Türkiye'nin 40 yıllık acıları 'Ne Ağlarsın'da birleşti

Türkiye'nin 40 yıllık acıları 'Ne Ağlarsın'da birleşti

Çok sesli müzik grubu 4 Vokal, ikinci albümü 'Başka / Beş Sekiz Kış Şarkıları' ile dinleyiciyle buluştu. Albümde 5'i anonim 8 şarkı seslendiren grup, ilk video kliplerini de Aşık Daimi'nin 'Ne Ağlarsın' adlı türküsüne çekti. Klipte 1970'lerden günümüze Türkiye'nin yaşadığı toplumsal acılar anlatıyor. Devrim Ünay, “Bu olayların siyasi görüşlerimizden bağımsız olarak ortak acılarımız olduğunu anlatmak istedik” dedi.

IŞIL ÇALIŞKAN

Son dönemin nostaljik gruplarından 4 Vokal 'Başka / Beş Sekiz Kış Şarkıları' isimli ikinci stüdyo albümünü çıkardı. İsmiyle müsemma dört vokalden oluşan grup, ilk albümleri Yolculuk'un ardından yine halk şarkılarının dokusunu bozmadan 'başka' bir yorumla dinleyiciyle buluşturdu. Albümde Sarı Gelin, Drama Köprüsü, Ne Ağlarsın, Yemen Türküsü'nün de aralarında olduğu 8 şarkı yer aldı. Albümün ilk klibi ise Aşık Daimi'nin unutulmaz eseri Ne Ağlarsın'a çekildi. Ufuk Yılmaz yönetmenliğindeki klipte Türkiye'nin 1970'lerden günümüze yaşadığı toplumsal acıları insan yüzleriyle anlatıldı. Grup üyeleri Sibel Sezal, Elçin Dönmez, Barış Bahçeci ve Devrim Ünay ile albümü konuştuk.

HÜZÜNDEN DOĞAN KIŞ ŞARKILARI

İlk solo albümü 'Bu Kalp Seni Unutur mu' ile tanınan Sibel Sezal'ın toplam üç albümü var. Sezal'ın 4 Vokal'e katılması, eski arkadaşı ve grubun kurucusu Haluk Polat'la uzun süre sonra karşılaşması sayesinde olmuş. Sezal, albümün asıl isminin‘Başka’ olduğunu fakat albümdeki şarkıların 5/8'lik ritminden dolayı 'Beş Sekiz Kış Şarkıları' ismini verdiklerini anlatıyor. Sezal, “Kışı beklerken, kışı düşleyerek, ister istemez bir hüzün havasında hazırladık bu albümü. Özünde dileğimiz, 5/8 ritimdeki bu çok değerli sekiz halk şarkısının yorumlandığı bir proje ortaya koymak ve uzun yıllar sonra da albümün kalıcı olmasını, değerini korumasını sağlamaktı” diyor. 4 Vokal'in albümünden bu yana Anadolu'nun farklı kültürlerini yansıtmaya çalıştığını ifade eden Sezal, 1800'lerin sonu 1900'lerin başında bu ülkede var olan çok kültürlü, çok fikirli yapıya bir gönderme yapmak istediklerini söylüyor. Sezal, “Söylediklerimiz hem şehirlerde hem de Anadolu’nun köylerinde hayat bulmuş türküler” diyor.

TARİHE NOT DÜŞTÜK

İzmir Ekonomi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Devrim Ünay, aynı zamanda Türk rock-pop müzik grubu Badem'in de kurucusu. Renkler isimli bir albüm çıkaran Ünay'ın uluslararası dergilerde yayımlanmış 12 makalesi ve 2 patenti, yürütücülüğünü yaptığı 4 ulusal ve 1 uluslararası araştırma projesi bulunuyor. Ünay, Hiçbir müzik türüne mesafeli bakmadıklarını söyleyerek “Daha önce de kendi projelerimizde çok farklı tarzlarda müzik yaptığımız gibi, gelecekte de 4 Vokal olarak farklı türlerde düzenlemeler üretebiliriz. Buna hiçbir mani yok.” diyor. Ne Ağlarsın'a çektikleri klibi şöyle anlatıyor: “Klipte yakın geçmişimizde meydana gelen üzücü toplumsal olayların tarihlerini gösterdik dinleyicilerimize. Bu olayların siyasi görüşlerimizden ve hayata bakış açımızdan bağımsız olarak bizim ortak acılarımız olduğunu anlatmak istedik. Hepimizin hikayesini anlattık. Zor zamanlardan geçtiğimizi biliyoruz; toplum olarak birleşmemiz, kenetlenmemiz ve umutsuzluktan sıyrılmamız gerekiyor. Bunun için de bu olayları hatırlayıp ders çıkarmak gerekli. Biz sadece not düştük, tarihlerin hikayesi bu kadar basit.”

KLASİK OLMAYA ADAY

Müzisyen Barış Bahçeci Candan Erçetin Müzik Okulu’nda perküsyon ve müzik teorı dersleri veriyor. Oyunculuk eğitimi de alan sanatçı, Gergedanlasma ve Apophasis oyunlarında yer aldı. Bir solo albümü bulunan Bahçeci, halk müziğini yorumlarken şarkıların duygusunu korumak ve onları özüne uygun şekilde seslendirmelerinin önemine değiniyor. Bahçeci, “4 Vokal’in yorumu klasik olmaya aday. Tamamen akustik bir soundu benimsiyoruz. Ama nameli vokallerin kendine has karakterini ve türkülerin iç yakan tınılarını modern olmak adına bir armoni deneyine ya da değişik ses arayışlarına dönüştürmedik. En sade ve etkili olanları seçmeye çalıştık” diyor. Bahçeci, 4 sesli müzik yapmanın zorluklarını ise şöyle anlatıyor: “Bu çok çalışma isteyen bir müzikal yaklaşım. Tek solistli yapılarda performans tek kişinin orkestrayla ilişkisinde ve kontrolünde gerçekleşiyor. Oysa dört sesin olduğu bir müzikal yapıda herkesin birbirini iyi duyması, ortak duyguyu hissetmesi ve yaşatması, orkestrayla sürekli bağlantıda olması gerekiyor. Sahne üzerinde sürekli kontrollü ve hazır olmanız çok önemli. Bunun da ötesinde birlikte şarkı söylediğiniz kişilerle arkadaş ve duygudaş olmalı, ruhen bir bağ kurmalısınız. Bu da daha fazla prova yaparak ve birlikte daha fazla vakit geçirerek yakaladığımız bir şey.”

YURT DIŞINA AÇILMAK İSTİYORUZ

Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu Elçin Dönmez, öğrencilik yıllarından bu yana çeşitli grup ve topluluklarda şarkı söyledi ve reklam müziği projelerinde yer aldı. Haluk Polat ile grubu Flow ile finale kaldığı Roxy Müzik Günleri’nde tanıştı ve yıllar sonra 4 Vokal grubuna katıldı. Müzik çalışmalarının yanında tercüman olarak çalışan Dönmez, şarkı seçimlerinde grup üyeleriyle birlikte haraket ettiklerine ve sonra müzikal çalışmalara başladıklarını anlatan Dönmez, “Şarkının son hali her birimizin içine sindiyse albüme alıyoruz” diyor. Dönmez, 4 Vokal'in gelecek planlarını ise şöyle anlatıyor: “Bol konser, bol klip. Üçüncü albümümüz için yeni eserler bulmak üzere fikir yürütmeler başladı bile. Özellikle yurt dışında konserler vermek, festivallerde yer almak planlarımız arasında. Anadolu'nun bu eşsiz kültürünün çok sesli yorumunu anlatmaya ve paylaşmaya devam edeceğiz, hem Türkiye’de hem de uluslararası anlamda. Daha ileride kendi müzikal üretimlerimizi de hayata geçirmek en büyük isteğimiz elbette.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN