Aslan, Konya’da oyuna girip gidişatı değiştiren ‘mimar’ Sinan, yaşadığı düşüşten kurtulup, ‘Garry’ dönen Rodrigues ve kaleci Muslera’nın gayretleriyle Beşiktaş karşısına moralli çıkma şansı yakalamıştı. Derbiyi kazanan Galatasaray, önündeki son büyük taşı da kaldırmıştı.
BÜLENT TUNCAY
Yeni kadro, iki yönetim ve iki farklı teknik direktörle şampiyonluğa süzülen Sarı-Kırmızılı takım, seçim arefesinde olmasına rağmen 21. kez taraftarını sokaklara dökmeyi başardı. Böylesi bir zafer ancak tek bir cümle ile izah edilebilirdi: Final süreçleri Galatasaray’ın işi…
Fatih Terim’in rotasyon yanlışı nedeniyle kupada final biletini Akhisarspor’a kaptıran Cimbom, 3 gün sonra ligin 30. haftasında da adeta öldü öldü dirildi! Rakip Alanyaspor’du. 2-1 kazanılan Konya maçında oyuna sonradan girip mücadelenin kaderini değiştiren Sinan, Alanya’da da sahne aldı. Gümüş’ün golüyle karşılaşmayı 3-2 kazanan Sarı-Kırmızılılar, zirvedeki yerini korumayı başardı!
MUSLERA GEMİYİ KIYIYA YANAŞTIRDI
Alanya’da Aslan’ın Sinan dışında bir kahramanı daha vardı. O da Muslera’ydı... Uruguaylı kaleci, 71’inci dakikada Fernandes’in, 90+1’de de Emre Akbaba’nın mutlak gollük şutlarını çıkarıp gemiyi iskeleye yanaştırmıştı. Muslera, kalan haftalarda da müthiş performans göstererek zafere giden yolu açacaktı.
Cimbom için belki de lig 82. dakikada Sinan’ın attığı golden sonra bitiyordu... Galatasaray tarihinde bu noktadan şampiyonluk vermek görülmüş bir şey değildi...
Sırada Beşiktaş derbisi vardı. Ligin ilk etabında yenildiği Trabzon ve Başakşehir’i Türk Telekom’da deviren Aslan, Beşiktaş’la da hesabı kapatmak istiyordu. Ama rakip çok güçlüydü, son iki sezonun şampiyonuydu. Hedef derbiyi kazanıp, şampiyonluk için geri sayıma geçmekti. Fenerbahçe ile Başakşehir’in de gözü bu maçtaydı...
ÇIKSIN BAYRAKLAR, SON 270 DAKİKA
Gomis’in penaltı kaçırdığı maçta Türk Telekom’daki muhteşem seyircisi yine devreye girmiş, takımını ateşlemişti. Kartal’ı 2-0 yenerek 21. şampiyonluk için dev bir adım atan Galatasaray, bir anlamda taraftarına ‘Çıkarın bayrakları’ diyordu! 12 sezonun gol rekorunu kıran Galatasaray’da maç bitimiyle birlikte stat şölen havasına döndü. Sarı-Kırmızılılar, zafer yolundaki son büyük taşı da da kaldırmış, yolunu iyice açmıştı...
Başakşehir maçında stada gelirken oyuncuların dinlediği ve camlara vurarak tempo tuttuğu şarkı, derbiden önce de stat hoparlöründen çalındı. Terim’in, “Kanı kaynatıyor” dediği şarkının hakkını veren Aslan, bir virajı daha kayıpsız atlatıp şampiyonluğa göz kırpıyordu...
Derbi sonrası Terim’in ağzından şu sözler çıkıyordu: “Maçın hakkını verdik mi? Verdik. Futbolun hakkını verdik mi? Verdik. Emeğimizi, alın terimizi verdik mi? Verdik. Ruhumuzu sahaya koyduk mu? Koyduk. Daha çok atabilir miydik? Atabilirdik. Kaldı 270 dakika.”
RODRIGUES DÖNDÜ, ASLAN ŞAMPİ...
Akhisar’da ‘Garry’ sayım başlamıştı! Son derece kritik Akhisarspor virajını 2-1’le geçen Galatasaray, ligin bitmesine iki maç kala taraftarının yüzünü bir kez daha güldürüp, zafer şarkılarını daha yüksek sesle söyletmeye başlamıştı.
Sezonun ikinci yarısının ortalarında durgunluk dönemine giren, hatta Terim tarafından ilk 11’de bile düşünülmemeye başlayan Garry Rodrigues geri dönmüştü. Heyecan seviyesi bir an olsun düşmeyen 90 dakikada Rodrigues 2 golle yıldızlaşıyordu.
31. haftada rakip Yeni Malatyaspor’du. Ama mekan Türk Telekom olunca korkuya yer yoktu. Nitekim Yeni Malatyaspor’u 2-0’la geçen Cimbom için artık ‘şampi...’ denilmeye başlanmıştı. Maça damgasını vuran isim yine Rodrigues’te... ‘Speedy’ lakaplı yıldız, müthiş süratiyle rakiplerini hallaç pamuğu gibi dağıtıp 12 dakika içinde iki asist yaparak maçı koparan isim olmuştu.
GOMIS HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADI...
Fatih Terim öncesi 15 maçta 1 gol, 3 asistle oynayan 28 yaşındaki Rodrigues, Terim’le birlikte şaha kalktı. 17 maçta 8 gol, 7 asistlik performansıyla döktüren Rodrigues, kritik haftalarda şampiyonluk yarışının kilit isimlerinden biri oldu.
Beşiktaş derbisinin ardından Akhisar’da da penaltı kaçırması nedeniyle yıkım yaşayan Gomis, galibiyete rağmen hüngür hüngür ağlamıştı. Sinan Gümüş, maçtan sonra üzerinde ultrAslan yazan dev bayrağı Gomis’e götürdü. Fransız futbolcu, bir süre bayrak salladı, sonra saha ortasına gelerek üçlü çektirdi.
Fatih Terim ise “Bu hikayenin önsözünü onlar yazdı, son sözü de onlar söyleyecek” diyordu... Ve Süper Lig ilk kez 3 takımın şampiyonluk iddiasıyla son haftaya girdiği bir sezona tanıklık etti.
Rakip, ligin yenisi olan ancak sürpriz çıkışıyla üst sıralarda kendine yer açan Göztepe’ydi. Bornova Stadı’ndaki randevuda Galatasaray’ın karşısında çetin ceviz vardı. Sadece 516 taraftarının desteğiyle sahaya çıkan Galatasaray’a 1 puan yetiyordu...
ALEX DE SOUZA’NIN REKORU GEÇİLDİ
Fatih Terim, play-off sezonundaki son maçta Kadıköy’de oynattığı gibi oynattı takımını. Hedef gol yememekti. Plan tıkır tıkır işledi. Bir de penaltı düdüğü gelince Galatasaray rahat etti. Gerçi topun başına, Beşiktaş ve Akhisar maçlarında penaltı kaçıran Gomis’in geçmesi tribünlerde bir dalgalanmaya neden oldu ama Fransız korkularının üzerine gitmeye karar vermişti. Bu kez ağları sarsmayı başaran Gomis, 29 golle kral olmasının yanı sıra Alex de Souza’ya ait ‘bir sezonda en çok gol atan yabancı futbolcu’ rekorunu da yenilemişti.
Galatasaray, derinlik ve deneyim bakımından kendisinden daha iyi kadrolara sahip Beşiktaş ve Başakşehir’i, yönetimsel anlamda da en tecrübeli kulüp olan Fenerbahçe’yi geride bırakarak 21. şampiyonluğunu kazanmayı başardı.
Yeni kurulan bir kadronun, iki farklı hoca, iki farklı yönetimle ve yeni bir seçimin arefesinde 75 puana ulaşıp kupayı kaldırması tek bir cümle ile izah edilebilir: Final süreçleri Galatasaray’ın işi… SON
