Salah Bey Tarihi’nin şıngır mıngırı

Salah Bey Tarihi’nin şıngır mıngırı

Salah Birsel, kelimelerle seksen yıllık derin bir aşk yaşamış, hoş bir yazardı. 10 Mart 1999 tarihinde hayata veda etmişti. Arkasında renkli, şenlikli bir denemeler külliyatı bırakarak… İronik bir üslûpla yazdığı denemeler, soğuk yüzlü tarih araştırmalarının ürküttüğü genel okuyucuyu tarihe ısındırmak için birebirdir.

BEŞİR AYVAZOĞLU/YAZARIN MİRASI

Şiirleriyle aram pek hoş değildi ama denemelerini hep severek okumuşumdur. Maalesef kendisiyle tanışıp görüşmek nasip olmadı. Bir kerecik karşılaştık, o kadar. 1994 yılıydı, TÜYAP Kitap Fuarı’nda gezinirken standlardan birinde onu gördüm, kitaplarını imzalamak için bekliyordu, başında popüler yazarların “şap şap insan kalabalığı” yoktu. Yaklaştım, “Salah Bey Tarihi” dizisinden Boğaziçi Şıngır Mıngır’ı aldım, imzalaması için uzattım. İsmimi sordu, söyledim, yüzünde belli belirsiz bir gülümseme belirdi. Evet, tanışıyorduk. “Sayın ...’na sevgilerle, çok ve çok. 5. 11. 94” yazdı.

18-07/11/ekran-resmi-2018-07-11-013032.png

Salah Birsel hayatını yaza yaza yaşayan adamdı; beş kitaplık Salah Bey Tarihi, günlükleri, yanılmıyorsam on bir kitaptan oluşan 1001 Gece Denemeleri, incelemeleri ve şiir kitapları... Hasılı, başlıbaşına bir kütüphane. Fransız Resminde İzlenimcilik (1967) ve Goethe (1972) konulu incelemeleri de erbabınca aranan dikkate değer kitaplardır. Bu arada onun bir estet olduğu ve bir poetika yazdığı unutulmamalıdır. Şiirin İlkeleri (1952) isimli kitabında, şiir anlayışını enine boyuna açıklayan Salah Birsel, teorik meselelerle uğraşan bütün şairler gibi farkına varmadan şiirini kısırlaştırmış ve hızla nesre kayarak şiirde kazandıklarını denemelerinde cömertçe kullanmış bir şairdir. Elbette şair olarak da belli bir yeri vardır; ama Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şairliği, romancılığına ve denemeciliğine nispetle neyse, onunki de öyle.

Şiirin İlkeleri’nde, Salah Birsel şiir için genel kaideler koymaya çalışmaktan çok kendi şiirine teorik bir temel kurma çabasında ve “şiirin bir matematik problemi çözümündeki zekaya eş bir çabayla dokunduğu”, daha açık bir ifadeyle “şiirin bir zeka işi olduğu” iddiasındadır. Belli şartlarda doğru kabul edilebilecek bu görüşünü belirttikten sonra, sanatın bir moda olduğu fikrini kabul ettirmeye çalışan üstad şöyle der: “Her sanatın kendi çağını yaşadığı ve yüzyıllara aktarılmış yapıt diye bellediklerimizin gerçekte kendi çağlarından öteye uzanamadıkları düşüncesi birçoklarının bağırtılarını uyandıracaktır.”

Salah Bey, bu görüşünü desteklemek amacıyla örnek verirken kurnazlık ederek sadece Leyla ile Mecnun’u, Harname’yi, Finten’i ve Araba Sevdası’nı zikretmiştir. Son üçünün yazıldıkları çağın ötesine geçemedikleri doğrudur, ancak bu, sanatın kendi çağıyla sınırlı olmasından değil, yazarlarının beşerî, dolayısıyla evrensel olanı yakalayamamış olmalarındandır. Leyla ile Mecnun’a gelince; eminim Fuzulî’nin aşk duygusunu derin bir duyuşla anlattığı bu eseri her çağda birilerine mutlaka bir şeyler söyleyecektir. 

Yukarıdaki cümleyi okurken, Hüsrev Hatemi hoca gibi “Yok, o kadar da değil!” demiş ve içimden şöyle geçirmiştim: “İyi ama Salah Bey, madem öyle, niçin bir Goethe kitabı yazmak ihtiyacı hissettiniz?”

Şiirin İlkeleri’ni Salah Bey’in sadece bu görüşüne değil, birçok görüşüne itiraz ederek okumuş, yine de sevmiştim. Ahmet Haşim ve Salah Birsel gibi bazı yazarlar, yanlış şeyler söylerken bile o kadar güzel söylerler ve o kadar inandırıcıdırlar ki, kızamazsınız. Hatta yanlışlar onlarda doğru gibi görünür. Salah Bey de babacan tavrı, jargonu ve senlibenli üslûbuyla okuyucusunu avlamayı, kandırmayı bilen yazarlardandı. Jargonu dedim; hakikaten Salah Bey özel bir dil kuran, uydurduğu veya oradan buradan devşirdiği tuhaf kelimeleri, deyimleri yadırgatmadan kullanan, bazı kelimelere de özel anlamlar yükleyen bir yazardı. Mesela hiçbir sözlükte “nedir” kelimesini onun kullandığı biçimiyle bulamazsınız. Ne var ki, fakat, lâkin gibi gibi kelimelerin yerine kullandığı nedir, Salah Bey’in mührü/imzası gibiydi. Açalım Salah Bey Tarihi’nin üçüncü kitabını, birkaç sayfasını gözden geçirelim: “Şıngıl, çıngıl dillerimiz. Şimdi başlar zillerimiz”; “şap şap insan kalabalığı”, “hamam-tokmağı bakışlar fırlatmış”, “Bu kitapta Boğaz’ın şıngırını mıngırını anlatıyoruz”, “.. sözünü tıngırdatacaktır” vb. Salah Bey Tarihi, elbette bildiğimiz türden bir tarih değil; Birsel’in araştırma, hâtırat, gezi gibi türlerden ulaşabildiği kitapları okuyup Osmanlı tarihinin özellikle sivil tarafına bakarak yazdığı şenlikli denemelerden oluşmaktadır. Kahveler Kitabı, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu, Boğaziçi Şıngır Mıngır, Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi, İstanbul Paris... Aslında Birsel’in belirgin bir tarih görüşü ve birinci elden kaynaklara ulaşmak gibi bir kaygısı yoktu; sadece topladığı bilgileri bir meddah gibi tatlı tatlı, bazan da hem kendisiyle, hem okuyucusuyla dalga geçerek anlatırdı. Nostaljiye kaçtığı izlenimini vermemek için ironik bir üslûpla yazdığı bu denemeler, diyebilirim ki, soğuk yüzlü tarih araştırmalarının ürküttüğü genel okuyucuyu tarihe ısındırmak için birebirdir.

Hoş bir yazardı; kelimelerle seksen yıllık derin bir aşk yaşamış ve 10 Mart 1999 tarihinde hayata veda etmişti. Arkasında renkli, şenlikli bir denemeler külliyatı bırakarak… Şiiriyle aram pek hoş değildi dedim, ama izninizle bu yazıyı onun “Kahve” şiiriyle bitirmek istiyorum. Kahveniz Nasıl Olsun? isimli kitabımı yazarken bu şiiri nasılsa atladığım için ruhundan af dileyerek…

İçilmez mi ki yemek üstüne de şöyle bir kahve

Az şekerli çok kaynamış veya sade

Konuşulsun fiskos edilsin

Sürülsün bir yandan da havagazına cezve

Hayal vericidir gönül açıcıdır

Isınmış suda höpürdedikçe telve

Kalmaz bu fokurdamayla köpük kalmaz ama

Başka olur Hacivat’a başka lezzet verir

Sonunda Kamer Hanım’ın eliyle uzatılan kahve.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN