Kayaköy’deki göçü dansla anlatıyor

Kayaköy’deki göçü dansla anlatıyor

İngiltere’nin en büyük sanat festivallerinden biri olan ‘Brighton Festivali’nde göç sorununu ele aldığı ‘KAYA’ adlı dans gösterisiyle büyük beğeni kazanan Ceyda Tanç, gösterisiyle küresel bir sorun olan ‘göç’ olgusuna ve zorla yerinden edilen insanların aidiyet hissi arayışına dikkat çekmek istediğini söylüyor. Tanç, geleneksel Türk folklorü ve çağdaş dansı bir araya getirdiği bu gösterisini çocukken bir buçuk yıl kaldığı Fethiye Kayaköy’den etkilenerek hazırladığını kaydediyor.

İNCİ DÖNDAŞ/İSTANBUL

5 bin yıllık tarihe sahip bu yerleşim yerinde yaşayan Rumlar, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra 1922’de Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan ‘karşılıklı nüfus değişimi (mübadele) anlaşması’ neticesinde göç ettirilmişti. Batı Trakya’dan göç ettirilen Türkler, Rumlardan kalan bu evlere yerleştirilmişti ancak bir yıl sonra çevreye uyum sağlayamadıklarını belirterek buradan taşınmışlardı. Şu an ‘hayalet’ köy olan Kayaköy’de, çoğu harap halde 3 bin 500 ev, 2 kilise, 9 şapel, okul ve hastane binaları bulunuyor. Tanç işte bu dans gösterisinde Kayaköy’den yola çıkarak göç kavramına vurgu yapıyor. Tanç ile konuştuk.

Öncelikle ne zamandan beri sanat direktörü olarak görev yapıyorsunuz ve Ceyda Tanc Company’yi ne zaman kurdunuz?

Roehampton Üniversitesi’nde dans eğitimi gördükten ve  2011 yılında mezun olduktan sonra İzmir’deki Devlet Türk Müziği Konserleri ve Halk Oyunları Konservatuarı tarafından halk oyunları eğitimi görmek için dört aylığına bir davet aldım. 2012’de Ceyda Tanc Dans’ı kurdum, Türk halk kültüründen esinlenerek çağdaş dans eserleri sahnelemeye başladım. Çalışmalarım İngiltere’de sayısız platform ve festivalde sahnelendi. 2014’te ulusal düzeyde tiyatro ve üniversitelerde üçlü tur yapmak, geleneksel Türk halk dansları derslerine katılmak ve çağdaş sınıfları öğretmek için bir sanat firması tarafından Türkiye’ye davet edildim. Bağımsız bir koreograf olarak Roehampton Üniversitesi, Chichester Üniversitesi’nde ve bazı kolejlerin yanı sıra profesyonel ağ olan Hull Dance’de çalışmak için görevlendirildim. Brighton’daki atölyemde çağdaş teknik derslerinin başarılı bir programını yürüttüm. Halen Chichester Üniversitesi’nde doçentim. 

Neden İngiltere’de yaşıyorsunuz?

İngiltere’de doğdum, büyüdüm, burayı evim gibi hissediyorum. Yılda en az iki kere Türkiye’ye geliyorum, orası ikinci evim.

Brighton’da sahnelenen ‘KAYA’ adlı dans gösterisini nasıl hazırladınız?

Son altı aydır bu gösteri üzerinde çalışıyorum. Stüdyoya girerek dansçılarla bir şey ortaya koymak için 7 haftam vardı. Sahne tasarımcısı, kostüm tasarımcısı ve besteciyle çalıştık bu iş için.

Neden adı ‘KAYA’?

Fethiye yakınlarındaki Kayaköy’den ilham alarak bu ismi verdim.

Çocukken Kayaköy’de bir süre geçirmişsiniz. Orayı ilk gördüğünüzdeki duygularınız neydi?

O zaman 7 yaşındaydım. Babam doktora tezi için bir buçuk yıl o köyde yaşadık. Evimizi kalıntılar arasında, bu nedenle köyle gerçek bir bağlantım var. Babamın orada yaşayan çok sayıda kişiyle röportajlar yaptığını hatırlıyorum. Sonrasında ise Kayaköy’den ayrılanlarla tanışmak için Yunanistan’a gittik. Küçük bir çocuk olarak o hikayeleri dinlemek beni çok etkilemişti, hala hatırlarım.

O boş evleri gördüğünüzde neler hissetmiştiniz, anlatabilir misiniz?

Boş evlerde oynardım ve bütün köyü nasıl dolaşacağımı biliyordum. Şimdi ziyaret ettiğimde, bir zamanlar tamamen terk edilmiş bir Yunan topluluğunun yaşadığı yoğun bir kasaba olduğunu hayal etmek gerçekten zor. Dans gösterisindeki set tasarımıyla köy çökmekte olan gri duvarlardan esinlenmiş bir zemin yaratmak istedim.

Dansın teması göç. Bunu dansla anlatmak nasıl bir etki oluşturuyor?

‘KAYA’da yeni bir topluluk içinde bir aidiyet duygusu bulmaya çalışan insanların gücünü ve direncini aktarmayı denemek istedim. Sanat ve dansın bu zor konulara hitap edebilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum ve bu meseleler hakkında daha fazla farkındalık yaratmayı ve göçle gelen kültürel çeşitliliği kutlamayı denemek istedim.

Bu bir çağdaş dans gösterisi. Nelerden etkileniyorsunuz?

Tüm çağdaş dans çalışmalarım geleneksel Türk halk dansından etkilenerek hazırlıyorum. Babam Türk ve Türk kültürüyle derin bir bağım var. Sözlükteki geleneksel ‘erkek’ hareketini baz alıyorum ve bunu tümü kadın dansçılarımla sergiliyorum. Gösteride 17 kişi var, bunlardan beşi sahibi olduğum dans şirketinde çalışıyor, 12’si ise geç dansçılar. Onları büyük bir dansçı kadrosuyla bölümleri birleştirmek istedim.

Gösteriniz Brighton’daki ünlü festivalde ayakta alkışlandı. Neler hissettiniz?

Seyirciden çok pozitif dönüş aldık. Kaya’nın üzerinde çok çalışmıştık, bunun karşılığını görmek harikaydı. Şimdi ‘Kaya’yla gerek İngiltere genelinde gerekse yurt dışında bir tura çıkmak istiyorum. Gelecek yıl Türkiye’ye de yeniden gelmek istiyorum.

İngiltere’de yaşayan dans koreografı Ceyda Tanç, küçük bir çocukken bir buçuk yıl kaldığı Fethiye Kayaköy’ü sahneye taşıdı. Geleneksel Türk oyunlarıyla çağdaş dansı harmanladığı gösterisi İngiltere’de ayakta alkışlanan Tanç “Dansın teması göç. Yeni bir topluluk içinde bir aidiyet duygusu bulmaya çalışan insanların gücünü ve direncini aktarmayı denemek istedim” diyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN