Bu albüm kaybettiğim oğluma bir mektup

Bu albüm kaybettiğim oğluma bir mektup

Türk pop müziğinin efsane gruplarından Gündoğarken, uzun bir aradan sonra ‘Özlemişim’ isimli albümle müzikseverlerin karşısına çıktı. Bu albümü 2008’de kaybettiği oğluna yazılmış bir mektup olarak gördüğünü söyleyen Burhan Şeşen “Onun için müzikal yapı ve sözlerde hep bunu göz önünde tuttuk” diyor.

IŞIL ÇALIŞKAN

Gündoğarken, sekiz yıl aradan sonra yeni albümleri ‘Özlemişim’i çıkardı. 1982 yılında kurulan grup, yaklaşık 16 yıldır yollarına amcaları ünlü müzisyen İlhan Şeşen olmadan devam ediyor. Metin Altıok şiirinin de yer aldığı 11 parçalık albümün ilk röportajını KARAR’a veren grup üyeleri İlhan Şeşen’le neden yollarının ayrıldığını da yine ilk kez açıkladı: “Zaten beraber çalışmayı istemiyoruz. Bu kadar net.” 34 yıl önce kurulan grubun üyeleri Burhan ve Gökhan Şeşen’le konuştuk.

* Özlemişim albümü sadece geçmişe değil geleceğe de atıfta bulunuyor. Nedir bu albümün hikâyesi?

Burhan Şeşen: Bu albüm benim için 2008 yılında kaybettiğim oğluma yazılan bir mektup. O, bu kadar karmaşanın, kaosun, hırsın, rekabetin içinde naif kalmayı becerebilen nadir insanlardandı. Onun için gerek albümün müzikal yapısı gerek sözlerinde hep bunu göz önünde tuttuk.

Gökhan Şeşen: Albümü yaparken dünle yarın arasında bir köprü kurmayı düşünmemiştim. Geçmişte yaşadığımız çoğu şeyi özler hale geldik belki. Yarına ait planlarımız, özlemlerimiz, hayallerimiz var. Ama asıl olan yaşadığınız her anda yaşama saygı duyarak yaşamak ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya, bir yaşam biçimi bırakmak. ‘Özlemişim’de Serhan var, Selin var, Selen var, Dihan ve yaşama saygı duyan bir sürü insan var.

* ‘Hayat Bu’ albümünü 2008’de çıkardınız. Neden yeni albüm için bu kadar beklediniz?

B.Ş.: Geçen gün bir müzisyen dostumuz yazmış. Onların albümü aylık yıllık değil bir ömürlük gibi bir şey. Öyle bellli aralıklarla albüm çıkartmayı ne yazık ki hem beceremiyoruz hem de gereksiz buluyoruz. Şarkılar bitince bir albümde toparlıyoruz. Bir albüme girsin diye zorlama şarkı yapmıyoruz içimizden ne gelirse, ne zaman gelirse albümün çıkış tarihi de o oluyor.

G.Ş: Demek ki 2008’den bu yana yeterince şarkı birikmemiş (Gülüyor). Şarkı yapmak o kadar da kolay bir şey değil. Duygularınızı paylaşıyorsunuz. Duyguları paylaşmak da öyle ha deyince olmuyor.

* Bu, İlhan Şeşen olmadan çıkardığınız ikinci albüm. Etkisini hissediyor musunuz?

G.Ş: Gündoğarken müzikal bir anlayış, belki çok iddalı olacak ama aynı zamanda hayata bir bakış biçimi olarak düşünüyorum. Ben ve Burhan bu anlayışa hizmet etmeyi sürdürüyoruz. Dinleyenlerimiz bizi bu halimizle kabul etti ve şarkılarımızı sevdiler, benimsediler. Bu yüzden Gündoğarken hala var.

B.Ş.: Soru sanıyorum eksikliğini hissediyor musunuz olmalıydı. Zira albümde olmayan birinin etkisi de olmaz? Ben şahsen müzikal olarak bir eksiklik hissetmedim. Müzikal farklılıklarımız da zaten bu sonuca getirdi bizi. O yüzden stüdyo aşamasında grubun bir üyesini ikna etmemeye çalışmak çok önemli işin müzik kalitesi için.

* Grup kurulalı 34 yıl geçti... Geriye dönüp baktığınızda neler anlatırsınız?

G.Ş: Vay be o kadar zaman mı olmuş? O zaman bu bizim gerçek mesleğimiz.

B.Ş.: Ben iyi ki bu işi meslek olarak yapmışım diyorum. Ve de insanların hala şarkılarımıza katılması ve bize hem saygı hem sevgiyle bakması doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor. 34 yılın da karşılığı bu.

* Sanat yaşamınızın zirvesi sizin için hangi dönemdi?

B.Ş.: Zirveden kastınız popülerlikteki karşılığı ise sanırım, 1997-2003 arasıdır. Mest of Gündoğarken ve İstanbul Atina İstanbul albümlerinin rüzgarıyla...

G.Ş: 1983 yılında başladı Gündoğarken yolculuğu. Yaptığımız her çalışmanın ayrı ayrı değeri var bende. Ama bende de Mest Of Gündoğarken ve İstanbul Atina İstanbul albümlerinin yeri başkadır.

* Tarzınızla bir Gündoğarken tarzı oluşurdunuz. Bu konuda neler söylersiniz?

G.Ş: Samimiyet

B.Ş.: Bu tarz bağırıp çağırmayan, direkt mesaj vermeyen, samimi, çok sesli vokalin önde olduğu akustik ve naif bir müzik türü.

* Kardeşlik bağı sanatınızı nasıl etkiliyor?

B.Ş.: Kardeşlik bağı kartonetin girişinde de yazıyor. İkiyken bir olmayı rekabet edip kıskanmamayı ve de Gündoğarken’i sahiplenmeyi içeriyor bizim için.

G.Ş: Gözler önünde değil mi? İş birliği, paylaşmak, biz diyebilmek.

AMCA DOĞRUYU SÖYLEMİŞ

* İlhan Şeşen bir röportajında “Onlar uzaklaşmasalardı kopmazdık. ‘Çocuklar istemiyor musunuz artık beraber çalışmayı?’ diye sordum, ‘İstemiyoruz’ dediler. ‘Peki’ dedim” sözlerini kaydetti. Sizin bu konudaki değerlendirmeniz nedir?

Burhan Şeşen: Amca doğrusunu söylemiş. Beraber çalışmayı istemiyoruz. Bu kadar net.

Gökhan Şeşen: Aradan bunca yıl geçti. İlhan Şeşen de var Gündoğarken de. Aramızda kırgınlık yok.

* 2018 Eurovision Şarkı Yarışması hakkındaki görüşleriniz neler?

B.Ş.: Eurovision’a keskinlikle katılınmalı ama katılacak kişi ya da grubun seçimini müzik meslek birlikleri temsilcileri, müzik yazarları, sanatçılar ve halkın oluşturacağı jüri yapmalı.

G.Ş.: Ben bu tartışmada yer almasam.

* Albüm kapağınızda da mesajınızı vermişsiniz ama bayram mesajınız nedir?

B.Ş.: İyi bayramlar.

G.Ş: İyi bayramlar.

 

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN