Meksikalı ressam Frida Kahlo’nun kişisel eşyaları ilk kez ülkesinden dışarı çıkarıldı, Londra’da düzenlenen bir sergiyle sanatseverle buluşturuldu. Kahlo’nun rujundan kaşlarını boyadığı kaleme, giydiği korseden protez bacağına kadar pek çok parçanın yer aldığı sergi, ressamın sanatından ziyade çektiği acılara odaklanıyor. Eşyaları onun vizyonu hakkında detaylı bilgi veriyor.
Bir yanda kırmızı ejderha desenli ve dolgu topuklu çizmeli protez bacağı, diğer yanda Guatemala kumaşından yapılan giysisi, şalları... 1939 yılında çekilen bir fotoğrafı, göz kalemi, allığı ve ruju da aynı yerde. Resim sanatının en önemli figürlerinden biri olan ve 1954’te yaşamını yitiren Meksikalı ressam Frida Kahlo’nun 200’ü aşkın özel eşyası Londra’daki Victoria ve Albert Müzesi’nde bugün açılan ‘Frida Kahlo: Making Her Self Up’ (Frida Kahlo: Kendini Hazırlamak) adlı sergide yer alıyor. Sergilenenlerin birçoğunu, 2004’te Kahlo’nun kocası Diego Rivera tarafından mühürlenmiş bir oda açıldığında bulunan eşyalar oluşturuyor. Sergi onun sanatından ziyade, çektiği acılara odaklanıyor.
Sanatçı olduğu kadar bir ikon haline de gelen Frida Kahlo devrimci, tutkulu bir sevgili, cesur bir sanatçıydı. Çocuk felcinden kurtuldu, 1925’te 18 yaşındayken geçirdiği kaza sonucu ömür boyu bir sakatlığa mahkum oldu. Kahlo sergisi iki bölümden oluşuyor denilebilir. Birinci bölümde ressamın adeta acıları sergileniyor. Orak çekiç ile desenlediği ve hayatının sonuna kadar giydiği korsesi, ilaçları, ağrı kesicileri, koltuk değnekleri ve protez bacağı o eşyalar arasında. İkinci bölümde yer alanlar ise bakışların Frida’nın acı dolu hayatından uzaklaştırıp kendisine yöneltilmesini sağlıyor. Bunu başaran ise renkli kıyafetleri, mücevheri, kaş kalemi, kırmızı ojesi ve kırmızı rujunu vurgulamak için kullandığı kaş kalemi. Bu eşyalar Frida Kahlo’nun adeta güçlü bir kadın olduğunu vurguluyor. Serginin küratörü Circe Henestrosa “Frida’yla ilk defa arşive gittiğimde tanıştım. Parfüm kullanmayı ve giyinmeyi seven, engellerinin tanımlanmasına izin vermeyen ama kendi şartlarında kim olduğunu belirleyen bir kadınla karşılaştım” diyor. Sergide Kahlo’nun eşyaları aynı kıyafetle sanatçının resimleriyle eşleştirildi. Henestrosa bu konuda ise “Sanat ve kıyafet arasındaki ilişkiyi kurmak istedik çünkü esas olarak kendi portreleri çekiyor ve tüm bu Meksika giysilerini giyerek tasvir ediyor” yorumunu yapıyor. Sergi 14 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek.
