Yitirilen masumiyetin arkasında ‘biz’ varız

Yitirilen masumiyetin arkasında ‘biz’ varız

Aynı isimli çok satan romanından uyarlanan ‘Mucize’, yüzü doğuştan deformeli 10 yaşındaki bir çocuğun günlük yaşantısını izleyiciye aktarıyor. Filmde “Nefret çocuklara yetişkinlerden geçiyor ve masumiyet zaman içinde böyle yitiriliyor” mesajı verilirken, etkileyici bir dramatik yapı hafızalara kazınıyor.

ERKUT TEZERDİ / İSTANBUL

Çocuklar ne ölçüde masum? Masumiyetleri ne zaman bozuluyor? Yetişkinler bunun neresinde yer alıyor? Bugün gösterime giren ‘Mucize’ (Wonder) bu soruların cevaplarını en yalın haliyle veriyor. Tüm dünyada çok satan aynı isimli romanından beyazperdeye uyarlanan filmde, Treacher Collins Sendromu’na (TCS) sahip 10 yaşındaki Auggie Pullman’ın günlük hayatı ve çevresinde yaşanan olaylar anlatılıyor: Tedavisi olmayan TCS rahatsızlığı nedeniyle yüzü, sağlıklı kişilerin yüzlerine göre kötü görünen Auggie, okula başladığında arkadaşları tarafından dışlanıyor, alay ediliyor, dahası sert sözlere maruz kalıyor.

‘Mucize’de teratolojik açıdan yüzü deformeli Auggie, ortaokula kadar evinde eğitim görüyor. Ancak ailesi onun artık normal çocuklar gibi okula gitmesini istiyor. Auggie okula başlıyor ama burada yaşadığı özellikle psikolojik şiddet kendisini çok üzüyor. Hayallere dalıyor; hayal kurmayı bir kaçış yolu olarak görüyor. Filmde bu kısımlar çok iyi aktarılıyor, dramatik etki de özellikle bu kısımlarda yükselişe geçiyor. Olan ve olmak istenen çok iyi kurgulanıyor. Böyle sahnelerden birisi şöyle: Auggie okula girdiğinde herkes onun yüzüne iğrenerek bakıyor, ona sırt çeviriyorlar. Auggie’nin hayalinde ise kendisi okula girer girmez alkışlarla karşılanmak, omuzlarda taşınmak ve konfetilerin atılması var.

Filmin bir diğer artısı, tıpkı romanı gibi ‘kışkırtma’dan, zorla gözyaşı döktürmekten uzak durması fakat bu çabaya rağmen bilhassa finalde gözyaşlarına engel olmak zorlaşıyor. Genel olarak ise Auggie’nin başına her ne gelirse gelsin ona acımak yerine olayların akışında mantık yürütmeye çalışıyoruz. Öncesini ve sonrasını merak ediyoruz. Bu açıdan ‘Mucize’nin yönetmeni ve senaristi Stephen Chbosky ile diğer senaryo yazarı Steven Conrad ve romanın yazarı R.J. Palacio’yu tebrik etmek gerek. Birlikte çok nitelikli bir damıtma operasyonu gerçekleştirmişler. Karşıtlıkların, temanın beyazperdeye taşınması husunda sahne sahne çalışıldığı çok belli.

Türkiye’de Pegasus Yayınları’ndan çıkan romanı okurken de aynı ‘film etkisi’ni yaşadığımı söylemem mümkün. Yani filmi seyrettiğimde haliyle pek şaşırmadım. Ancak romanı okumadan filmi izleyenleri bir hayli sürpriz bekliyor. Bunların başında da aynı olayların diğer karakterlerin gözünden aktarımı var. Büyüklere çocukların dünyasından seslenen ‘Mucize’nin “Nefret çocuklara yetişkinlerden geçiyor ve masumiyet zaman içinde böyle yitiriliyor” mesajı sabit ve film boyunca yaşanan birçok olayda tekrar ediliyor. Filmde oyuncu kadrosunda Julia Roberts ile Owen Wilson da yer alıyor. Auggie karakterini canlandıran 2006 doğumlu Jacob Tremblay öyle bir oyunculuk sergiliyor ki daha şimdiden geleceğin umut vadeden oyuncuları arasına adını yazdırıyor. Lakin eğer sıkı aksiyon ve görsel efekt arıyorsanız ‘Mucize’yi beğenmeyebilirsiniz. Ailece hoş vakit geçirmek istiyorsanız gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz.

KARAR'IN PUANI: 10 / 7 

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN