Tek fotoğraf karesine sığan yalnız bir ömür

Tek fotoğraf karesine sığan yalnız bir ömür

Yurt içinde ve dışında birçok yapımda yer alan Lila Gürmen, uluslararası alanda büyük ses getiren ‘Geçmiş’ filmiyle sinemaseverlerin karşısına çıktı. Yapımda bir fotoğraf sanatçısının yıllar önce Mardin Nusaybin’de çektiği karedeki kadını canlandıran Gürmen, rolünü gizli başrol olarak tanımlıyor. Filmin mesajının ise “Asla geçmişte yaşama!”olduğunu söylüyor.

IŞIL ÇALIŞKAN

Yönetmenliğini Çağdaş Çağrı’nın üstlendiği ‘Geçmiş’, uluslararası alanda birçok ödülün sahibi. Film, 50’li yaşlarındaki idealist bir fotoğrafçının 25 yıl önce çektiği fotoğraftaki kadını aramasını anlatıyor. O fotoğraftaki kadını ise Lila Gürmen canlandırıyor. Daha önce İzmir Çetesi, Hatırla Gönül, Karadayı gibi dizilerde rol alan Gürmen’e bu yapımda Bülent Emin Yarar, Gözde Kansu, Elena Viunova, Yeliz Akkaya ve Volga Sorgu gibi önemli isimler eşlik ediyor. Bu yıl 12’ncisi düzenlenen Uluslararası Mexico Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü ve ARFF Uluslararası Paris Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanan yapımda fotoğraftaki kadın rolünü oynayan Gürmen’le filmi ve sanat yaşamını konuştuk.

Geçmiş’in senaryosunu ilk okuduğunuzda ne hissettiniz?

Sahaflar’a gitmeyi severim. O eski kitapların kokusu, yılların tozu, daktiloyla yazılmış satırlar ve hep dükkanın bir kenarında bir kutu içinde eski siyah beyaz fotoğraflar vardır. Onları hep karıştırırım. Ve dalıp giderim... Acaba o insanlar nerede ve nasıl yaşamıştır diye. Hatıra olarak çekilen bir fotoğraf, şimdi yabancı bir insanın elinde... 10 tanesi 1 TL. Acaba benimkiler de günün birinde böyle bir kutuda mı satılacak? Evet, Geçmiş’in senaryosunu okuduğumda ilk hissettiğim buydu.

Bu filmdeki rolü kabul etmenizin sebebi nedir, sizi etkileyen ne oldu?

Bütün hikaye beni etkiledi. Yönetmenimiz Çağdaş Çağrı ile ilk tanıştığımızda çok iyi anlaştık. Bülent Emir Yarar’la bir filmde birlikte oynamak büyük zevkti. Gizli başrol olmak da öyle. Ve senaryoda bir cümle beni çok etkiledi. O da ‘Tek bir fotoğraf karesine bir ömür yalnızlık sığabilir mi?’

‘Fotoğraftaki kadın’ nasıl bir karakter?

Fotoğraftaki kadın’ın bir karakteri yok. O sadece bir fotoğraf. O kadının özellikleri ancak zamanla Yusuf’un içindeki umutla seyircide bir şeyler oluşturuyor. Yusuf’un hisleri o kadını seyircinin kafasında canlandırıyor.

Filmin nasıl bir mesajı var?

Her insana farklı bir şey yaşatabilir. Benim için filmin mesajı: Asla geçmişte yaşama!

Filmi ‘iyi’ kılan özelliği nedir?

Bunu ödülleri verenlere sormak lazım. Benim için bu film ödül almasaydı da çok iyi bir film olacaktı. Bence bir filmi çekerken, çekilen her sahnenin arkasında durmakla ve yüzde yüz yaptığınıza inanmakla bir bütün oluşturursunuz. Yönetmenimiz Çağdaş Çağrı bu ilk filmini çok inanarak çekti. Ve bu seyirciye yansıdı. Filmi iyi kılan özelliği bu.

‘Geçmiş’, Uluslararası Mexico Film Festivali’nde ‘En İyi Film’ ödülü aldı. Bu filmde bulunmak size ne hissettiriyor?

Ektiğiniz bir ağacın meyvelerini toplamak çok hoş bir his. İşimizi iyi yaptığımızı gösteriyor. Üstelik farklı memleketlerde, değişik kültürlerde insanlar bu filmi sevdiyse, dünya çapındaki yüreklere ulaştığımızı gösteriyor.

SANATLA İÇİMİZDEKİLERİ DIŞARI ATABİLMELİYİZ

Daha önce Fransa ve Viyana sinemasında birçok projede yer aldınız. Türkiye’deki sinema sektörü hakkında neler söylersiniz?

Olumlu ve olumsuz yönleri var. Türk sineması biraz daha cesaretli olabilir. Birçok konuya dokunulmuyor burda. Siyaset, çıplaklık, din, ileri yaşta aşk tabu. Halbuki sanatla içimizdekileri dışarı atabilmeliyiz. Onun dışında çalışma saatleri bildiğimiz gibi pek adil değil. Hala hiyerarşi var setlerde, ki bu bence çok saçma. Çaycısından yapımcısına kadar her çalışanın aynı önemi var. Biri olmazsa iş yürümez. Olumsuzluklardan bahsettim. Yurtdışında röportaj verdiğimde de buranın iyi taraflarını anlatırım.

KEŞKE BABAMA ERGENLİK KAPRİSİ YAPMASAYDIM

Sizin geçmişteki en büyük ‘keşke’niz ne oldu?

Çok özel bir soru. Keşke babamı son gördüğümde ona saçma sapan ergenlik kaprisi yapmasaydım ve gülerek ayrılsaydık. Ama geçti artık değiştiremem. Keşkelerle yaşanmıyor.

GEÇMİŞTE TAKILI KALMAK ZAMAN KAYBI

Geçmiş sizin için ne  ifade ediyor?

Geçmişim beni buraya getirdi. Ve şimdi burdayım. Olanlara şükrediyorum ve geride bırakmaya çalışıyorum. Güzel anılarımı zaman zaman hatırlıyorum, sonra kendimi iyi hissedip devam ediyorum. Mahatma Gandhi’nin sevdiğim bir sözü vardır: ‘Tarih bize tarihin bir şey öğretmediğini gösteriyor’. Onun için geçmişte takılı kalmak zaman kaybı ve anı yaşayamamak demektir.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN