Patoloji ve fitoterapi uzmanı Dr. Elif Güveloğlu, ‘Kansersavar Mutfak’ kitabında, bilinenin aksine şekerin, kanser hücrelerini beslemediğini söylüyor. “Protein ve sebzeden zengin bir öğünün ardından küçük bir porsiyon tatlı tüketebilirsiniz. Ancak kuru fasulye-pilav yedikten sonra tatlı yememelisiniz” diyen Güveloğlu, protein, yağ ve şeker açısından dengeli öğünleri şart koşuyor.
ERKUT TAZERDİ / İSTANBUL
Doğadaki birçok besinin şifalı olduğunu belirten patoloji ve fitoterapi uzmanı Dr. Elif Güveloğlu, bunların uygun ölçüde tüketildiğinde kanser hücrelerine karşı savaştığını, ömrü uzattığını söylüyor. Sağlıklı bir yaşamın mutfakta başladığını dile getiren Güveloğlu ‘Kansersavar Mutfak’ kitabında, bilimsel olarak kanıtlanan, kendi deyimiyle ‘Kanser hücrelerini intihara sürükleyen’ insan vücuduna yararlı gıdaları sıralıyor. Ardından şifalanırken doyuran enfes tarifler vererek halk arasında kuşaktan kuşağa yayılan “Sağlıklı olan lezzetsizdir” söylemini çürütüyor.
Güveloğlu, doz, denge ve kaynak üçlüsüne dikkat çekerek, verdiği tariflerde şekerin de mutlaka tüketilmesini tavsiye ediyor yağın ve proteinin de… “Doğada birçok şifalı besin var… Nar, ekşi karadut ve siyah üzümün içindeki elajik asidin hücresel çalışmalarda kanserleşmiş hücrelere toksik etki gösterirken normal hücrelere zarar vermemesi mucize gibi” diyen Güveloğlu kitapta, baharatları, protein çeşitlerini, çayları, tüketilmesi şart koşulan sebze ve meyveleri bölümler halinde anlatıyor. Ancak her şeyden önce aşırıya kaçılmaması, dengeden şaşılmaması gerektiğini söylüyor. Güveloğlu, suyun bile fazlasının zararlı olduğunu, yapılan araştırmalar neticesinde, eskiden kalma söylemlerin de artık geçerliliğinin kalmadığını vurguluyor: “Öyle yağlar, öyle salçalar var ki, bırakın kansere veya herhangi bir kronik hastalığa neden olmayı, hücresel çalışmalarda hayvan deneylerinde, oluşmuş kanserlerin gerilemesine yardım ediyorlar... Selülite iyi geldiğini duyduğu için günde 7 litre su içip beyin ödemi nedeniyle ölen Taylandlı genç kızı tıp tarihi unutmayacak. Her şeyin azı karar çoğu zarar!” Şekerin, tüm hücrelerin yakıt kaynağı olduğunun altını çizen Güveloğlu, son yıllarda ortaya atılan şekerin kanseri beslediği inancının yanlışlığına dikkat çekerek, bağışıklık sisteminin ve beyin gücünün önemine değiniyor. “Hem yaşamak hem de kanseri yenebilmek için şekere ihtiyacımız var” diyen Güveloğlu, şekeri diğer besin öğeleri olan protein ve yağla ‘dengeli’ bir şekilde tüketmenin gerekliliğini vurguluyor: “Mesela doğal süt ve az miktarda doğal şekerle pişirilmiş sütlaçtan kişiye hiçbir zarar gelmez, oradaki şeker, sütteki proteinle ve yağla dengelenmiştir. Veya protein ve sebze zengini bir öğünün ardından küçük bir porsiyon tatlı tüketebilirsiniz.” Güveloğlu ancak şeker, protein ve yağ dengesini bozduğu gerekçesiyle, “Kuru fasulye-pilavdan sonra tatlı yememelisiniz!” diyor.
