‘Engelliler günü kutlu olsun’

Türkiye’nin tek gerçeği siyaset değil. Türkiye’de tek gerçek Rusya ve Amerika ile ilişkilerimiz de değil. AB’ye girip girmeyeceğimiz konusu da değil. Başka gerçeklerimiz de var. Yüzleşmemiz gereken, açık yüreklilikle konuşmamız gereken gerçekler.

3 Aralık, “Dünya Engelliler Günü.” Ülkemizde on milyona yakın engelli var. Onların hayatına dahil olabilecek miyiz? Onlar dediğim; annemiz, arkadaşımız, komşumuz…

Hepimiz engellilere nasıl davranacağımız konusunda tedirginlik içindeyiz, gördüğüm o. Engelli dediğimiz kişilerin insan oldukları çok aklımıza gelmez. Oysa duyguları, düşünceleri, bir hayatları var. Onlar sadece özel ihtiyacı olan insanlar.

***

Sosyal medyada çok sık rastladığım bir mesaj var: “Engelliler günü kutlu olsun.” Son derece düşüncesizce ve söylemeliyim burada, cahilce sarf edilen bir söz. Açıkça yazmalı, konuşmalı. Utanmasalar konfetiler atacaklar, havai fişek patlatacaklar. Bir de, dikkatinizi çekiyor mu bilmem, özellikle son yıllarda engellileri podyumlara çıkarıyorlar, hem de devlet protokollerinde. Bu da çok yaralayıcı bir şey.

Dünya Engelliler Günü’nün kutlama mesajlarıyla gündemde tutulmaya çalışılması da engellilerin -hangi niyetle yapılırsa yapılsın- podyumlara çıkarılması da engellilerin hiç de hazzetmediği görüntüler. Engelliler günü çoğu defa işkence halini alıyor engelli birey için.

Engellilerin dünyasıyla iç içe bir hayatım var. Konuştuğumuz meseleler sadece benim düşüncem değil, pek çok engelli arkadaş benim gibi düşünüyor emin olabilirsiniz.

Şunu da biliyoruz, engelliler bırakın milyonlarca engelliyi, birbirleriyle karşılaştıklarında bile biraz irkilirler. Kendi gerçeklikleriyle karşı karşıya kalmışlardır çünkü. Hatta çoğu defa birbirlerinden kaçarlar, kendilerini görmek istemezler. Bunu bir de “günle” kutlamanın ne kadar ağır bir psikoloji yarattığını siz düşünün…

Bu günü kutlayanların, bu günü ‘farkındalık yaratmak’ olarak görenlerin engellilerin psikolojilerini tanımadıklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Kanaatimce engellilerin psikolojisini bilmeyenler bu günü öyle protokollerle, sahneye engellileri sürerek kutlayanlar hiç mi hiç anlamıyorlar engelli bireyi. Bu öylesine söylediğim bir şey değil, iki engelliyi yan yana getirdiğinizde görebilirsiniz bunu, asıl farkında olmamız gereken bu sahnedir diye düşünüyorum.

Yani demem o ki engelli bireyler engelliler günü yapılan bu tarz organizasyonları hiç sevmiyorlar.

Engelliler meselesinde yetki taşıyan kurumlara da buradan, bu vesile ile bir çağrımız, teklifimiz olsun. Bu tarz organizasyonlarda engellileri sahneye çıkararak onların duygularıyla oynanmasına izin verilmesin.

***

Engelliler meselesinde yeterli duyarlılık sahibi olmadığımızı düşünüyorum. Duyarlı olduğunu göstermeye çalışan bürokrat ve siyasetçi meselenin vitrin kısmıyla ilgili daha çok. Millete bakarsan, millet de engellileri uzaktan sevmeyi tercih ediyor. Derdimiz büyük, halimiz acıklı. Engelliler de diyor ki: “Biz bedensel yeteneklerimizden yoksun olalım buna bir şekilde katlanırız eyvallah da devletimiz, toplumumuz ‘sosyal’ ve ‘duygusal’ yeteneklerini kaybetmesin!”

18-12/02/bekir-fuat.jpg

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum