Karbonhidrat tüketilmemesi üzerine kurulu olan ketojenik diyete karşı Amerikan Kardiyoloji Koleji eski başkanı Dr. Kim Williams ‘hayati’ uyarıda bulundu: Bu program kısa sürede kilo verdiriyor ama uzun dönemde olumsuz etkileri var. Birkaç yıl önce yapılan araştırma, geçmişte kalp krizi geçiren ve ketojenik diyet yapan kişilerin ölüm oranlarının yüzde 53 daha fazla olduğunu ortaya koydu. Hiç kimse bu diyeti yapmamalı.
ABD başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde son zamanların en popüler beslenme biçimlerinden biri ketojonik diyet. Kısa sürede kilo vermeyi, beyin fonksiyonlarını geliştirmeyi ve enerjinin gün boyunca korunmasını vadeden diyette karbonhidrat tüketilmiyor. Onun yerine yağlı ve protein zengini besinler tercih ediliyor. Böylece vücut bir süre sonra ketozis adı verilen doğal bir metabolik duruma geçerek karbonhidrat yerine vücuttaki yağları yakmaya başlıyor. Bu diyet kısa vadede kilo verme konusunda başarılı ama uzun dönemdeki etkilerinin olumsuz olduğu belirtiliyor. Amerikan Kardiyoloji Koleji eski başkanı Dr. Kim Williams, hayatına kilo vermekten daha fazla değer veren hiç kimsenin ketojenik diyeti uzun süre sürdürmemesi gerektiğini söylüyor.
Dünyahalleri internet sitesinde yer alan haberde William’ın ‘Plants Based News’e yaptığı “Bu fikri seviyorum, temel konsept: yeme alışkanlıklarını değiştir ve bir şeyler değişsin. Ne yazık ki arkasındaki bilim doğru değil. Kısa süreli kilo kaybı istiyorsanız, bu kısa dönem 1-2 yıl olabilir, çok güzel bir yöntem” ifadelerine yer verildi. Williams, bu görüşünü 2013’te gerçekleştirilen 17 adet sistematik çalışmanın verilerine dayandırdı. Bu çalışmalarda düşük karbonhidratlı diyetlerin ölüm riskini artırdığı, özellikle kalp damar sağlığının risk altında olduğu belirtiliyor. Williams “Herkesin bu konuda bilgi sahibi olması için konuşuyorum. Amerikan Kalp Birliği Dergisi’nde birkaç yıl önce yayımlanan başka bir çalışma, geçmişte kalp krizi geçiren ve ketojenik diyet yapan kişileri inceliyordu. Bu kişilerin ölüm oranlarında yüzde 53 artış görüldü. Hiç kimse bu diyeti yapmamalı” dedi.
2013’te yapılan sistematik çalışmayı gerçekleştiren araştırmacılar da aynı tavsiyede bulunmuştu: “Düşük karbonhidratlı diyetlerin tehlikeli olduğu ve kalori kısıtlamasının besin değerlerinden bağımsız olarak kilo kaybında etkili olduğu göz önünde bulundurulduğunda, şimdilik düşük kabonhidratlı diyetleri önermemek doğru olur. Protein kaynağının etkisini inceleyen daha detaylı araştırmalara acilen ihtiyaç duyulmaktadır.”
Bir diğer incelemede: “Ketojenik diyet uzun vadede sağlık risklerine sebep oluyor çünkü düşük karbonhidratlı diyetlerde lif ve meyve tüketimi azalırken bunun yerine hayvansal kaynaklardan protein, kolesterol ve doymuş yağ alımı artıyor. Tüm bunlar ölüm riskini ve kalp damar hastalıklarını artıran faktörler” ifadelerine yer verildi. Bu arada ketojonik diyeti uygulamanın daha dengeli yöntemleri de mevcut ve bu diyetler bazı kişiler için faydalı olabilir. Obez kişiler için işe yarayabilecek kanıtlanmış kilo kaybı etkisinin yanı sıra diyet aynı zamanda epilepsi hastası çocuklarda da başarılı bir tedavi yöntemi olarak kullanılabiliyor. Ketozis durumunda vücut dekanoik asit adı verilen doğal bir kimyasal salgılıyor. Bu kimyasal epilepsi nöbetlerini azaltmaya yardımcı oluyor.
