Gözlerim neden eski monşerleri aradı?

Eserleri, Macaristan'ın Peç şehrinde aynı anda üç müzede birden sergilenmeye başlamış... Tabii ki de mi yalnız bırakılacaktı Güneştekin?

Sanki her gün bir sanatçımızın sergisi açılıyor dünya müzelerinde...

Sanki daha önce, Türkiye'den yurtdışına bu çapta bir çıkarmayı başkaları da başarmıştı, ne var ki...

Harcıalem bir etkinliğe imza attığı için de Ahmet Güneştekin'in Macaristan sergileri görmezden gelinebilir. Önemsenecek, abartılacak bir yanı yok, alışık olduğumuz sıradan şeyler sanki...

Nesini mi yadırgayacaksınız, Kültür Bakanlığı adına kimsenin açılışı teşrif etmemesinin? Ya da büyükelçilikten bir Allah kulunun lütfedip eşlik etmemesinin?

Bakan ve büyükelçi adına yazılı kutlama mesajı dahi yollanmamasının neresi mi sorun?

Peç, müzeler şehri olarak isim yapmış ayrıcalıklı bir yer, lalettayin bir Orta Avrupa kenti değil.

Kişi başına düşen müze sayısı kadar, beşiklik ettiği tarihi ve kültürel zenginlikle de iddia sahibi.

Göz alıcı mimarisi, ecdattan izler, hatıralar da taşıyor.

Şehir meydanının göbeğini süsleyen kiliseye döndürülmüş caminin adı Kasımpaşa mesela. Macarlarla ortak medeniyet mirasımızın nişanelerinden biri...

İstanbul'la birlikte 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmişti burası.

Peç'in bir diğer ayrıcalığı da Op Art akımının öncüsü Macar ressam Victor Vasarely'nin memleketi olması.

Doğduğu ev, ünlü sanatçının adını taşıyan bir müze olarak hizmet veriyor şimdi.

Güneştekin'in üç ayaklı sergisini ağırlayan ana müze işte burası.

Peç ve müze ayrıcalıklı da Ahmet Güneştekin lalettayin bir sanatçı, eserleri alelade mi?

Op Art tarzında da eserler veren, dünyada kabul görmüş özgün bir sanatçımız. New York'tan Almanya'ya birçok köklü müzede çalışmaları sergileniyor.

Az mı gururlandırıcı, az mı bayrak dalgalandırıyor, ülke tanıtımına katkısı azımsanacak kadar mı?

Bırakın Türkiye'nin dışarıda bu çapta her gün temsilini, daha önce yaşanmamış bir şey, ilk kez oluyor.

Biri Vasarely, biri de seramik balık işlerine yer veren üç müzede aynı anda görücüye çıkarılıyor.

Ve üç ay boyunca ziyarete açık tutulacak. Yıla damga vuran en önemli kültür sanat olayı şehirde.

Fakat perşembe akşamki açılışta, gözlerim büyükelçimizi ne kadar aradıysa da salonda bulamadı.

Budapeşte'de deneyimli bir büyükelçimiz var oysa, Ahmet Akif Oktay. Dışişleri'mizin yetiştirdiği seçkin diplomatlardan biri...

Bu da hayal kırıklığını büyütüyor.

Peç, Budapeşte'den kara yoluyla 2 saat. Sordum, özel davet de iletilmiş.

Ama hadi geçerli mazereti vardı, programı ayarlanamadı, yetişemedi diyelim...

Hadi gelemedi, elçilik adına gönderecek müsteşar ya da kültür ateşesi gibi bir temsilcisi de mi yoktu?

Hadi gönderecek kimseyi bulamadı, bir kutlama telgrafı da mı çekemezdi?

Bana kalırsa skandalvari bir lakaytlık, çok ayıp edildi.

Kent protokolü, belediye başkanı ve kültür sanat elitleriyle oradaydı.

Macarlardan gördüğü ilgi ve takdiri kendi ülkesinin sefaretinden görememesi, Güneştekin'in değerinden bir şey eksiltmez.

Ama Türkiye için ciddi bir noksanlık. Rastgele bir ihmalkarlık değil.

Mülakatlarında "Türkiye'nin bir kültür politikası yok" derken haksız mı bu durumda Güneştekin?

Burnu kalkık eski monşerlere laf ederek, sanatta kırılamayan ideolojik hegemonyalardan yakınarak... İçeride yerel etkinliklerle kültürel iktidar kovalamaya, kumda oynamaya devam mı yani?

18-11/16/ekran-resmi-2018-11-16-235419.png

YORUMLAR (15)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
15 Yorum