Hukukumuzda ‘Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ diye bir şey yok

Hukukumuzda ‘Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ diye bir şey yok

Prof. Dr. Kemal Gözler, Erdoğan’ın ortalama iki haftada bir Cumhurbaşkanlığı Kabinesi adıyla bakanları topladığını belirterek, Anayasada, kararnamelerde ve kanunlarda da böyle bir hüküm olmadığını ifade etti. Bu konuda Taha Akyol’un görüşünün de haklı olduğunu vurgulayan Prof. Gözler, bütün yürütme yetkisinin, kimseyle paylaşmaksızın olduğu gibi Cumhurbaşkanı’na verildiğini söyledi.

Anayasa Profesörü Kemal Gözler, 'anayasa.gen.tr’deki blogunda Türk hukukunda ‘Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ diye bir şey olmadığını ve Anayasada bu anlama gelebilecek tek bir kelimenin bulunmadığını yazdı.  

Cumhurbaşkanlığı’nın 1 sayılı “Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile düzenlendiğini belirten Gözler, bu Kararnamede ‘Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ne ilişkin tek bir hüküm olmadığını vurguladı.  

"BİRÇOK KURUL VAR AMA KABİNE YOK"

1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde, Yüksek İstişare Kurulu, Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu, Ekonomi Politikaları Kurulu, Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu, Hukuk Politikaları Kurulu gibi çeşitli kurullara ilişkin hükümler olduğunun altını çizen Gözler, “Uzun lafın kısası, hukukumuzda “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi” diye bir ‘kurul’ yoktur. Bu ‘kurul’, anayasal, yasal ve hatta kararnamesel dayanaktan mahrumdur” dedi.  

Türkiye’de ‘Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ne ihtiyaç olduğunu belirten Gözler, şu ifadeleri kullandı:  

9 Temmuz 2018’den önce olduğu gibi, Cumhurbaşkanının ve bakanların bir araya gelip memleket meselelerini görüşmeleri ve tartışmalarında ve ortak bir karara varmalarında büyük yarar vardır.  

Özellikle Kovid-19 salgınıyla mücadele amacıyla alınan tedbirlerde olduğu gibi bazı kritik ve yüksek riskli konuların kolektif olarak müzakere edilmesinde sonsuz fayda vardır. Böyle riskli konularda yanılma ihtimali çok yüksektir.  

"ANAYASAL DAYANAĞI YOK"

Bu tür konularda bütün inisiyatifi ve sorumluluğu bir kişinin üstüne yıkmamak gerekir. Muhtemelen bu nedenle, Türkiye’de pandemiyle mücadele kapsamında alınan önemli kararların neredeyse hepsi, “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi” toplantılarında alındı ve bu toplantılardan sonra kamuoyuna açıklandı. Doğrusu da budur. Ama bu doğrunun Türkiye’de anayasal ve yasal dayanağı yoktur. 

"TAHA AKYOL HAKLI"

Taha Akyol, 11 Ağustos 2020 tarihinde Karar’da yayınladığı bir yazısında hukukumuzda “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi” diye bir kurumun olmadığını tespit ettikten sonra, “tek kişilik hükümet” sistemi yerine keşke böyle bir “kabine” olsaydı diye yazar. Bence haklıdır. 

"BÜTÜN YÜRÜTME YETKİSİ BİR KİŞİYE VERDİLDİ"

Burada “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi”ni kuran 21 Ocak 2017 tarih ve 6771 sayılı Anayasa Değişikliği Kanununu hazırlayanlara da bir çift sözüm var: Sanki Türkiye gibi büyük bir ülkenin tek bir kişi tarafından yönetilebilmesi mümkünmüş gibi bir hükûmet sistemi tasarladılar!

Türkiye’de bir köy bile bir muhtar tarafından tek başına yönetilmez; muhtarın yanında bir “ihtiyar heyeti” vardır. Anayasa Değişikliği Teklifini hazırlayanlar, bütün yürütme yetkisini, kimseyle paylaştırmaksızın olduğu gibi Cumhurbaşkanına verdiler.  

Oysa bu yetkinin, esasen Cumhurbaşkanına verilse de, teklif veya onay işlemleriyle veya ihtiyarî veya mecburî istişare usûlleriyle başka makamlarla paylaştırılması mümkündü. Bunun yapılmasının da “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi”ne veya başkanlık sistemine aykırı bir yanı yoktu. Türkiye’de “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi”nin anayasal temelinin olmamasının sorumluluğu, 21 Ocak 2017 tarih ve 6771 sayılı Anayasa Değişikliği Kanununu hazırlayanlarda ve kabul edenlerdedir. 

PROF. KEMAL GÖZLER'İN YAZISININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN.... 

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (10)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
10 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN