Online olamamak panik atak  nedeni

Online olamamak panik atak  nedeni

Online olamama korkusunun, kişilerde depresyona ve kaygı bozukluğuna davetiye çıkardığını belirten uzmanlar, bunun sonucunda panik atak geçirenlerin bile sayıca arttığını söylüyor. Uzman klinik psikolog Melis Çekiç Güllüoğlu, “Sosyal medyada aldığınız beğeni sayısı ruhsal durumunuzu etkiliyor” diyor.

Online yani çevrimiçi olamayan kişiler stres belirtileri gösteriyor. Sosyal medya mecralarında alınan düşük beğeni-paylaşım sayısı da kişilerin ruhsal durumunu etkikiyor. Uzmanlar bunun sonucunda depresyon ve kaygı bozukluğunun oluşabileceğini, ayrıca kişilerin panik atak hastası olabileceğini söylüyor.

Medicana International İstanbul Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu Melis Çekiç Güllüoğlu, sosyal medya kullanımının yalnızca gençler arasında değil, yetişkinler tarafından da abartılabildiğini belirterek “Eğer gecenin bir vakti kalkıp sosyal medya hesaplarınızı ‘kaç beğenim olmuş’, ‘paylaştığım şeyi kaç kişi beğenmiş’, ‘fotoğraflarımın altına ne yorumlar yapılmış’ şeklinde kontrol ediyorsanız sosyal medya bağımlısı olabilirsiniz” sözlerini kaydediyor. Bireyin sosyal medyadaki yorumları gereğinden fazla dikkate almasının ise kişiyi kendisi yapan gerçeklerden uzaklaştıracağına dikkat çeken Güllüoğlu, online olamama korkusuna ilişkin bilgiler veriyor: “Online olamama korkusunu ben şu anda kendi danışmanlarımda da yaşıyorum. Bunun sonucunda bir depresyon, bir kaygı bozukluğu oluşabiliyor. Bunun sonucunda panik atak geçiren bireyler de var. Yani bu aslında ‘Ne var ki bu sadece sosyal medya’ denebilecek bir şey değil.”

Online olamama korkusu sonucu depresyon, kaygı bozukluğu oluşabileceğini belirten Güllüoğlu, “Bunun sonucunda panik atak geçiren bireyler de var” diyor. Sosyal medya bağımlılığının tehlikelerine dikkati çeken Güllüoğlu, bireyin hayatını yaşamak için değil sadece paylaşmak için şekillendirmesinin sağlıklı olmadığını kaydediyor. Güllüoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Asıl sıkıntı, sizi ifade eden şeylerin; kişilik özelliklerinizin, mutluluğunuzun diğer insanların gözünden nasıl göründüğü, onların sizin için ne düşündüğü ve bu nedenlerle sosyal medyanın sizin için çok önemli bir hale gelmesi. Sosyal medyada aldığınız beğeni sayısı sizin ruhsal yaşamınıza yansıyor.” Güllüoğlu ayrıca ‘selfie’ (öz çekim) bağımlılığı nedeniyle çok sayıda kaza yaşandığını anımsatarak, tehlikeli bir hareket yaparken kendini kanıtlama ve bunları diğer insanlara gösterme çabalarının sorun teşkil ettiğini vurguluyor.

Güllüoğlu akıllı cihaz kullanan kişilere şu önerilerde bulunuyor: “İnsanlara amaçlı yaşamayı öneriyorum. İnsanlar bir paylaşım yaparken gerçekten içlerine dönüp, ‘Ben şu anda bunu yaparken amacım ne?’, ‘Beni mutlu eden şeyler neler?’ diye sormalı. Bireyler insanların dikkatini çeken şeylerden öte, kendi benliklerine odaklanmalı. Birazcık bunlara çabalarlarsa eğer, hiçbir şekilde bir sosyal medya bağımlılığı gelişmeyecektir. Tehlikeli işler yapmak zorunda kalmayacaklardır ve kendi içine dönen insan aradığı mutluluk ve beğenilmeyi kendi içinde bulacaktır.”

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN