Bizim diziler tek öğünlük yemek gibi

Bizim diziler tek öğünlük yemek gibi

Rıza Akın gençlerin Türk dizilerini tercih etmeme sebebinin inandırıcı olmamasından kaynaklandığını söylüyor. Akın, “Bizde diziler çok hızlı yapıldığı için oyunculuklara, tekniğe dikkat edilmiyor. Beş günde bir film uzunluğunda dizi çekiyoruz. Böyle olunca karın doyurmaya yönelik bir yemek haline geliyor. Yabancılarınki ise mükellef sofra halinde” diyor.

IŞIL ÇALIŞKAN / İSTANBUL

Bugüne kadar 40’ı aşkın dizi ve filmde yer alan Rıza Akın, en son Gülse Birsel’in çok ses getiren komedi yapımı ‘Aile Arasında’da yer aldı. Akın bu filmin ‘küfürsüz ve soyunmadan da’ komik olabileceğini gösterdiğini söylüyor. Daha çok bağımsız yapımlardan tanıdığımız Akın’la oyunculuğunu, dizi ve sinema sektörünü konuştuk.

Gençler son yıllarda Türk dizilerinden çok yabancı dizilere daha çok yöneliyorlar. Bunun sebebini neye bağlıyorsunuz?

Çünkü bizde diziler çok hızlı yapıldığı için oyunculuklara, tekniğe dikkat edilmiyor. Bir film üç haftadan önce bitmezken beş günde bir film uzunluğunda dizi çekiyoruz. Böyle olunca karın doyurmaya yönelik bir yemek haline geliyor. Yabancılarınki ise mükellef sofra halinde. Onun için biz gençlere inandırıcı gelmiyoruz.

Bu durum değişir mi peki?

Bu bir iş ve çok para kazandıran bir sektörse, biz bunu iş olarak planlı yapmalıyız. Prensip, ilke ve teknikler düzgün kullanılmalı. Çalışanlar düzgün çalışma koşullarına kavuşmalı. Teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanmalı ve yapımların süreleri yeniden düzenlenmeli. Ancak bu şekilde değişir.

Sizi en son komedi yapım ‘Aile Arasında’da izledik. Nasıl bir deneyimdi?

Çok saf, temiz bir iş. Küfürsüz ve soyunmadan da komik olunabiliyor. Ben de Adana’da doğup büyüdüm. Bu da bir Adana hikâyesi. Çok doğru yazılmış bir hikâye. Seti de çok güzeldi, çok keyifli geçti. Adana da karşılığını verdi. Çok seyredilen yerlerden biri. Adana’ya aykırı gelen hiçbir şey yoktu. Birebir Adana anlatılmış. Gülse Birsel bu konuda gerçekten çok başarılı bir iş yaptı.

18-03/05/333.png

Komedide sizi az görüyoruz. Neden?

‘Kardeş Payı’nda da oynamıştım. Herhalde fotoğrafımdan öyle geliyor. Yüzümdeki ifade herhalde biraz ciddi devlet adamı suratı (Gülüyor). Biraz komik bir adamım ama benim komik olmak konusundaki duruşum, tavrım Türkiye’de çok fark edilmeyecek durumlarda.

Daha çok bağımsız filmleri tercih etmenizin sebebi nedir?

İnsan hikâyesi anlatılıyor olması benim hoşuma gidiyor. Benim hikâyeciliğim de biraz genetik. Bir Bektaşi ailesinde öykü anlatmak çok olabilir şeylerdir. Biz babamızdan kış geceleri hep bunları dinleyerek büyüdük. Öykü anlatan bir aileden geldim ve anlatmayı da hâlâ çok severim. Öyle olunca dokunulabilir ve abartısız hikâyeleri tercih ediyorum. Senarist ve yönetmen de bana güven veriyorsa başımı eğer çalışırım.

* Bağımsız filmlerin halk tarafından tercih edilmediği görüşüne ne dersiniz?

Biz onlara kendi hayatlarını olduğu gibi önüne koyarsak memnun olmuyorlar tabii. Kendi hayatlarından memnun değiller ki zaten. Onları rahatlatacak işleri daha çok istiyorlar. Okuma yazma oranı her ne kadar artmış olsa da insanların kendilerine ait sorunlarla karşılaştıklarındaki muhakemeleri yeterli olmadığı için çok normal buluyorum. Benim bazı filmlerim 3 bin ile 30 bin izlenmiştir. Beni niye seyretmediniz diye nasıl sorabilirim? Zaten kendi derdi olan başka derdi olan insanı niye görsün? Derdinin farkında olsa o filmi de seyreder.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN