Sinan’ın mirası ve Üsküdar için o proje revize edilmeli

Sinan’ın mirası ve Üsküdar için o proje revize edilmeli

Toplumun her kesiminin büyük tepki gösterdiği Şemsi Paşa Camii önündeki yaya yolu inşaatı şimdilik durduruldu ama kamuoyunda eleştiriler sürüyor. Teknik Elemanlar Derneği yetkilileri, inşaat sonucu camide oluşan çatlakların kötü bir sonun habercisi olduğunu belirtirken mimarından yazarına, sanat tarihçisinden öğrencisine herkes projenin tamamının iptal edilmesini istiyor.

ÖZEL HABER / IŞIL ÇALIŞKAN

İstanbul’un en önemli tarihi ve kültürel miraslarından Mimar Sinan’ın eseri Üsküdar’daki Şemsi Paşa Camii’nin önüne yapılmaya başlanan yaya yolu inşaatı gelen tepkiler üzerine durduruldu. Cami ile Üsküdar İskelesi arasında planlanan yol inşaatı İstanbul’da her kesimden kişinin tepkisine yol açtı. İnşaatın caminin duvarlarında çatlaklara neden olduğu iddia edildi. Hatta çatlakların fotoğrafları sosyal medyada günlerce paylaşıldı. Tepkiler üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, cami önündeki çalışmanın durdurulduğunu ve projenin yeniden değerlendirileceğini açıkladı. Ardından Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem ise Twitter hesabından şu duyuruyu yaptı: “Şemsi Paşa Camii’ndeki çatlakların ve çökmenin nedeni teknik olarak rapor edilinceye kadar kazık çakma işlemi İBB tarafından durduruldu.”

Mimar Sinan’ın 90 yaşındayken 1580 yılında yaptığı cami, hem mimari hem de teknik özellikleri açısından İstanbul’un önemli tarihi eserlerinden. Boğaz’ın Marmara’ya açıldığı noktada bulunan camiye, hem esen rüzgar hem de dalgaların oluşturduğu titreşim nedeniyle kuş konmuyor. Cami bu özelliği nedeniyle ‘Kuşkonmaz Camii’ adıyla da anılıyor. Mimarından sanat tarihçisine, öğrencisinden yazarına toplumdaki herkes böylesine önemli bir caminin önüne yol yapılmasına kesinlikle karşı çıkıyor. Betonlaşma sebebiyle projenin tamamının iptal edilmesi ve çatlaklara karşı gereken tedbirlerin hemen alınması isteniyor.

Teknik Elemanlar Derneği İstanbul İl Başkanlığı, dün yaptığı yazılı açıklamada “Üsküdar meydan çalışmaları kapsamında denize kazık çakılması ve üzerinin kaplanması sonucu doğal kıyı şeridinin bozulacağı aşikardır. Şemsi Paşa Külliyesi ile deniz arasında bulunan mesafeyi artırarak yalı cami niteliğinde olan bu eseri denizden uzaklaştırmak doğru bir karar değildir. Bunun yerine İstanbul’a güzide eserleriyle mühür vurmuş olan Mimar Sinan’ın uygun gördüğü haliyle kalması en doğru olandır” denildi.

Açıklamada çalışmalar nedeniyle oluştuğu iddia edilen çatlaklar konusuna da değinildi: “Yapılan çalışmalar sırasında veya öncesinde meydana gelmiş olan cami beden ve ihata duvarında ortaya çıkan çatlaklar, kötü bir sonun habercisidir. Bu çatlaklar tek tek incelenmeli ve gereken tedbirler ivedilikle alınmalıdır. Çalışmanın ileriye dönük olarak da verebileceği zararlar göz önünde bulundurulup kazık çalışmalarının incelenmek üzere durdurulması yönünde isabetli bir karar alınmıştır. Külliyede ortaya çıkan bozulmanın, meydan çalışmasının devam etmemesi için erken uyarı mahiyetinde bir fırsat olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Durdurulan projenin sadece Şemsi Paşa Külliyesi tarafındaki kısmı değil, sahil şeridinin devamı revize edilmelidir. Doku bütünlüğü, tarihi, tabii ve kültürel değeri düşünülerek, Üsküdar’ın nev-i şahsına münhasır halini bozmayacak şekilde hareket edilmelidir.” Açıklamada yöneticilerin verilen kararı yeniden gözden geçirmesi istenerek şehri ilgilendiren böyle önemli kararlarda sosyal mutabakata varılmadan hareket edilmemesinin önemi de hatırlatıldı.

ÇATLAKLAR TARİHİ YAPININ ÖMRÜNÜ KISALTIYOR

Eyüp Muhcu (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Başkanı): “İstanbul’daki bir takım projelerle ilgili karar süreçleri, projenin oluşturulması ve uygulanması tamamen bilimsel ve fenni kurallara bağlı olmadan gerçekleştiriliyor. Bunun sonucunda kent büyük zarar görüyor. Daha önce metro inşaatı çalışmaları sırasında Salacak’ta pek çok ev hasar gördü. Mahallede yapılarda çatlaklar oluştu, bazı evler boşaltıldı. Şemsi Paşa Camii ve diğer kültür varlıkları süreçten olumsuz etkileniyor. Bu çalışmalar nedeniyle oluşan çatlaklar tarihi yapıların ömrünü kısaltıyor, geriye dönüşü mümkün olmayan hasarlara neden oluyor. Çalışmanın gecikmeli de olsa durdurulması doğru ve yerinde bir karar. Bu yapılarla ilgili hasarlar giderilmeden hiçbir çalışmanın yapılmaması gerekir.”

SÖYLENECEK SÖZ DAHİ KALMADI

Feyza Cansever (Mimar): "İstanbul, İstanbullulara emanet edilmediği sürece ve şehrin büyümesi engellenmedikçe bizler belki Süleymaniye’nin bile yıkıldığını göreceğiz. Demek ki bize layık değil bu güzellikler. Acı ama öyle. Şemsi Paşa Camii’nin neden denize sıfır inşa edildiğini halen mimarlar ve şehirciler bilmiyor, önünden yol geçirebiliyorlarsa söylenecek söz dahi kalmamıştır. Sert olacak ama çocukların bile avlusundan denizi fark etmelerinin güzelliğini ve tadını ezbere bilmeleri gerekirdi"

DENİZDEN KOPARMAK BÜYÜK HATA

Prof. Dr. Doğan Kuban (Mimar): “Şemsi Paşa Camii benim için Sinan’ın en etkileyici birkaç yapısından biridir. Gündelik hayata nefis bir şekilde monte olmuş. Ölçeğiyle, suyla ilişkisiyle müthiş bir yapıdır. Çatladı, çatlamadı çok önemli değil. Çünkü biliyoruz ki restorasyon teknikleriyle yapıyı yıkmadan bir şekilde müdahale etmek mümkün. Ama orada kritik olan Sinan’ın denizin kıyısına tasarladığı bir yapının denizle ilişkisinin koparılması. Bu, kabul edilemez bir hata olur. Kesinlikle karşıyım böyle bir şeye. Sinan’a saygımın yanı sıra mütevazi ve gündelik hayatını çok güzel şekilde almış bir yapıdır. Ne kadar zorunlu ve vazgeçilemez bir proje olsa da o noktada bile böyle davranılmaması gerekir. Yazıktır. O esere yapılmaz. Aman ha!”

YAPILACAK PLANA ESER UYDURULMAZ

Prof. Dr. Semavi Eyice (Sanat tarihçisi): “Mimar Sinan’ın eserlerinden doğrudan doğruya yapılmış bir külliyedir o. İstanbul’un tarihi eserlerini meydan yapacağız diye yıkacaksak eğer bu memleketten gidelim o zaman. Yapılacak plana eser uydurulmaz. Eser yerinde kalır plan ona göre yapılır. Meydan yapacağım diye camiye zarar vermek kaş yaparken göz çıkarmak olur. Eskiden Anıtlar Kurulu vardı. Bu tek bir kuruldu. Kanun grubundaydı. Ve sınırları Edirne’den Kars’a kadardı. Bir tek kurul karar verirdi ve alınan karar üzerine münakaşa edilmezdi. Ama sonra iş oldukça gevşedi. Artık bu şekilde işlemiyor iş. Sinan’ı törenler yapıp şanlı şöhretli bir sanatkar diye gösteriyorsak, onun da artık eserine dokunmamalıyız. ”

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN