Suçiçeğine benziyor antibiyotik de işlemiyor

Suçiçeğine benziyor antibiyotik de işlemiyor

El, Ayak ve Ağız hastalığının son aylarda görülmesi sıklaştı. Bu hastalığın Suçiçeği ile benzer semptomlar gösterdiğini söyleyen çocuk hastalıkları uzmanı Dr. Hasibe Uyğun Küçükapan “Yüksek ateşle başlıyor, en çok 5 yaş altı çocuklarda görülüyor. Antibiyotik kullanmayın, semptomatik tedavi uygulayın” diyor.

Yüksek ateş, boğaz ağrısı, ağız, el, ayak ve kalça kısmında kızarıklık ve döküntü şeklinde yaralar... Uzmanlar Influenza (grip) salgınlarından sonra ikinci derece önemli yayılım hızına ulaşan El, Ayak ve Ağız hastalığının tedavisinde ebeveynleri uyarıyor. Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Hasibe Uyğun Küçükapan; El, Ayak ve Ağız hastalığının Suçiçeği hastalığına benzer özellikler gösterdiğini belirterek, hastalıkta antibiyotik kullanılmaması gerektiğini, yapılacak en doğru tedavinin semptomatik olduğunu söylüyor. Küçükapan, “El, Ayak, Ağız hastalığı çocuklarda görülen bulaşıcı, viral döküntülü bir hastalıktır. Birden fazla virüs sebep olduğu için bir kez geçiren çocuk tekrar bu hastalığa yakalanabilir. Bu hastalığı tarif ederken, hastalık halk arasında çok bilinmediği için suçiçeğinin kardeşi diye tarif ediyoruz. Çünkü hastalık ateş ve boğaz ağrısıyla başlıyor, daha sonra ağız içerisinde yaralar çıkıyor, el ve ayaklarda bazen popoda olabilecek şekilde suçiçeğini andırır tarzda içi su dolu kabarcıklar, kızarıklıklar, döküntüler meydana geliyor. Özellikle hastalığın ilk gününde hekime başvurulmuşsa ateş ve boğaz ağrısı yakınmasıyla gidilmişse ve fiziki muayenede de boğaz kızarıklığı tespit edilmişse çoğu kez bu hastalarda boğaz enfeksiyonu akıllara geliyor” sözlerini kaydediyor.

Hastalığın damlacık yoluyla, yakın temasla ve tükürük ya da dışkı yoluyla bulaştığını vurgulayan Küçükapan, “Çocukların aynı oyuncakları oynaması, aynı ortamda bulunması hastalık için kolaylaştırıcı bir faktör. Hastalıktan korunmak da her bir viral hastalıkta olduğu gibi el temizliği çok önemli. El yıkamak önüne geçebilir ve hasta bireyin izole edilmesi gerekir” diyor. Küçükapan ayrıca hastalıkta antibiyotik kullanılmaması gerektiğinin altını çizerek, şunları anlatıyor: “Çok fazla komplikasyon (karmaşıklık) görmediğimiz bu hastalığın tedavisi antibiyotikle değil, semptomatik açıdan gerçekleştirilir. Bunun için ateş düşürücü ağrı kesiciler, ağız yaraları için ağız bakımı ve ağrı azaltıcı spreyler, bağışıklığı desteklemek amaçlı kara mürver ekstresi içeren gıda takviyesi gıdalar kullanılabilir.”

ŞİDDETİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE GÖRE DEĞİŞİYOR

Dr. Hasibe Uyğun Küçükapan, doğal ürün olarak dut pekmezinin ağız yaralarına iyi geldiğini belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor: “El ve ayakta ki döküntüler için kaşıntılı olabiliyor. Bunun için alerji şurupları ve yine kaşıntıyı azaltıcı krem ya da losyonlar kullanılabilinir. Hastalık 1 hafta içerisinde kendini sınırlayarak düzeliyor ama bazen çocuktan çocuğa, bağışıklık sistemine göre hastalığın bulguları da hafif ya da şiddetli olabiliyor. Fakat ağızdan hiçbir şekilde beslenemeyen çocuklar da oluyor. Bunların da o dönem hastaneye yatırılıp sıvı tedavisiyle gıda takviyesinin yapılması ve çocuğun susuzluğa gidişinin önlenmesi gerekiyor. Hastalık çok bulaştırıcı olduğu için hastalığı aslında 5 yaş altı çocuklarda görüyoruz ama daha büyük çocuklarda ergenlerde de görülebiliyor.”

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN