Modern erkeğin endişeli ve karmaşık halleri

Modern erkeğin endişeli ve karmaşık halleri

Dokuz farklı erkek, ilk başlarda gençliğin cesaretiyle yaşasalar da yalnızlık içinde sürüklenmekten kurtulamıyorlar. Hepsi birbirinden farklı olsa da ortak noktaları sevgi ve para. David Szalay ‘Erkek dediğin...’de onların saçmalıklarını alay etmeden anlatıyor. Öyle dünyalara gireceksiniz ki 21’inci yüzyıl erkeğinin ne halde olduğunu bir kere daha göreceksiniz.

IRMAK KEREN

Kitabı ilk gördüğümde adının kasıtlı olarak kışkırtıcı olduğunu düşündüm. Geçmiş ve günümüz edebiyatında erkek bakış açısının eksikliği yokken ve hatta ‘ana unsur’ olarak yer alırken, acaba bu kitabın farkı ne diye merak ettim doğrusu.

Romantik erkekler ve kaba adamların fethettiği edebiyat dünyasında Kanadalı yazar David Szalay ‘Erkek dediğin...’de iç yaşamları ve dış davranışlarıyla bizi her biri farklı bir aşamada yaşayan dokuz erkeğe götürüyor. Söz konusu erkekler farklı kültürler, sınıflar, yaşam biçimleri ve yaş gruplarından geliyor. Ayrıca hepsi de seyahat halinde. Gençliğin ilkbaharından yaşlılığın kışına bir yay çizen Szalay, insanları olduğu gibi göstermek için bu ayrı yaşamları bir araya getirmiş. Modern dünyadaki erkek kimliğinin güçlü ve samimi bir portresini ve içinde bulunduğumuz toplumun ayrıntılı bir eleştirisini sunuyor okuyucuya. Bu karanlık ve karmaşadan rahatsız olsanız da içinde barındırdığı içtenlik, belirsizlik ve özlem dolu hayatlar sizi içine çekiyor.

Hikâyeler pervasız öğrencilerin hayatından depresyonda ve tüm parasını kaybetmiş, günleri denize atlayıp atlamama arasında gidip gelen bir Rus oligarkına; umutsuz göçmenlerden iddialı bir gazeteciye ve hayatının sonlarını yaşayan emekli bir memura kadar farklı karakterler içeriyor. Hikâyeler arasındaki belki de tek bağlantı, ilk öykünün genç üniversite öğrencisi olan Simon’un son hikâyede Tony’nin torunu gibi görünmesi. Bu karakterler biyolojik olarak ilişkili oldukları için bağlantıları önemli çünkü romandaki en genç ve en yaşlı kişiler.

‘Erkek dediğin...’in bir roman mı yoksa dokuz kısa hikâyeden oluşan bir öykü mü olduğu konusu çok tartışıldı. Ama kesinlikle bir romanın etkisine sahip. Hikâyeler ayrı ayrı görünse de yaşanmış bir bütün hayat duygusu veriyor. Ve endişeleriyle birbirlerine sıkıca bağlı. Her bir karakter bizi sonraki karaktere götürüyor. Karşılaştığımız kişiler, görünüşte farklı olsalar da ortak noktaları sevgi ve para… Yalnızlık içinde sürüklenip duruyorlar. İlk öyküler gençliğin cesaretini verse de daha sonraki hikâyeler kesinlikle daha acımasız ve umutsuz hale dönüşüyor. Yaşamımızın ne olacağı, zamanın acımasızca geçişi, sevgi ve paranın zorlayıcı mecburiyeti. Kısaca 21’nci yüzyıl erkeğinin endişeli ve karmaşık halleri...

Yazarı en etkili kılan noktalardan biri de karakterlerini sınırlamaması -ve çoğunlukla saçmalıklarını- alay etmeden ortaya koyabilmesi. Karakterlerden bazıları çok korkunç ve sıradan olmasına rağmen bunu önemsemiyorsunuz, kendinizi onun dünyasında buluyorsunuz. Yazar okuru o dünyalara götürürken son derece basit bir dil kullanıyor, büyük kelimelere gerek duymuyor.

Szalay bir söyleşisinde “Ben erkek deneyimi hakkında yazmak istedim” diyor. Bu anlaşılır gibi görünse de romandaki kadınların temsiliyeti dehşet verici. Kadın karakterlerin derinliği yok. Görevleri annelik veya eş olarak belirlenmiş; çalışan kadın karakterlerin görev alanları garson, barmen, hayat kadını, muhabirlik ve kişisel asistan olarak tanımlanıyor. Ya çok ‘çekici’ ya da çok ‘çirkin’ler. Bu karakterler büyük ölçüde birer nesne, karikatür ve baştan çıkarıcı. Sanki erkek karakterlerin bir yansıması gibi. Bunlar Szalay’ı bir kadın düşmanı olarak niteler mi? Bu bir hata olur çünkü erkek karakterler hatalı, ciddi olarak kusurlu fakat inanılmaz derecede gerçekçi. Yazarın yaklaşımı dışarıdan değil içeriden, onları oldukları gibi tasvir etmek. Szalay, aslında erkek deneyimine odaklandığı için kadınlar sadece bir araç. Bu dokuz karakteri bir araya getiren her ne olursa olsun karşımızdaki 21’inci yüzyılda erkeklerin dürüst, çılgın ve karmaşık bir araştırması.

David Szalay’ın ‘Erkek dediğin...’ romanı 2016 Man Booker Ödülü finalisti olmakla birlikte New York Times tarafından 2016’nın en önemli 100 kitabı arasına girdi.

18-01/15/david-szalay-kapak.jpg

Erkek dediğin...
David Szalay
hep kitap
432 sayfa / 32 TL

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN