"Madman" lakaplı grafiti sanatçısı Ulaş Çelik tarafından kurulan Türkiye'nin ilk grafiti ajansı "Boyalı Eller", sanatla sokakta yaşayan çocukları kötü alışkanlıklardan korumayı hedefliyor.
"Madman" lakaplı grafiti sanatçısı Ulaş Çelik tarafından kurulan Türkiye'nin ilk grafiti ajansı "Boyalı Eller", sanatla sokakta yaşayan çocukları kötü alışkanlıklardan korumayı hedefliyor.
Ulaş Çelik, grafiti sanatıyla küçük yaşta tanıştığını belirtti. Bu sanatın adeta hayatını değiştirdiğini vurgulayan Çelik, şöyle konuştu: "Ben grafiti ile tanışmasaydım bambaşka bir çocukluk geçirir, başka yollara giderdim. Açıkçası benim için çok parlak bir gelecek yoktu. Çünkü okulla aram yoktu. Ailenin seninle ilgili bir gelecek planı olamayabiliyor. Mahallende herkes piyano çalsa piyano çalmaya meyledersin ama sokakta bunlar yok. Arka sokaklarda torbacılar, ağır ağabeyler, katiller, hırsızlar var ve sen de rol model olarak bunları görüyorsun. Biz tam bu noktada farklı bir rol model ortaya koymaya çalışıyoruz. Grafiti yaparken hip-hop kültürünün daha da içine girdim. Hip-hop kültürünü benimsedikten sonra bunun bir alt kültürü olan grafitinin bana çok uygun olduğunu fark ettim. Bunu fark etmemde 'Vatan' yazan bir grafiti çok etkili oldu. Adeta beni büyüledi ve grafiti yapmam konusunda beni tetikledi."
Geceleri Güngören'de duvarları boyayarak grafiti yapmaya başladığını aktaran Çelik, "Çıkıp sağı solu istediğimiz gibi boyardık. Bu sırada yaşadığımız adrenalin bizi bu işe bağlayıp çekiyordu. Bizim için de gittikçe tehlikeli bir hal alıyordu. En sonunda Güngören Belediyesi ile yolumuz kesişti. Belediye bize 'Siz güzel çocuklarsınız. Size bir duvar verelim, spreyi de biz alalım. Oraları güzel güzel boyayın' diye bir teklifte bulundu. Bizim için çok cazip bir teklifti. Bize 500 kutu sprey boya aldılar. Çok sevindik" ifadesini kullandı.
OYUNCAK NİYETİNE SPREY VERDİK
Çelik, grafiti yaparken sokak çocuklarını da bu sanata ve break dansa yönelttiklerini dile getirerek, "Sokakta yaşayan kötü alışkanlıkları olan çocukları break dansa yönlendirdik. Zaten vücut esnekliği vardı onlar da dansta çok başarılı oldular. Çocuklar, dansa yoğunlaştıkça kötü alışkanlıkları bırakıyorlar." dedi. Sokak çocuklarına fırsat vermek gerektiği görüşünü paylaşan Çelik, "Bu çocukların, aslında eline bir oyuncak vermek gerekiyor. Biz de fırsatını bulduğumuz her noktada güzel bir oyuncağımız var, sprey. Bunları onların eline tutuşturmaya çalışıyoruz. Bu da bizim sokaktan aldığımızı sokağa geri verme yöntemimiz. Bize uzatılan eli başkalarına uzatmaya çalışıyoruz. Manevi olarak da içimizde güzel şeyler uyandırıyor" şeklinde konuştu.
Sokaklarda yaşayan 14 yaşındaki Seymen ise Çelik'le 4 yıl önce tanıştığını ifade ederek, "Onlar çok güzel grafitiler yapıyorlardı. Biz de yapmak istedik. Ulaş abiye sorduk 'Neden olmasın?' dedi. Grafiti yapıyorduk. Bu bizi bazı şeylerden uzak tutuyordu. Kötü maddeleri fazla düşünmüyorduk. Eğlencemiz çıkıyordu. Bazen bizi alıp grafiti yapmaya götürüyor. Hip hop kültürüne daha fazla yakınlaşmamızı, saygı duymamızı sağlıyor. Onla yakınlaştıkça başka şeylerden uzak olmamızı sağlıyor" dedi.
RAP KAYDI İÇİN STÜDYOYU BİLE BOYADILAR
"Günah Benim" adlı şarkısıyla tanınan rap sanatçısı Eypio, "Boyalı Eller"in kurucusu Ulaş Çelik'le 2009 yılında tanıştığını belirterek, şunları söyledi: "Biz rap yapıyorduk onlar da grafiti yapıyordu. İkisi aynı kültürden geldiği için birbirimize çok uzak değildik. Benim rap kaydı yapabilmem için bir stüdyoyu gidip boyadılar. Boyalı Eller'in yaptığı çalışmalar sadece sokakta duvar boyamaktan öte hastaneleri, yol kenarlarını, belediye binalarını, dükkanları, okulları da kapsıyordu. Grafiti adına Türkiye'de büyük bir iş yapılıyorsa orada Boyalı Eller vardır diyebiliyoruz."
AÇIK HAVA SANAT GALERİSİ YAPTIK
Rap şarkıcısı Emir Monoman ise "Bilmeyen insanlar için grafitinin biraz vandal bir durumu var, bilmeyen insanlar kötü şeylerle bağdaştırıyorlar. Boyalı Eller durumu o kafadan çıkardı. Çok sanatsal, bu kültürün içinden olmayan insanlar için de sindirilesi işler yapıyorlar. İnsanlar Boyalı Eller'in yaptığı grafitilerin önünde fotoğraf çektirince ben gururlanıyorum. Boyalı Eller'in İstanbul'u bir açık hava sanat galerisine dönüştürdüğünü düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
