Eğitimde sınavlar kaldırılıyor

Sınavın eğitimdeki amacı; öğrencinin eğitim sürecini, kendisine verilen eğitimde ne kadar yol kat ettiğini tespit etmek, durum belirlemesi yapmak, öğrencinin tekamülünü (gelişimini) takip etmektir. Öğrenciyi yönlendirmek, yanlış durumdan davranıştan eğitimle arındırıp doğru yola yöneltme yönlendirmesi yapmak. Meşrûtiyet ve Cumhuriyet aydınlarından eğitimci İsmail Hakkı Balatacıoğlu 1937 yılında yazdığı bir makalesinde: ” İyi bir imtihanın gayesi talebenin kafaca, duyguya, iradece ne derece geliştiğini, serpilip büyüdüğünü ölçmektir.” diyor.

Bazı İskandinav ülkelerinde okullarda yazılı yoklama dediğimiz sınavlar yapılmıyor.

Belli aralıklarla merkezi sınavlar yapılıyor. Bu sınavların amacı öğrencinin eğitimdeki gelişim sürecini takip etmektir. Sınav sonuçları öğrencilerle paylaşılmıyor. Öğrencilere, bu sınavlara bağlı bir puan veya not da verilmiyor. Sınav sonuçlarına bakarak devlet, eğitimde durum belirlemesinde bulunuyor. Bölgeler arası eğitim farkını gidermek, aksayan durumları düzeltmek ve atılması gereken adımları tespit ediyor. Kimi ülkelerde ise ilköğretim öğrencileri sınava hiç tabi tutulmuyor.

Bizim gibi nüfusu kalabalık ve nüfusunu kontrol altına almada ve doğru yönlendirmede yetersiz kalan ülkelerde; okuldaki yazılı yoklama sınavlarından, üniversite ve sonrası yapılan merkezi sınavlara kadar öğrencilerin girdiği sınavların haddi hesabı yok. Sınavlara, eğitimden çok önem veriliyor. Öğrencinin okula gidiş gayesi sanki sınavlarda yüksek not almak. Sınav, araç olmaktan çıkmış amacın yerini almış. Sınava giren öğrenci de sınavı yapan öğretmen de merkezi sınavları yapan devlet kurumları da sınavın eğitim ve öğrenci gelişimi açısından değerlendirme sorgulamasını yapma eleştirisini kaybetmiş. Dogmatik bir eyleme dönüşmüş sınav. Eğitim, sınavmatikleştirilimiş.

Sınav sorun olduğu gibi sınav biçimi de sorunlu. Öğrencilerin tekamül sürecini ölçmeden uzak, öğrencinin müfredat bilgilerini öğrenip öğrenmediğini ölçen sınav yıllardır öğrenciyi ezbere dayalı bir öğrenmeye yöneltiyor. Sınav, hakikatı değil, sathi (yüzeysel), hayattan kopuk, yaşamda uygulaması olmayan bilgiyi ölçüyor. Öğrencilerin günlük hayatlarında ihtiyaç duymadığı bilgiler olduğu için de öğrenci bu bilgilere sınav sonrası ihtiyaç duymuyor. Bilgileri, unutmada bir beis görmüyor. Hal böyle olunca sınav için ezberlediği bilgileri, hazmedemeyen öğrenci sınav sonrası adeta istifra eder gibi zihninden kovuyor. Ödüllendirme ve cezalandırma İle neticelendirilen bilgiden kaçıyor çocuklar. Uzun vadede öğrencilerin hafıza ve şahsiyetinde de büyük hasarlara neden oluyor. Öğrencilerde kitap, okuma nefreti ve köprüyü geçene kadar misali bir kişilik oluşumuna neden oluyor öğrencilerde.
Yüz yıldır aynı metodla sınavlar yapılıyor. MEB, sınavları sorgulama ihtiyacı duymuyor. Kısa yoldan sonuca ulaşma metodu olarak görüyor.
Sınav baskısı, sınavları sorgulama özelliğini kaybettirmiş . Sınav niçin yapılıyor? Sınavın öğrencinin gelişimindeki katkısı ne? Sınavlar kaldırılsa eğitim sistemimiz ne kaybeder? Ödüllendirme ve cezalandırması olmayan, eğitim gelişimine yönelik çağın gençlerine uygun bir sınav sistemi geliştiremez miyiz ?

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum