Erol Olçok gerçek bir halk kahramanıydı

Erol Olçok gerçek bir halk kahramanıydı

15 Temmuz darbe girişiminde oğlu Abdullah Tayyip’le birlikte şehit edilen Erol Olçok’u dostları bir kitapta anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Binali Yıldırım ve Ahmet Davutoğlu gibi önemli siyesetçilerin görüşlerini paylaştığı kitapta “O gerçek bir halk kahramanıydı” ifadeleri ön plana çıktı.

ERKUT TEZERDİ

FETÖ’nün 15 Temmuz’da gerçekleştirdiği darbe girişiminde cuntacıların şehit ettiği Erol Olçok ile oğlu Abdullah Tayyip Olçok, ‘Erol Olçok Kitabı’nda anlatıldı. ARTER reklam ajansı tarafından hazırlanan kitapta, ajansın başkanı Cevat Olçok “Kitapta, ağabeyimin dostları ve arkadaşlarının bir kısmı onunla ilgili hatıralarını paylaşarak adeta tarihe kayıt düşüyorlar. Şunun bir kez daha farkına varıyoruz ki Erol ağabeyimin bize bıraktığı en büyük miras dostları ve arkadaşlarıdır” sözleri yeralıyor. Kitapta Olçok ve oğluyla ilgili anılarını, fikirlerini paylaşanlar arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Başbakan Binali Yıldırım ve selefi Ahmet Davutoğlu, eski başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan ve gazeteci yazar Mustafa Karaalioğlu gibi siyasetçi, gazeteci ile devlet adamı 45 önemli isim bulunuyor.

O GECEYİ EN İYİ EROL ANLATIRDI

Recep Tayyip Erdoğan: “O gece hakiki ve hasbi bir dostla birlikte sadece şahsımın ve partimizin mensuplarının değil, tüm Türkiye’nin tüm dünyanın takdirini kazanan işlere imza atmış bir profesyoneli de kaybettik. Şayet, 15 Temmuz’da şehadet makanına ulaşmamış olsaydı, eminim ki, o gecenin en etkili anlatımını Erol yapar, o geceyi en güzel ifade edecek müzikleri Erol besteletir, o geceyi en iyi yansıtacak klipleri Erol çeker, en vurucu sloganları Erol üretirdi. Ama ‘o güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler.’’

SEVGİSİ LAFIN ÖTESİNDEYDİ

Abdullah Gül: “Son görüşmemizin şehadetinden bir gün önce Ayazağa’daki ofisimdeydi. Hem uzun uzun sohbet edip dertleştik hem de kendisinin de önemli katkılar yaptığı Kayseri’deki Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi’nin açılış hazırlıklarını konuştuk. Kadere bakın ki, kendisinin özenle yaptığı hazırlıkları, O’nsuz yaptığımız açılışta, kardeşi Cevat gerçekleştirdi. Erol’un bana ve Tayyip Bey’e sevgisi ise lafın ötesindeydi. O gün kendisiyle birlikte, babasını bu ebedi yolculukta yalnız bırakmayıp kucak kucağa şehit olan ve herkesi gözyaşlarına boğan oğlunun ismi de Abdullah Tayyip’ti. Mekanınız cennet olsun.”

MİLLİ RUHU YILLAR ÖNCE HİSSETTİ

Binali Yıldırım: “Dostum, kardeşim Erol Olçok ve yiğit evladı Abdullah Tayyip’in acısı hala yüreklerimizde. Varılacak menzile inanmayanlarla yol arkadaşlığı yapılmaz. Erol kardeşim ilk günden itibaren partimizin nasıl bir menzile varacağını, milletin millet sevdalısı bir liderin peşinden emin adımlarla ilerleyeceğini görmüştü. Kendisi 15 Temmuz’da karanlığı aydınlığa dönüştüren milli ruhu yıllar öncesinden hissetmiş, hissettirmişti.”

ERİŞİLMESİ GÜÇ BİR MAKAMDA

Ahmet Davutoğlu: “Telefonla bağlandığım yabancı bir kanala darbeye sonuna kadar direneceğimiz mesajını içeren bir demeç veriyordum; bir taraftan da bu şehadet haberini altyazı olarak gördüğümde yüreğimdeki titremenin sesime yansımaması için yutkundum, içimden gelen feryat dilime dökülmediği için yüreğime dayanılmaz bir ağırlık çöktü. Demeci bitirdiğimde ‘İnnalillahi ve inna ileyhi raiun’ diyebildim... Allah hepimize böylesi bir yolculuk nasip eylesin ki Erol ve Abdullah’ın erişilmesi güç makanına erişebilelim.”

DOBRALIĞIN ZİRVESİ BİR ADAM EROL

Hasan Kaçan: “Sadece kendi kafasındaki fikirleri değil, konuşurken muhattabının fikirlerini de takip eden, ‘Dur bi dakka ben bunu not edeyim’ diyen muhteşem bir beyin... Olduğu gibi olan, asla başka biri olmaya çabalamayan... Sözünü esirgemeyen, doğruyu söylenmesi gereken yerde söyleyen, Dobralığın zirvesi bir adam Erol... “

ÖLÜMÜ DE BİZE ÇOK ŞEY ÖĞRETTİ

Mahir Ünal: “Korkusuz bir adamdı, bir fişek gibi yaşadı ve bir fişek gibi göçtü bu dünyadan. O’nun ölümü bana ölümü sevdirdi. Yani bir gün O’nunla yeniden karşılaşacağım düşüncesi ölümü bana daha yakın, daha sevilir hale getirdi. Bize çok şey öğretti dedim ya, ölümü de bize çok şey öğretti.

SANA OLAN İHTİYACIMIZ BÜYÜYOR

Mücahit Arslan: “Beraberinde götürdüğün Abdullah Tayyip’le oralarda kim bilir neler diyorsunuz buralar ve bizler hakkında? Bütün yapılması gerekenleri düşündükçe, üstelik en kısa sürede yapmamız gerektiğini de düşününce, sana olan ihtiyacımız, tıpkı yokluğunun kalbimizde yarattığı o hüzün gibi büyüyor.”

17-07/23/acsdf.jpg

BİZE VERDİĞİ DESTEĞİ ASLA UNUTMAM

Necmeddin Bilal Erdoğan: “Değerli eşim Reyhan Hanım’la 2003 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında düğün hazırlıklarımzı ve organizasyonu günlerinde bize verdiği moral desteği asla unutmam... Dimdik, vefalı, dosdoğru, cesur duruşu bütün gençlerimize, hepimize örnek olsun ki bizler de şehadete ve cennete layık olabilelim.”

İŞTE BÖYLE KAHRAMANLAR ÇIKIYOR

Selçuk Bayraktar ve Sümeyye Erdoğan Bayraktar: “Hüznün yanında eristiği mertebe dolayısıyla hayranlık hissettik. Hele ki daha 17 yaşındaki oğlunu da yanına almış olması ayrı bir iman ve tevekkülün tezahürüydü. Delikanlılık, iman ve tevekküle birleşince ortaya işte böyle kahramanlar çıkıyormuş demek...”

MİLLETİN YİĞİT BİR EVLADIYDI

Yalçın Akdoğan: “Olçok, modern çalışma yöntemlerini ve tekniklerini partiye önermez, kendisi de aynı yöntemlerle hareket ederdi. Konusunda uzman olanların görüşlerine başvurur, geniş bir ekiple çalışır, istişare kavramının hakkını verecek şekilde hayata geçirirdi. Böyle bir siyasal iletişim sihirbazı, reklam dehası zor yetişir. AK Parti’nin önde gelen şahsiyetlerindendi. ama çağrıya uyarak sokağa çıkan, eline bayrak alıp cuntacılara meydan okuayn bir aksiyon adamıydı, milletin yiğit bir evladıydı. “

 KARAR YAZARLARI DA ARKADAŞLARI EROL’U ANLATTI 

Mustafa Karaalioğlu: Hikâyesini ağzından dinleyememek ne büyük eksiklik

Anlamak o kadar zor ki nerede kaldı anlatmak. Evden çıkışını, caddeleri adımlayışını, yani son yürüyüşünü, son bakışını, son sözlerini, son yolculuğunu O’nun ağzından, O’nun hikâyesiyle dinleyememek ne büyük eksiklik, bilseniz. O anlatmadan hepimizi içine alan bir film yaşatmadan anlayamıyoruz vesselam... Bir kayıp, O’nu tanıyan herkesin hayatından aynı anda aynı şeyi koparıp aldıysa, adı Erol’dur. Heyecanı, samimiyeti, mizahı, tiyatroyu, müziği, siyaseti, medyayı aldı gitti. Bizim elimizde de bitip tükenmeyen, arkası kesilmeyen ‘Şimdi Erol olsaydı...’lar  kaldı.

Hakan Arslan: ‘Dünya sürgünü’nü uzatmadı

Dava aşkı ve tarih bilinci güçlüydü. İnandığı yoldan geri dönmezdi. Dönmedi işte. Erol’la Abdullah 15 Temmuz gecesi cuntacılara çıplak elle direnen bu milletin öncülerinden oldu. Erol milleti için, vatanı için, Yaradanı için şehit düştü. ‘’Dünya sürgünü”nü uzatmadı. Ah, deli dolu Çerkes, sana başka türlüsünü yakıştırmak gelir mi elimizden? Acelene bakıp da kıvanmaz mıyız?  Acelene bakıp da başımız öne düşmez mi?

Yusuf Adıdeğmez: Hey gidi yalan dünya!

“Erol’ün iki telefonu duruyor listemde. Biri 19’la bitiyor, öbürü 24. Kaç kez tıklamış idim bu numaralara geçitli vesilelerle. Hey gidi yalan dünya! Yirmi yıl kadar önce tanış olduk merhumla. Cağaloğlu’nda bir çay bahçesinde. Aradan yıllar geçti. Erol ünlü bir reklamcı oldu. Lâkin her işin bir bedeli var. Bu stres dolu meslek nedeniyle sağlık problemleriyle de boğuşur oldu.”

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN