Bir Osmanlı kadını Avrupa’yı anlatıyor

Bir Osmanlı kadını Avrupa’yı anlatıyor

Dönemin Avrupa ile Osmanlı kültürel yaşamını karşılaştırmalı anlatan ‘Bir Türk Kadınının Avrupa İzlenimleri’, Zeynep Nuri’nin mektuplarından oluşuyor. Kitabın önsözünü kaleme alan yazar Buket Uzuner, bu kıyaslamanın, Doğu kültürünün inceliklerinin inkar edilmeden zengin bir dille yapıldığını söylüyor.

ERKUT TEZERDİ

Zeynep Nuri, II. Abdülhamit döneminde, Dışişleri Bakanlığı genel sekteri Nuri Bey’in kızıdır. Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra Fransa’da ziraat mühendisliği okuyup yurda döndü. Babası onu zorla, hariciye nazırlığına atanması planlanan Abdüllatif Sefa Bey ile evlendirdi. Bu, onun dönüm noktasıydı. Kadının ataerkil fikirlerin altında ezilmesine başkaldırdı. 1884-1923 tarihleri arasında yaşayan Zeynep Nuri, zamanındayken yine kendisi gibi hem Doğu hem de Batı eğitimi alarak yetişen kardeşi Melek Hanım’la birlikte Avrupa şehirlerini karış karış gezdi.

Siyasi organizasyonlara, davetlere ve sohbetlere katıldı. Kız kardeşler, 19. yy sonunda ortaya çıkan Batı feminist hareketi karşısında Doğu’nun öncü kadınları arasında yer alıyor. Biz bunları Zeynep Hanım’ın İskoç gazeteci Grace Ellison’a yazdığı İngilizce mektuplardan öğreniyoruz. İşte o mektuplar kitap olarak yayımlandı.

KENDİ KÜLTÜRÜNÜN YANINDA

Avrupa’yı merak eden Zeynep Nuri, o dönemde İstanbul’da büyük ilgi gören yazar Pierre Loti ile gizli gizli buluşur, şehirler hakkında bilgi alır, karşılığında kadınların yaşayışı hakkında Loti’ye bilgiler verirmiş. Derken 1906’da Osmanlı topraklarından trenle Batı’ya doğru hareket etmiş.

16-10/01/01krr02osmanli3.jpgArdından da mektupların yazımı başlamış: İspanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve İsveç’i gezen Zeynep Nuri gittiği, gördüğü ve yaşadığı şehirleri/ülkeleri Osmanlı topraklarındaki yaşayış farklılıklarıyla karşılaştırıyor. Ancak bu kültürel kıyaslamayı yaparken kendi kültürünün zenginliklerini ve inceliklerini asla inkar etmiyor. Uzuner, Zeynep Hanım’ın kendi yurdunda özgürlükçü ve eşitlikçi bir yönetimi umut etmekten vazgeçmediğinin altını çizerek “Körü körüne bir Batı hayranı değil, özgürlük ve adalet arayışında öncü bir kadın” diyor. Zeynep Hanım’ın karşılaştırmalı Avrupa şehirleri hakkındaki izlenimlerinden birkaç ayrıntı...

FRANSA’DA KONUKSEVERLİK YOK

1907’de Nice kentinde bulunan Zeynep Hanım Fransız ile Türk konukseverliğini şöyle karşılaştırıyor: “(...) Seni temin ederim, Doğu konukseverliğimizi abartmıyorum. Türkiye’ye git ve her yerde kraliçe gibi karşılandığını kendin gör. Herkes senin, onların evinde olmandan gurur duyacak.

16-10/01/01krr02osmanli5.jpg En mütevazı evde bile misafir odaları vardır… Bir kez bile konuğumuz olmadan sofraya oturduğumuzu anımsamıyorum. Herkes aynı mutlulukla ağırlanırdı. Burada Fransa’da konukseverliği anlamıyorlar. Bir Fransız oğulun, evde yatıp kalktığı için babasına para verdiğini, Fransa’da biri yemeğe davet edince mutlaka karşılığı olarak yemeğe davet etmek gerektiğini ilk duyduğumda nasıl şok geçirdiğimi tahmin edemezsin… Fransa’daki bu konukseverlik yokluğuna bir açıklama arar dururum. Önce hayat pahalılığına verdim, sonra evlerin küçük oluşuna, sonra hizmetkarların itaatsizliğine; ama artık bunun ulusal karakterleri olduğuna inanıyorum (...)”

16-10/01/01krr02osmanli6.jpg

HAREMDEN FARKLI - TERRİTET, 1906

“(...) Kadınlar tenis kortunda sağa sola, aşağı yukarı, ileri geri koşup duruyorlar, saçlarının bukleleri bozuluyor. Hatta bazen dağılıyor saçları; üstelik hiç yakışmayan düz ayakkabılar ve erkek gömlekleri giyiyorlar, erkek yakaları ve kravatları takıyorlar… Bu garip yaşam biçimini anlamaya çalışırken doğal olarak haremdeki yaşamımızla karşılaştırıyorum (...)”

16-10/01/01krr02osmanli8.jpg

PENCERELERİ KAFESLİ - LONDRA, 1908

“(...) Geçen akşam, kadın hakları için savaşanların bir sokak toplantısına gittim ve emin ol, bir daha gitmeyi kesinlikle istemem… Hanım konuşmaya başlayınca kadınlı erkekli büyük kalabalık toplandı; bunların çoğu adi ve habis görünüşlü, şimdiye kadar görmediğim bir sınıftan insanlardı. Durmadan sözünü kestiler ama o cesurca devam etti ve alaya yanıt verdi. Bu adi kalabalıkla atışmak, kadınlığa hakaret gibi geldi bana (...)” Zeynep Hanım aynı yıl bir oturuma davet edildiği İngiltere Parlamentosu’nda ‘Hanımlar Balkonu’nda oturtulunca isyan eder, Grace Ellison’a yazdığı mektupta da şu satırları kaleme alır:

“(...) Sevgili dostum, Hanımlar Balkonu’nun bir harem olduğunu bana neden hiç söylemedin. Pencereleri kafesli ‘Hükümetin Haremi’ diye haykırmak istedim… Siz İngilizler ne kadar tutarsızsınız. Kadınlarınızı korumasız dünyanın dört bir yanına korumasız yolluyor sonra burada yasalarınızın yapıldığı atölyede onları koruma simgesiyle örtüyorsunuz (...)”

16-10/01/01kr2kapak.jpg

‘Bir Türk Kadınının Avrupa İzlenimleri’

Zeynep Hanım

Everest Yayınları

215 sayfa

Fiyatı: 15 TL

RAFLARDAKİ EN YENİLER

Osmanlılar İstanbul’u fethedene kadar

16-10/01/01kr02-osmanlilar-istanbul.jpg

Bizans’ın Son Yüzyılları, Donald M. Nicol

İş Bankası Kültür Yayınları

596 sayfa / 34 TL

Bizans tarihyazımı alanının en önemli isimlerinden Donald M. Nicol’ün bu eseri, 1261’de Konstantinopolis’in Latinlerden geri alınmasından 1453’te Osmanlılar tarafından fethedilmesine kadar uzanan Bizans’ın son dönemini ele alıyor. Nicol, Yunanistan’ı ve Ege adalarını ele geçiren Fransız, Ceneviz ve Venedik kolonileri, Balkanlar’da yayılan Sırplar ve Anadolu’da gücü çığ gibi büyüyen Türkler arasında, toprakları giderek daralan Bizans’ın verdiği hayatta kalma mücadelesini enine boyuna anlatıyor.

Göç dalgasında kimlik arayışı

16-10/01/01kr02-goc-dalgasinda.jpg

Sürgün

Aytuğ Akdoğan, Epsilon Yayınevi

176 sayfa / 15 TL

Genç yazar ve arkadaşları, yıllar sonra ortak bir dostlarının cenazesinde yeniden bir araya gelir ve hep birlikte bir yola çıkarlar. Gece, Doğu’da sahip olamadığı ‘kadın’ kimliğini ararken, Rüzgar ise Batı’da kendisine yüklenen ‘erkek’ kimliğinin zorunluluklarından kaçmaktadır. Melankoli ve eğlenceyle geçen günlerin ardından ise dünyadaki en büyük göç dalgalarından biri başlar: Mültecilerin sırt çantalarıyla Avrupa’nın sınır kapılarına dayandığını gören genç yazar, onlarla birlikte yola koyulur.

Siyasi aktörlerin ideolojik fikri

16-10/01/01kr02-siyasi-aktorlerin.jpg

Çınaraltı Yazıları

Ziya Gökalp, Ötüken Neşriyat

160 sayfa / 9 TL

Ziya Gökalp’ın kültürel milliyetçiliği ön plana çıkarmak istediği anlaşılan makaleleri aslında yazarın da kendi isteğiyle ‘Çınaraltı Yazıları’ adında okuyuculara sunuluyor. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran siyasi aktörlerin ortaya koyduğu ve temellendirmeye çalıştığı cumhuriyet ideolojisini siyasi, kültürel, içtimai ve felsefi anlamda geliştiren, şekillendiren en önemli kaynaklardan birisi olan Ziya Gökalp’ın bu makalelerinde dile getirdiği pek çok düşüncenin bugün de tam anlamıyla bir yol açıcı olduğu görülmektedir.

Dünyaya yeniden hoş geldiniz

16-10/01/01kr02-dunyaya-yeniden.jpg

Antika Adam

Bengüsu Özcan, Pena Yayınları 

304 sayfa / 20 TL

Koray, 2023 yılında henüz 30 yaşındayken kanser olup hastalığının tedavisi işe yaramayınca gelecekte tedavi bulunması ihtimaliyle ailesi tarafından dondurulur. Ve her şey Koray’ın 2079 yılında yeni bir dünya ve düzene uyanmasıyla başlar. Sıra dışı olay dizisinde önceleri kendisinin öldüğünü ve cennette olduğunu düşünen Koray, başarıyla iyileştirilmiş ve bu süreçten uyanan ilk insan olmuştur. ‘Antika Adam’, yeni dünyaya ayak uyduranların yaşadıkları zorlukları anlatıyor.

HAFTANIN KİTABI

16-10/01/01kr13-paramparca.jpg

İki Şehrin
Hikayesi / Charles
Dickens / Koridor Yayıncılık 528 sayfa / 22 TL

Paramparça yaşamları aşk birleştirdi

Charles Dickens’ın “Yazdığım en iyi hikaye” dediği ‘İki Şehrin Hikayesi’nin konusu Fransız İhtilali’nin gölgesinde Paris ve Londra’da geçer. Bu zamana kadar 200 milyonun üzerindeki satış başarısıyla tüm zamanların en çok satan eserleri arasında yer alan roman, 1859’da gazetelerde tefrika edilmek üzere kaleme alındı. 45 bölümden oluşan eser dönemin ‘All the Year Round’ adındaki edebiyat dergisinde 30 Nisan - 26 Kasım tarihleri arasında yayımlandı. Romanın konusu ise şöyle: 18 sene süresince Paris’te suçsuz yere hapis yattıktan sonra akıl sağlığını yitiren Dr. Manette, eski bir dostu vasıtasıyla, öldüğünü zannettiği kızı Lucie’ye kavuşur. Londra’da yaşamlarına devam eden baba kız, vatana ihanet suçundan yargılanan Fransız Charles Darnay için Paris’teki mahkemeye tanık olmaları için çağrılırlar. Her zaman ezilen halkın yanında yer alan Darnay ile dünyadaki hiç kimseyi umursamayan avukat Syndey Carton’un yolları Lucie’ye duydukları aşk nedeniyle kesişir. ‘İki Şehrin Hikayesi’ ölmeden önce mutlaka okunması gereken edebi eserler arasında bulunan bir roman.

YAYINEVİ MUTFAĞINDAN

16-10/01/01kr02-umut-cesaret.jpg

Umut, cesaret ve engeller

Haftanın yayınevi Arkadya Yayınları’nda üç yürek burkan öykü var. Ellen Marie Wiseman ‘Erik Ağacı’nda annesinin hayatına dayanan gerçek hikayesiyle cesareti, kalp kırıklıklarını ve aşkla uyanan umudu anlatıyor. Kathryn Hughes ‘Kaybolan Yıllar’da iki kadının, umuda yolculuğunu tasvir ediyor. Bunu yaparken de aşkın engellere nasıl göğüs gerdiğini örneklendiriyor. Kimberley Freeman Zümrüt Şelaleleri’nde ise gizemi, kalp kırıklığını ve farklı hayatlardaki aşkı anlatıyor. Okuyucuyu ötekileştirilenlerin dünyasına davet ediyor.

ÇOK SATANLAR TÜRKİYE

16-10/01/01kr02-hayvanlardan-tanrilara.jpg

Hayvanlardan

Tanrılara - Sapiens

Yuval Noah Harari

Bülbülü Öldürmek

Harper Lee

Kürk Mantolu

Madonna

Sabahattin Ali

Küçük Prens

Antoine de

Saint-Exupery

Havva’nın Üç Kızı

Elif Şafak

Oz

Adam Fawer

Bilinmeyen Bir
Kadının Mektubu

Stefan Zweig

* Türkiye’de çok satan kitaplar ‘idefix’, ‘D&R’, ‘kitapyurdu’ ve ‘Babil’ listelerinden derlenmiştir.

ALMANYA

16-10/01/01kr02-himmelhorn.jpg

Himmelhorn

Volker Klüpfel

Michael Kobr

Die Entscheidung

Charlotte Link

Harry Potter und das verwunschene Kind

Joanne K. Rowling John Tiffany
Jack Thorne

Born to Run

Bruce Springsteen

Crossfire Vollendung

Sylvia Day

Raumpatrouille

Matthias Brandt

* Almanya’da çok satan kitaplar ‘buecher.de’, ‘momox’ ve ‘buchmarie’ listelerinden derlenmiştir.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN