Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Rusya ile Türkiye arasında yaşanan "uçak krizi" üzerine kaleme aldığı yazıda, yaşanan olayın ilişkileri "türbülansa soktuğunu, fakat raydan çıkarmayacağını" belirtti.
[Karar]
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesi sonucu iki ülke arasında çıkan "uçak krizi"ni değerlendiren bir yazı kaleme aldı. Kalın, Daily Sabah'ta yayımlanan "Suriye savaşı ve Türk-Rus ilişkileri" başlıklı yazısında, Rus jetinin düşürülmesini Suriye'deki iç savaşta yaşanan "bir başka kayıp" olarak niteledi.
İlişkiler türbülansa girer ama raydan çıkmaz
Kalın, yaşanan olayın Türk-Rus ilişkilerini "türbülansa soktuğunu, fakat raydan çıkarmayacağını" belirterek, iki ülke arasındaki ilişkilerin bu sorunun üstesinden gelecek derinliğe ve politik-ekonomik sermayeye sahip olduğunun altını çizdi.
Öte yandan Kalın, Rus jetlerinin Türk hava sahasını daha önce de ihlal ettiğini fakat Türkiye'den yapılan uyarıların Rus askeri yetkilileri tarafından ciddiye alınmadığını ifade etti. Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, G-20 zirvesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede bu konuyu bizzat gündeme getirdiğini hatırlattı.
Türkiye, Rus çıkarlarını hiçbir zaman hedef almadı
İbrahim Kalın, Su-24 uçağının milliyetinin düşürüldükten sonra belli olduğunu belirterek, burada Rusya'ya karşı düşmanca bir eylemin sözkonusu olmadığını vurguladı. Kalın, şu ifadeleri kullandı:
"Suriye savaşı üzerindeki büyük fikir ayrılıklarına rağmen Türkiye Rus çıkarlarını hedef almamıştır ve almaya da niyeti yoktur. Buna karşın Türkiye, Ukrayna krizi nedeniyle Rusya'ya uygulanan yaptırımlara katılmamıştır. İki ülke, geçtiğimiz 10 yılda güçlü ekonomik ilişkiler geliştirmiş ve vatandaşları için yeni imkanlar yaratmıştır.
Düşmanlık değil, angajman kurallarının uygulanması
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "O uçağın Rusya'ya ait olduğunu bilseydik farklı davranırdık" sözünü de hatırlatan Kalın, olayın sıcaklığı ile gerilimin yükselmesinin doğal olduğunu, ama iki ülkenin bu türbülansı aşabileceğini belirtti. Kalın, yazısında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nuın, hava sahasını ihlal eden uçağın düşürülmesinin herhangi bir ülkeye karşı düşmanlık amacıyla yapılmadığı, angajman kurallarının uygulanması olduğu şeklindeki ifadelerine de yer verdi.
Türkiye'nin IŞİD'den petrol aldığı iddialarını ise "Hiçbir temeli olmayan bir iftira kampanyası" olarak niteleyen Kalın, tarafların birbirleriyle uğraşmayı bırakıp IŞİD'i yok etmeye yönelmesi gerektiğinin altını çizdi.
Rusya Türkmenleri ve muhalifleri değil, IŞİD'i vurmalı
Bu noktada Rusya'nın Türkmen bölgesine yönelik hava saldırılarına da değinen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, "Suriye'deki Türkmen bölgelerinde IŞİD grupları yok. Rus jetleri, Esad rejiminin Cisr eş-Şuğur ve İdlib'de ilerlemesini sağlamak için ılımlı grupları bombalıyor. Bu yanlış bir stratejidir ve IŞİD'le mücadeleye yardım etmez. Gerçek şu ki, Rus saldırılarının yüzde 90'ı IŞİD yerine ılımlı muhalifleri hedef almıştır" diye yazdı.
Kalın, yazısını dünya güçlerinin bedeli ağır olacak küresel hasımlıklar yerine IŞİD terörü, Esad rejiminin devlet terörü ve mülteci krizine odaklanması gerektiğini vurgulayarak sonlandırdı.
