Aşık Veysel ile Sülün Osman Balat'ta buluştu

Aşık Veysel ile Sülün Osman Balat'ta buluştu

Spor yazarı Ahmet Çakır, ‘Bana Derler Balatlı’ adlı kitabında 1962-1972 yılları arasındaki Balat’ı anlatıyor. Daha önce de pek çok kitaba imza atan Çakır “Zamanında Cemil Kavukçu benden övgüyle söz edip ‘Niye öykü yazmıyor?’ diye sormuş. Bunu duysaydım o coşkuyla bir kitap dolusu öykü yazabilirdim. Hep aklımda ve gönlümde idi” diyor.

BÜLENT TUNCAY/İSTANBUL

Ahmet Çakır’ı yıllardır hem gazetelerdeki yazıları hem de televizyondaki spor programlarından tanıyoruz. Günün birinde ‘Bana Derler Balatlı’ adlı bir edebi eser ile karşınıza çıkınca haliyle biraz şaşırıyorsunuz. Ancak sonrasında bu durumu biraz kurcaladığınızda karşınıza daha şaşırtıcı durumlar çıkabiliyor. Ahmet Çakır 1980 yılında ‘Dünyada ve Türkiye’de Sansür’ adlı çalışmasıyla Yunus Nadi Ödülü kazanmış (300 sayfalık kitap o günden bu yana basılmayı bekliyor). 1982 yılında ‘Dostun Ölümü’ adlı dosyasıyla Akademi Kitabevi Öykü Ödülü’nü almış (1983’te Varlık Yayınları’ndan çıkmıştı). Aynı yıl Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ adlı romanını radyo oyunu olarak uyarlamış ve 1997’de bu çalışmasını tekrarlayarak Yunus Emre Ödülü kazanmış.

18-03/14/09-rifat-ilgaz-ile-1979-1024x731-1520980851.jpeg

Uzatmayalım, Çakır’ın benzer türden epeyce çalışması var ama sonraki dönemde bunlar spor gazeteciliğinin yoğun temposu nedeniyle kesintiye uğramış. ‘Bana Derler Balatlı’yı yazmaya İstanbul’un Dünya Kültür Başkenti olduğu 2010 yılında yayımlanan kitapların etkisiyle karar verdiğini belirten Çakır, şunları söylüyor: “İstanbul’un bütün semtleriyle birlikte Balat, Draman, Karagümrük gibi çok yakın yerlerle ilgili harika kitaplar çıktı. Bunların dışında Cemil Kavukçu’nun ‘Angelacoma’nın Duvarları’ adlı kitabı beni adeta yerimden zıplattı. O İnegöl’de ben Balat’ta neredeyse yüzde yüz aynı şeyleri yaşamıştık. Üstelik ben ondan çok daha şanslıydım. Örneğin, onun İnönü Stadı’nda Metin Oktay’ı seyretme şansı yoktu. Oysa ben 10 yaşımdan itibaren Balat’tan yola çıkıp Fener, Cibali, Unkapanı, Şişhane, Taksim yoluyla Dolmabahçe’ye gelip ikinci yarıdan açılan kapılardan girerek maçları izleyebilmiştim. Gidiş-dönüşte İstiklal Caddesi’nde ‘artistlere’ bile rastlamak mümkündü… Yine 10-11 yaşımdan itibaren yıllarca sabahları gazete satma, sonrasında Teksas Tommiks kitapları, bütün gün top oynama ve öteki durumlar birdenbire gözüme çok eğlenceli göründü. Yoksa, aman efendim, ben çok önemli olaylar yaşadım, onun için bunları yazıyorum, gibisinden bir derdim yok.”

18-03/14/cakir1.jpg

Çakır, kitabında ağırlıklı olarak 1962-1972 yılları arasındaki Balat’ta kişisel yaşantısından yola çıkıp çevresinde olup bitenleri anlatıyor. Balat’ta yetişmiş önemli futbolcular da yer alıyor kitapta. Çakır “O yılların renkli tipleri ilk gangsterimiz Necdet Elmas, Kayıp Kız Ayla, Sülün Osman, Hüseyin Alp, Aşık Veysel de kitapta kısaca da olsa yer alıyor. Zeki Müren ile Orhan Gencebay fırtınası da var kitapta” diyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN