Şarkı söyletirken güldüren komedi

Şarkı söyletirken güldüren komedi

‘Eksiği Var Fazlası Yok’, enerjisi tükenmeyen bir rock kabare. Günlük hayatta herkesin başına gelebilecek aşk ve ilişki sorunlarını acı-tatlı yönleriyle tiye alıyor. Yazarı, yönetmeni ve başrol oyuncusu Serkan Atar “Komedi, içinde çoğu zaman dramı ve hatta bazen trajediyi de barındırır. Siz çoğu oyunda aslında acı çeken insanlara gülersiniz” diyor.

ERKUT TEZERDİ / İSTANBUL

Sinema, dizi ve tiyatro oyuncusu Serkan Atar’ın yazıp yönettiği ve rol aldığı ‘Eksiği Var Fazlası Yok’, müzikli bir komedi. Oyunda, günlük yaşamda herkesin karşılaşabileceği aşk ve ilişki sorunları mizahla vuruluyor. Skeçler rock tarzında canlı söylenen parçalarla desteklenirken, diğer yandan dans gösterileri bölüm geçişlerinde kullanılıyor, eğlence zirveye ulaşıyor. Oyunda bir de anlatıcı var. O da ‘Aşk Doktoru’ olarak tanınan Mehmet Coşkundeniz. Serkan Atar’la ‘Eksiği Var Fazlası Yok’u konuştuk.

Ekibin bir araya gelme süreci hakkında neler söylersiniz?

Biz özel tiyatroyuz ve bu minvalde düşünüldüğünde kalabalık olmanın zorlukları malumunuz. Kabare olmasından mütevellit oyunda koreografiler ve şarkılar var. Yani oyuncular sadece oynamıyor. Dans edip şarkı da söylüyorlar. Bu da herkesin çok daha fazla çalışmasını gerektiriyor. Bir oyuncumuzun dışında hepsi zaten işlerinde kendilerini kanıtlamış isimler. Solistimiz harika sesi ve danslarıyla Ezgi Mutlu. Ebru Kaymakçı ve Osman Dursun tecrübeleri ve yetenekleriyle oyunu bir üst rafa taşıyor. Fatoş Kabasakal oyunun çok tatlı bir rengi oldu. Bir de bu meslekte yeni olan Erkan Çubuk var. O da ağabeyleri ve ablalarının yanında pişiyor. Tüm oyuncularımın oyun dışında da çok dolu bir hayatları var.

‘Eksiği Var Fazlası Yok’ nasıl doğdu? Metni yazarken nelerden esinlendiniz?

Öncelikle kendimden esinlendim. Her yeni bilgi, tecrübe öğrenilmesi gereken yeni sorular getiriyor hayatıma. Bu da beni değişmeye zorluyor. Değişemediğim konularda da eksik kaldığımı hissediyorum. Hayat sürekli dönüşüyor, insan da öyle. Ama biz toplum olarak bazı konularda değişmeyi ve dönüşmeyi beceremiyoruz. Bu da bizi pek çok konuda hantallaştırıyor. Yavaş kaldığımız konularda eksik de kalıyoruz. Omuzlarımıza gereksiz yük bindiriyoruz. Oyundaki temel mantık bu. Sonrasında toplumda en çok eksikliğini hissettiğim şeyleri skeçlerimin konusu yaptım. 

Oyunda aşk, kıskançlık, bencillik ve ilişkiler ile bunlara bağlı sorunlar mizahın hedefinde. Bu sorunlar genel olarak herkesi mi ilgilendiriyor? Yani ‘Herkes bunları yaşıyor’ diyebilir miyiz?

Bu temaların hepsini ortalama Türk insanının ‘derecesi değişmekle birlikte’ yaşadığını düşünüyorum.

‘Eksiği Var Fazlası Yok’ izleyiciye neler sunuyor?

Temalar yazılan skeçlerin ışığında mizahi bir dille oynanarak irdeleniyor, anlatıcıyla örnekleniyor, şarkılarla destekleniyor, koreografilerle vücut buluyor.

Aşkı ve ilişkileri neden komik bir üslupla anlatıyorsunuz? Başka bir yol olamaz mıydı?

Her türlü vurgulanması mümkün tabii. Hele ki sanatla iştigal ediyorsanız bir konuyu anlatmanızın sınırsız karşılığı vardır. Ama komedi hele ki kabare yapmak çok ayrı bir lezzettir. Komedi çok güçlü bir materyaldir. Herkes ağlatılmayı, sinirlendirilmeyi, kandırılmayı bir şekilde hazmedebilir ama kimse gülünç duruma düşmek istemez. Kişi sahnede kendini görünce, kendinin o hale geldiğine ve herkesin buna gülündüğüne şahit olduğu andan itibaren bir katharsis yaşayacaktır. Bu çok güçlü bir ikna etme yoludur.

* Hem yazdınız hem yönettiniz hem de oynadınız… Zorlukları neler?

Yaklaşık bir yıldır kafamda dönen bir işti bu. Yazım süreci 4 ay sürdü. Çok huzurlu geçtiğini söyleyebilirim. Kadroyu tamamlayıp yönetme ve oynama aşamasına gelindiğinde artık komün yaşama geçtiniz demektir. Bu durum birçok riski beraberinde getiriyor. Ekibin iyi anlaşması, herkesin hikayeye inanması, sahne arkasındakilerin ortak bilinci kaybetmeden hareket etmesi bunlar çok komplike ve zor olaylar. Fakat başta da söylediğim gibi çok şanslıyım ki beni çok iyi anlayan ve işe inanan çok yetenekli ve iyi kalpli insanlarla çalıştım. Yönetirken de oynarken de çok mutluydum.

ASLINDA ACI ÇEKEN İNSANLARA GÜLERİZ

* Türkiye’de komedi tiyatrosunu değerlendirir misiniz?

Komedi yapmakla, komiklik yapmak aynı şey değil. Komedi, içinde çoğu zaman dramı ve hatta bazen trajediyi de barındırır. Siz çoğu oyunda aslında acı çeken insanlara gülersiniz. Bu gülmenin altında bir sürü psikolojik faktör yatar. Bazen sadece eğlenirsiniz. Ama çoğu zaman gülme sebebiniz gülünç duruma düşenin siz olmamasından tutun da belki de aynı şey başınıza gelmiştir ve bunu örtmek için herkesten fazla gülüyorsunuzdur. Ve benzeri bir sürü psikolojik etken. Komedi yelpazesinde çok renkli enerjiler barındıran bir konsept. Son olarak hedef göstermeden toparlayalım; oyuncu oynar ve reaksiyonunu alır. Komiklik yapmaz.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN