Bence de millidir bu ittifak

MHP ile koalisyon millidir milli olmasına ama AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal’ın iddialaştığı gibi de değildir. Hatta iddiası, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘siyasi mücadele’ deklarasyonuna da terstir.

Konseptleri uyuşuyor mu diye, Erdoğan’ın dumanı hâlâ tüten Çalışan Gazeteciler Günü mesajına bakmanız kâfi. Bilhassa şu paragrafa:

“Siyasi hayatım boyunca farklı seslerin kendini ifade edebilmesi, fikirlerini rahatlıkla söyleyebilmesi için mücadeleler verdim, vermeye devam ediyorum. Fakat maalesef fikir özgürlüğü konusundaki hassasiyetimizi istismar eden bazıları, dezenformasyon yaparak manipülatif haberlerle milletimizin kardeşliğini, devletimizin bütünlüğünü bozmaya çalışıyor...”

Buradaki ‘mücadele’ kavramının lafzını ve ruhunu alın, Ünal’ın beyanında kullanılan anlamıyla karşılaştırın.

Buyurun bakın tutuyor mu diye:

“15 Temmuz sonrası Türkiye’nin terör örgütleriyle mücadelesi var. Suriye’de, Irak’ta sürdürdüğü bir mücadele var. Türkiye mücadele veriyor. Doğal olarak da bu mücadele, ittifakı gerektirmektedir. Bizim Sayın Bahçeli ile yürüttüğümüz görüşmeler aynı zamanda milli mutabakatın adımıdır. Birileri 15 Temmuz’u itirbasızlaştırmaya çalıştığı gibi, bu milli mutabakat meselesini de itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar...”

AK Parti-MHP ittifakıyla ilgili tartışmalar, farklı siyasi tercihlerde bulunabilme hakkı olarak ele alınıp saygıyla karşılanmaz, demokrasinin cilvesi gibi görülmez de... Böyle terörle mücadele, darbeye direnme ya da düşmanla savaş kapsamına sokulursa...

Nerede kalır farklı fikirlerin rahatça ifade edilebilmesi ve Erdoğan’ın düşünce özgürlüğü mücadelesi!

Sonu, iktidarın herhangi bir söylem ya da politikasına karşı gelmeyi vatana, millete karşı gelmekle bir tutup ihanet suçuna dönüştürmeye varmaz mı? Ucu, farklı siyasetlere yönelmeyi terörist faaliyet gibi cezalandırmaya, başka talep ve önerileri yasaklamaya kadar gitmez mi?

‘GAYRİ MİLLİ’ DİYEN YOKKEN

Sorun, ‘milli mutabakat’ kavramının bu ittifaka destek tedariki için, seçmen üzerinde motivasyon kamçısı olarak kullanılmasıdır. Ve dolayısıyla dışında kalan siyasi tercihlere ‘gayri milli’ damgası vurulmasıdır.

Sözcü Ünal’ın konuyu kamuoyuna takdimindeki tehlike buradadır.

MHP ile ittifak, bir seçim ittifakı değilmiş, seçim kazanmak için yapılmıyormuş, yarıştaki diğer siyasi rakiplere yani yasal parti ve adaylara karşı kurulmuyormuş da... Sanki Hans’la George’a, Siyonistle Haçlıya, Almanya ile Amerika’ya, PKK ile FETÖ’ye, darbecilerle teröristlere, şu düşmanla bu düşmana karşı kuruluyormuş gibi yapmanın sakıncası ne mi?

Milleti sandığa değil de düşman üstüne yürütüyormuş gibi meşru rakiplerinizin üstüne sürersiniz. O kapı da Cumhurbaşkanı’nın uyarısındaki gibi, “Fakat maalesef hassasiyetimizi istismar edenler, dezenformasyon ve manipülasyonlarla milletimizin kardeşliğini, devletimizin bütünlüğünü bozmaya çalışıyor”a çıkar.

Kimsenin bu ittifakı ‘gayri milli’ diye çarpıtıp karaladığı yok.

Ama bu ittifakın karşısındaki siyasi tercihleri ‘gayri milli’ manipülasyonlarına yaslanarak karalamak... Darbe direnişi ve terörle mücadeleye sahiplenme üzerinden itibarsızlaştırmak... Milletin müşterek değer ve duyarlılıklarını siyaseten istismara girmez mi?

YORUMLAR (32)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
32 Yorum