuramıyorlar. Artık sesimizi duyurmak için Konya’daki mağdur babalarla birlikte dernek kurduk. Bir ziyaretçi gibi oğlumu görmek istemiyorum. Evladıma hasret yaşamak istemiyorum. Evlatlarını göremeyen babalarla birlikte Mağdur Çocuklar ve Babalar Derneği (MA-ÇOBDER)’i kurduk. Derneğin başkanı Murat Köse’de evladını icra yoluyla görebiliyor. Bu dernekle sesimizi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a duyurmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
ÇOCUĞUMUZ MAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMEMELİ
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Konya Baro Başkanı Mustafa Aladağ ise, çocuk haczinin borçlunun, borcu yeter miktarında menkul, gayrimenkul mallarının 3. Şahıslardaki hak ve alacaklının haczi anlamına geldiğini belirtti. Aladağ, “Çocuğumuz bu kapsamda bir mal olarak değerlendirmemelidir. Çocuğu icra yoluyla görmek, boşanma sonucunda velayet kendisine bırakılmayan tarafın çocukla şahsi münasebet tesisine dair, mahkeme ilamında yer alan hükmün infazına ilişkin bugüne kadar yaşanan ciddi sıkıntılardan meydana geliyor. Anne veya baba çocuğu göstermediği takdirde diğer taraf, mecburen ilanı icraya koyuyor. Karşı tarafa icra vasıtasıyla görüş günlerinde anne veya baba icra müdürlüğüne gelerek, belli bir masraf yatırıyor. Bir pedagog ile birlikte ilgili adrese gidilerek, anne ve baba arasında ilişkinin tesisi sağlanıyor. Velayet kimde ise, o kişi evladını diğeriyle görüştürmeme yoluna başvuruyor. Yaşanan mağduriyetler anne ve babadan ayrı olarak çocuğu ilgilendiriyor. Çocuğun o ruh hali ve durumu daha önemlidir. Adalet Bakanlığı’nın Mağdur Hakları Daire Başkanlığı’nın 3 yıl önce başlattığı geniş kapsamlı bir çalışması bulunuyor. Çalışma ile hazırlanan ‘Mağdur Hakları’ kanun tasarısında önemli maddeler bulunuyor” dedi.
YAŞANAN DRAM SONA ERECEK
Aladağ, “Çocukla kişisel münasebetin tesisi noktasında kanun tasarısında yer alan 16. Madde ile icra daireleri kişisel münasebet tesisinde ortadan kalkıyor. Anne ve baba Adli Destek Uzmanları Birimi aracılığıyla çocuklarını görecek. Çocuğun bulunduğu adreste ve icra dairelerinde yaşanan sorunlara son verilecek. Bu kanunlara riayet edilmediği takdirde cezai müeyyide uygulanacak. Yaşanan bu dramın sona ermesi için kanunun en kısa zamanda yürürlüğe girmesini ümit ediyorum. Bu kanun için birçok kurum ve kuruluş ve birimlerin oluşturulması için belli bir süreye ihtiyaç var. 2019 yılı içerisinde ilk taslağın hazırlanmasını bekliyorum” diye konuştu.
