Türkiye ile Azerbaycan ortak yapımı ‘Aşka Geldik’ bu hafta vizyona giriyor. Teknolojiden uzak bir Anadolu köyünde yaşanan komik olayların anlatıldığı yapım “küfürden uzak, komediye yakın” sloganıyla yola çıktı. Filmin yapımcısı, yönetmeni, müzisyeni ve başrol oyuncusuyla konuştuk, Çanakkale’de baz istasyonunun olmadığı bir köyde çekilen filmi anlattılar.
Teknoloji yaşamı olumsuz etkiler mi? Aile bağları nasıl kurulur? Veya gerçek mutluluk, tarafların birbirini anlayıp dinlemesinden ve sosyalleşmekten mi geçer? Bu hafta sinemaseverlerle buluşacak olan Türkiye-Azerbaycan ortak yapımı ‘Aşka Geldik’, 90’lı yıllarda böyle sorunlar etrafında yaşanan komik olayları anlatıyor. Filmin başrol oyuncusu Metin Yıldız, müziklerini yapan ve filmde rol alan Faruk Kurukaya, yapımcı Hamdi Bor ve yönetmen Muharrem Özabat’la konuştuk. Senaryonun kendisine geldiğinde birkaç yerinde düzenleme kararı aldıklarını söyleyen Özabat “Neticede Azerbaycanlı senarist Hasan Aliyev tarafından yazılmıştı. Bu metnin Türkiye’ye uyarlanması gerekiyordu. Filmde küfürle güldürmeye sığınmıyoruz. Bayalığa her zaman karşıyız. Tabuları, teknolojinin olumsuz yönlerini tartışıyoruz ama nasıl anlattığınız önemli. Bunu güldürerek yapıyoruz ancak kimseyi de incitmiyoruz. Fakat toplumsal gerçekçilikten ve mütevazılıktan ayrılmıyoruz. Daha önceki filmlerimde Türk oyuncular rol almıştı ama Azerbaycanlı oyuncu Ferda Xudaverdiyev ile çalışmak harika oldu. Çok yetenekli, elektriği iyi, eskilerden Suphi Kaner çizgisinde” diyor. Özabat, ortak projelerin de sinemayı geliştireceğini ifade ediyor. “Bunu geliştirmek için de sinema yasalarına, telif haklarına ağırlık vermek gerekiyor” diyen Özabat, şöyle devam ediyor: “Sırf bu nedenlerden dolayı yapımcılar zarar ediyor, bazıları ikinci filme girişmiyor bile. Yaratıcı insanlarımız var ama bir konuyu araştırmak iki-üç yıl sürer. Peki bunu nasıl finanse edeceksin? Destek şart. Masabaşında çalışmakla olmaz. Uluslararası boyutta iyi işler ortaya koymak için hazırlık süreci çok önemli. Sinema kültürü birkaç starla gelişmez.”
Filmde Metin Yıldız, rol teklifi yapıldığında senaryoyu okumadan ‘evet’ veya ‘hayır’ diyemeyeceğinin altını çizerek, bu filmle ilgili şunları söylüyor: “Yapımcı Hamdi Bor senaryoyu bana gönderdi ve metni çok çarpıcı buldum. Yapımın uluslarlarası bir proje olması bana çok cazip geldi. Film, Çanakkale’de teknolojiden uzak bir köyde çekildi. Buranın filmde anlatılan konuyla büyük benzerlikleri vardı. Doğru bir kadroyla bir araya geldik. Samimiyet ön plandaydı, bunu yansıttık. ‘Aşka Geldik’ insan odaklı bir yapım. Şener Kökkaya gibi usta bir oyuncuyla çalışmak büyük şans. Hasta haliyle filmde rol aldı, kendisini filmden önce de arı sokmuş. Tüm bu olumsuzluklara rağmen onunla oynamak müthiş keyifliydi.”
Filmin çekimlerine ilişkin “Köyün ortasında bir dut ağacı vardı, telefonlarımız yalnızca orada çekiyordu. Köye yıllardır baz istasyonu gitmemiş. Dut ağacının çevresine çay evi kurulmuş. Samimi sohbetler ağacın çevresinde gelişiyor. Ortam böyle olunca filmde de böyle sıcak diyaloglar kendiliğinden oluştu” diyen Yıldız, filmin konusuna ilişkin ise şunları söylüyor: “Film bir baba-oğul hikâyesi. Avrupa ile Türkiye’nin yaşam tarzları Avrupalı bilim insanları tarafından merak ediliyor, bu nedenle köye geliyorlar. Sonrasında komik olaylar gelişiyor. Filmde Fadime karakterine aşık Şükrü adında bir adamı canlandırıyorum. Aşkının peşinde. Ama bir yandan da yardıma muhtaç babasına bakmak zorunda. Filmin konusu teknolojiden yoksun bir köyde geçiyordu, yapımın çekimleri de böyle bir köyde yapıldı. Kimsenin akıllı telefonu yoktu. Teknolojinin hayatımızda olmasının bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Geleneklerimiz yıpratan teknoloji değil. Önemli olan bunu nasıl kullanılacağını bilmek. İzleyici filme geldiğinde bunu bulacak. Sıcak ve komik köy hikâyesi. İyi bir iş ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Sinema sektörünün gelişmesi için daha çok film yapmamız, böyle ortak projeler yürütmemiz gerekiyor. Ekonomik ve milli koşullar göz önüne alındığında yapımcılık artık bir şövalyelik. Bütçeler artırılınca daha kaliteli işler yapılıyor.”
Faruk Kurukaya ‘Aşka Geldik’in hem müziğini yaptığını hem de filmde güzel bir rolde oynadığını belirterek şunları söylüyor: “Müzik Ankara ezgileri ile Batı müziğinin sentezi. Havası çok farklı. Elektro bağlama ağırlıklı. Ritmi akılda kalıcı. Hayatımda ilk defa 100 metronomda bir Ankara havası okuyorum. Bu müzik dijital platformlarda dinlenme rekorları kırınca rolüm de arttı. Yeni replikler yazıldı. Filmde köye yolu düşen bir müzisyeni oynuyorum. Adım Faruk K. Köydeki herkesi beni tanıyor. Beni Tarkan’la karıştırıyorlar. Sonrasında da olaylar gelişiyor.” Oyunculuğa tiyatroyla başladığını ifade eden Kurukaya, “Hocam Şener Şen’di. Oyunculuğa her zaman önem verdim. Şehir Tiyatroları, Devlet Tiyatroları ve özel tiyatrolarda rol aldım. Oyunculuğu müzisyenlikle hep bir arada götürmeye çalıştım. Bu filmde ikisi bütünleşti. Sinemaseverler filme geldiğinde ailece gülecekler. Para verip de küfür duymayacaklar. Türk sinemasının böyle yapımlara ihtiyacı var. Bu nedenle Türkiye’deki senaristlere, yani yetenekli ve üreten metin yazarlarına yeni fırsatlar yaratılmalı” diyor.
AZERİ STAND UP'ÇI BU FİLMDE
Filmin yapımcısı Hamdi Bor, film yapma teklifinin Azerbaycan’dan geldiğini belirterek “Daha önce Türkiye’de böyle bir konu işlenmemişti. Azerbaycan’ın en ünlü oyuncusu Ferda Xudaverdiyev de filme eklendi. Ferda, aslında stand-up yapıyor. Çok iyi bir komedyen, gösterileri, filmleri orada çok izleniyor” diyor. Azerbaycan’da Yeşilçam filmlerinin de çok sevildiğini kaydeden Bor “Türk oyuncuları takip ediyorlar. Türk kanallarını izliyorlar. Türkiye’de izlenme rekorları kıran filmler orada da izlenme rekoru kırıyor. İki kültür birbirine çok yakın, iç içe...” diye konuşuyor. Özellikle İran, Hindistan ve Azerbaycan ‘dan Türkiye’yle ortak yapımlar için teklif aldıklarını belirtiyor.
