İstanbul'un meşhur esnaf lokantalarından biri: Paçacı Hasan

İstanbul'un meşhur esnaf lokantalarından biri: Paçacı Hasan

Ramazan ayını idrak ettiğimiz şu günlerde belki de nefsimizi en zorlayan şeylerden biri; aç kalmak. İftar vaktini sabırla bekleyenler için Ramazan ayında gidilecek en ideal mekanlardan biri meşhur Paçacı Hasan...

Ramazan ayındayız. Orucumuzu açmak için yola koyuluyoruz. Ramazan ayının dostları, aileleri, arkadaşları bir araya getiren birleştirici gücü iftar vakti için nereye gitmeli, ne yemeli diye düşünürken herkesin ‘çok meşhur' diyerek övdüğü İstanbul'un eski esnaf lokantalarından Aksaray'daki Paçacı Hasan'a yolumuz düşüyor. İçeriye ilk girdiğimizde benim dikkatimi lokantanın kendine has sesi çekiyor. Günümüzde girdiğimiz her yemek mekanında var olan, insanı yemek yemekten bile soğutan yüksek sesli müzikler burada çalmıyor. İçimden 'Çok şükür' diyorum. Kapıdan girer girmez mekan çalışanları samimi bir gülümsemeyle 'Hoşgeldiniz' diyorlar.

15-07/06/dsc00904.JPG

Paçacı Hasan'a gelmeyen yok

Yavaş yavaş aile salonuna ilerlerken, duvarların her iki tarafında asılan duran yüzlerce fotoğrafa gözüm takılıyor. Dikkatle incelediğimde hep tanıdık yüzlere rastlıyorum. Siyasetçilerden sanatçılara birçok ünlünün yolu Paçası Hasan'a düşmüş. Mahsun Kırmızıgül'den İbrahim Tatlıses'e, Selahattin Demirtaş'tan Gürsel Tekin'e yüzlerce ismin hatıra fotoğrafı... Duvarları süsleyen Diyarbakır ile ilgili yazılar dikkat çekiyor.

Fotoğraflara gitmek için Tıklayın

Mekandaki müşteriler de dikkatimi çekiyor. Tahminime göre, ağabey ve kardeş oruçlarını açmak için Paçacı Hasan’ın yolunu tutmuşlar. Halbuki evleri hemen iki sokak ötede. Anlıyorum ki sırf Paçacı Hasan'ın yemeklerini kaçırmamak için buradalar. Diyarbakır'lı kardeşler; "Bizim Diyarbakır yemeklerini İstanbul'da bu kadar iyi yapan başka bir yer yok. Hele bir Paçası var ki dünyada böyle bir paça yapan yer bulamazsınız. Ama malesef Ramazan ayında olduğumuz için paça çıkarmıyorlar” diyorlar.

15-07/06/dsc00918.JPG

Et sevenleri adresi...

Bizim kültürümüze has 'tanışma' girizgahı ile sohbettiğimize devam ediyoruz: -Siz nerelisiniz?-İstanbullu musunuz? Buraya ilk defa mı geliyorsunuz? tarzı birbirini tekrarlayan fakat samimi ve sıcak sorular...Ezan okunuyor ve orucumuzu açıyoruz. Sofrada salata, çiğköfte, iftariyelikler ve tabi ki pide var. Ardından sıcak mercimek çorbası geliyor. Mercimek çorbasında et suyu tadı çok yoğun hissediliyor. Çorba hakikaten has diyebileceğimiz bir çorba fakat et sevmeyenler için yanlış bir tercih olabilir. Daha sonra ana yemeğe yani güvece geçiyoruz. Bol salçalı ve yağlı güveçte et lezzetli...Tabi yediğimiz bütün yemeklerde en yoğun hissetiğim şey; acı biber tadı...Keza masadaki herkesin hoşnut olduğu bu durum benim için hakikaten acı...Yediğimiz yemeklerin bir fiyatını çıkartmak hicap ederse; 7 lira mercimek çorbası, fırında güveç 18 lira tutuyor... Yani 25 lira ortalama bir fiyatla masadan kalkabiliyorsunuz.

15-07/06/dsc00910.JPG

Yemekler yedikten sonra etrafı yeniden incelemeye başlıyorum. Hızlıca yenen yemekler, etrafta durmadan koştuşturan garsonlar ve bir de garip bir sukunet var.  Garsonlara merakla kaç kişi olduklarını ve mekanı büyüklüğünü soruyorum. Paçacı Hasan 2 katlı ve 4 salon şeklinde oluşturulmuş bir mekan. Salonların ise özel adları var: Mardin kapısı, Diyarbakır kapısı, Yenikapı ve Urfa kapısı. Salonların adına duydukça içimden 'Canım memleketimin aziz şehirleri İstanbul'da can buluyor' diyorum. Paçacı Hasan'da tam 45 kişi çalışıyor. Önce 2 katlı bir mekan için çok şaşıyorum fakat bu yoğunluk için normal bir sayı olduğuna kanaat getiriyorum.

Kalite ve güleryüz işin sırrı

Paçacı Hasan 1993’te açılmış. Sahibi Diyarbakırlı Hasan Kutluğ, burayı kardeşiyle beraber işletiyor. Biz de kardeşi Kemal Bey'le tanışıyoruz. 'Önce yoğunluk nedeniyle yaşadığım saşkınlığı sonra da bu mekanın meşhurluğu nerden geliyor’ diye soruyorum. Kemal Bey, "1993'ten beri buradayız. Paçası Hasan'ın başka bir şubesi yok. Sadece Diyarbakır'da bir şubesi var. Aslen Diyarbakır'lıyız ama yıllardır İstanbul'dayız. Buranın sırrı ise her şeyin kaliteli olması. Kullandığımız baharattan ete kadar her şey organik. Etler, sebzeler ve baharatlar Diyarbakır ve Urfa'dan geliyor. Tabi çoğunluğu Diyarbakır'dan..."

15-07/06/dsc00964.JPG

Duvarları gösterip, her kesimden insan geliyor bu mekana? Dediğim Kemal Bey, "Bizim kapımız herkese açık. Bizde ayrım yok. Herkese sonsuz güler yüz ve kalite sunuyoruz. Türkiye'nin birçok noktasına ve hatta yurtdışına kargoda yemek yoluyoruz. Güleryüzü en önemli sır, müşteri asık yüzlü işletmeleri asla tercih etmez" diyor.

Diyarbakır’ın Istanbul’daki incisi'nde fiyatlar nasıl?

Paçacı Hasan’da menü et ağırlıklı. Sebze yemeklerinin çoğunda da et kullanılmış. Fiyatlar ortalama fakat İstanbul'un lüks mekanlarına göre son derece makul bir fiyat. Her ne kadar Ramazan ayında Kelle paça çıkmasa da biz yine de menüde olan yemeklerin fiyatlarını da sizlerle paylaşalım: Kelle Paça 12 TL, et yemekleri 20 TL, sebzeli ve ev yemekleri 10-15 TL arasında değişiyor.

Paçacı Hasan sabahları 05.00'da açılıyor akşam 11:30’da kapalı. Fakat Ramazan nedeniyle sahura kadar mekan açık.

 Adres: Gureba Hüseyinağa Mah. Şekerci Sk. No.8/1 Aksaray İstanbul (Aksaray Valide Sultan Camisi yanı, Yeraltı Çarşısı girişi karşısındaki sokakta)

Telefon: 0212 531 65 66 / 531 75 60

İnternet sitesi: http://www.pacacihasan.com/

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN