24 Haziran öncesi tırmandırılan şiddet dili teröre dönüştü. İYİ Parti ve SP’nin seçim standlarına çirkin saldırılar sonrası yine MHP’li olduğu belirtilen grup, SP’lileri hastanelik etti. Saldırganlar karşı tarafın silah çekmesi üzerine kendilerini savunduklarını söyledi.
Ankara Çankaya’da aydınlatma direklerine parti bayrakları asan 20 kişilik Saadet Partili grup ile bölgeye daha sonra gelen MHP’li 80 kişi arasında kavga yaşandı. Sözlü olarak başlayan tartışma, kısa sürede kavgaya dönüşen arbedede sopaların dışında silah dipçikleri de kullanıldı. MHP’li grubun darpettiği Saadet Partili gruptan 2’si ağır 7 kişi yaralandı. Olayla ilgili açıklama yapan Ankara Valiliği, olayın Saadet Partililerin bayrakları indirmesiyle başladığını, ifade işlemi sonrasında 5 kişiden 4’ünün serbest bırakıldığı belirtildi.
KAFAMIZA SİLAH DAYADILAR: Saadet Partisi Ankara İl Seçim Karargah Başkanı Selim Aydın olayla ilgili yaptığı açıklamada, MHP’li ilk grubun ‘pankartlar yırtılıyor’ iddiasında bulunarak saldırdığını kaydetti. Daha sonra ikinci bir grubun darp için alana geldiğini kaydeden Aydın şunları söyledi: “Saat 01.30 sularında partide toplantıdayken arkadaşlar arayarak ‘başkanım bize saldırıyorlar’ dediler şuan ağır yaralı olan Ankara 3. Bölge 3. Sıra adayımız Mehmet Fethi Öztürk beyle olay yerine gittik. Mevlüt Karakaya ve ekibindekiler bizim arkadaşları pankartlarını yırttığı iddiasıyla arkadaşları darp etmiş. Olay şöyle başlıyor: Bizim arkadaşlar pankartları taşırken bir anda Devlet Bahçeli’nin makam arabası geçiyor. 5 dakika sonra bir ekip gelip arkadaşlarımızı dövüyor. Dövdükten sonra MHP’liler bizimkilere ‘bu yerdeki pankartlar ne’ diye sorunca bizim pankar cevabını alıyor. Ardından ‘yanlışlık oldu kusura bakmayın’ diyorlar.” Aydın, şöyle devam etti: “Polisi aramak isteyince ‘bak kardeşim uzatmayalım yoksa kötü olacak bununla kalmayacak’ dediler. Biz de olay uzamasın diye arkadaşları götürmeye çalışırken bir anda 25-30 kişi gelip sorgusuz sualsiz bize saldırdı. Silah çekip çekip arkadaşlarımızın ağızlarına dayadılar. Ardından gelen polis dayak yiyen arkadaşlarımızı gözaltına alıyor. Sağlıkçılar Mehmet Fethi Öztürk’ün ‘hastaneye götürülmesi lazım’ demesine rağmen polis ‘amirin emri var gönderemeyiz’ diyor. İl Başkanımız Fatih bey gelip siz ne yapıyorsunuz dedikten 20 dakika sonra ambulansın gitmesine izin verildi.”
SORUMLULAR CEZALANDIRILMALI: AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan da, resmi Twitter hesabı üzerinden söz konusu olaya ilişkin olarak değerlendirmelerde bulundu. Turan, “Ankara’da Saadet Partililere saldırı iddiası hızla soruşturulmalı, sorumlular da mutlaka cezalandırılmalıdır” dedi.
KARAMOLLAOĞLU’NDAN SERT TEPKİ: Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan yaralıları ziyaret ederek açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu “Saldırı öncesi MHP’nin bayraklarını indirildi” iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtip, “Gençlerimiz bayrak asarken maalesef bir saldırıya uğradı. Saldıranlar da haksızlıklarını ortadan kaldırabilmek için gerekçe üretti. Bayrak indirme diye hiçbir şey yok. MHP’nin bayraklarından bir tanesi bile indirilmemiştir. Ama bilerek veya bilmeyerek sanki bayraklar indiriliyormuş gibi bir hava estirilmiş. Şunu diyebilirler biz babayiğit adamlarız vururuz, ezeriz, kırarız... O da onların meslekleriyse diyecek bir şeyimiz yok. Ama bu ayıptır, vicdansızlıktır hakikatten” ifadelerini kullandı.
Saldırıda ağır yaralanan Saadet Partisi Ankara milletvekili adayı Mehmet Fethi Öztürk (solda) ve parti üyesi vatandaşın tedavileri devam ediyor.
Bu tablo gelecek açısından vahim
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, yaralanan SP Ankara milletvekili adayı Mehmet Fethi Öztürk’ü ziyaret edenler arasındaydı. Hastane çıkışında açıklama yapan Kılıçdaroğlu, demokratik bir ortamda siyaset yapmanın, düşünceleri ifade etmenin, inanılan düşünceleri kamuoyuna duyurmak için pankart, afiş asmanın siyasetin bir geleneği olduğunu söyledi. Şiddet uygulamanın, insanları sopayla dövmenin, gece yarısında baskın düzenleyerek insanları yaralamanın doğru olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin bunları aşması lazım. Eğer böyle bir tablo Türkiye’nin önüne konulacaksa bu gelecek açısından da son derece vahim. Geçmişte buna benzer çok acı olaylar yaşadık. Türkiye’nin bu acı olayları yaşamaması lazım” dedi.
