Mehmet Can Doğan şair ve akademisyen kimliğiyle şiire bakışını ‘Modern Türk Şiiri, Olgular, Eğilimler, Akımlar’ adlı kitapta anlatıyor. Doğan’ın modern şiirimizi, teorik kavramdan değil de doğuş, gelişme ve yaşama pratiğinden irdelemesi çok önemli.
Modern şiir kavramının çekici bir tarafı var. Yönü, izi, yayılımı, etkisi ve bugünkü karşılığı tam tespit edilemese bile herkesin varlığında birleştiği olumlu bir değer artık. Mehmet Can Doğan da şair, akademisyen kimliğiyle Modern Türk şiirine bakışını çerçeveye alıyor. ‘Modern Türk Şiiri, Olgular, Eğilimler, Akımlar’ başlığı kendi içinde bir çekim yaratmakla beraber kitabın kurgusu kendiliğinden bazı kaçınılmaz öznellik sorunları da içeriyor. Bu bağlamda ‘İki Paşa’nın Şiirle İntiharı’ yazısı, bireyin şiirimizde belirmesi ve modernlik bağlamının buradan işletilmesi bakımından yerinde olmakla beraber, Mehmet Akif konusunun arada tele takılmış uçurtma gibi durduğunu söylemeliyim. Ayrıca Antoloji, Şiir Nasıl Ölmüyor ve Dağlarca yazılarının da değerleri yönüyle değil, kitabın davet ettiği izlek açısından aynı soruna hizmet ettiği görüşündeyim.
Mehmet Can Doğan’ın, modern şiirimizi, teorik kavramdan değil de doğuş, gelişme ve yaşama pratiğinden irdelemesi elbette önemli. Belgeci ve yorumcu zihniyle canlı tutuyor konularını. Öte yandan modernliğin bir dönem değil süreklilik olduğu düşünüldüğünde, kitabın bugüne kadar uzanan bir yapıya bürünmesi ve devamının yazılması doğal bir sorumluluk Doğan için. Modern Türk şiirini, güçlü ve ayrıksı yapan da tam bu, bugünkü şiirdeki mayalanışı ve 2. Yeni sonrası ayrışma potansiyeli. Bu, Türk şiirini değerlendirme sorunun aşılması açısından da önemli. M. Can Doğan’ın söylediği gibi ‘sorun belirlendikten sonraki bütün çabalar, beladan kurtulmak içindir.’
Modern Türk Şiiri, Olgular, Eğilimler, Akımlar
Mehmet Can Doğan
Yapı Kredi Yayınları
356 sayfa / 28 TL
Osmanlı’ya dair ufuk açıcı yazılar
Osmanlı’nın göçebelikten çok milletli, çok dilli, çok dinli ve kültürlü bir imparatorluğa evrilişindeki iç dinamikleri farklı bağlamlarda kavrayabilmek için yazılmış değerli bir kitap. Arazi hukuku, mali yönetim gibi teknik meselelerin dışında imaretler, devşirme, imparatorlukta konuşulan diller, ırk ve toplumsal sınıfların geçişgenliği gibi medeni konularda da ufuk açıcı yazılar var ‘Osmanlı Dünyası’nda.
Osmanlı Dünyası
Christine Woodhead
Alfa Yayınları
680 sayfa / 65 TL
Edebiyat hâlâ dürüst
Abartısız, kendisini çok iyi yetiştirmiş bir dünya entelektüelinin yazıları bunlar. Daha ‘Amerika’da hayal gücü, televizyon bozuk olduğunda işe yarayabilecek bir şey olarak görülüyor’ cümlesiyle çarpılıyor, her akşam 20’de Türkiye’yi rehin alan televizyon dizilerini düşünüyorsunuz. “Biz kelimelerle yaşayan bir türüz” diyen Guin, evi önemser ve “Yuva hayal ürünüdür” der. Ona göre ‘edebiyat nispeten ve şaşırtıcı biçimde hala dürüst ve güvenilir’dir. Çünkü esas mesele insan için kelimelerdir. Bir kitap nasıl irdelenir, bir yazar nasıl değerlendirilir, kavramsal bakış nasıl pratiğe dökülür bu lezzetleri de size sunan bir yazarla buluşursunuz. E-kitap söz konusu olduğunda kitabın ‘ölmekten öte büyüdüğü’ne inanan, kaybolan büyükannelere hayıflanan, ‘ciddi edebiyat’ üzerine kısa ama çok vurucu bir yazı yazan, Salman Rushdie’nin ‘Floransa Büyücüsü’ romanını Doğu-Batı kucaklaşması diye selamlayan yine odur.
Sözcüklerdir Bütün Derdim-Hayat ve Kitaplar Üzerine Yazılar
Ursula K. Le Guin
Hep Kitap
416 sayfa / 34 TL
Biraz Orhan Veli tadında
Popüler şiir okurları için bilinen bir isim olmasa da Türkçe’nin yalın ve zevkli tecrübelerinden birisidir Cahit Irgat. Daha ‘İnsan Sesi’ şiirini okur okumaz duyarsınız ondaki taze havayı. ‘Dağlarda insan sesi var/ Şehirde insan sesi/ Rüzgarda değil, insan sesi/ Dünyamızda dolaşan’. Biraz Orhan Veli tadı, şehirli Cahit Külebi, Dranas ve mutlak kendisi içinde dönen şiirler. İnsan sesinin hızla kaybolduğu bir dünyada umulur ki kara bir öngörü değildir bu.
Irgatın Türküsü
Cahit Irgat
Kırmızı Kedi Yayınevi
272 sayfa / 22 TL
