Türkiye’nin en tempolu, dinamik ve sistematik takımı Beşiktaş’a bir haller oluyor. Aylardan ekime haftalardan sekize giriyoruz ama Beşiktaş hala ritmini bulabilmiş değil. Oyun bütünlüğü yok. Bir ara verkaçlarla, ayağa toplarla, dikine paslarla gözümüzün pasını siliyor, sonra ortalama bir Anadolu takımı gibi orta sahada top gezdirip vakit geçiriyor. Bizi kaliteli futbola alıştırdığı için de haliyle bu durum merak uyandırıyor, sorular peş peşe geliyor? Takım yaşlandı ve son kullanım tarihi mi yaklaştı? Yoksa parasını düzenli alamadığı iddia edilen oyuncular, ‘ne kaa ekmek o kaa köfte’ sürecini mi başlattı? Yoksa kardeşinin iddia ettiği gibi Şenol Güneş heyecanını kaybetti, ayrılık sürecine mi girdi?
Sorun ne olursa olsun Beşiktaş eski kimliğinden, gücünden yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı. Dün de Kayserispor karşısında temposuz, sanki biraz da isteksiz bir Beşiktaş vardı sahada. En büyük ve neredeyse tek gol ümidi Umut Bulut olan Kayserispor karşısında savunmada pek zorlanmadı ama rakip savunmayı da zorlamadı, yormadı. Quaresma’nın ‘al da at’ pasında Love’ın biraz şansa attığı golle 3 puan kapısını araladı Beşiktaş. Rölantide giden oyunda galibiyeti getiren isim Gökhan Gönül’ün direkten dönen topunu 90’a gönderen Quaresma oldu.
Karius kalede, Pepe- Vida ikilisi önlerinde güven veriyor. Gökhan sağda sık sık bindirmeler yaparak hücuma katkı sağladı. Her görevin adamı Medel dün sol bekteydi. Atiba çalışkan, Oğuzhan etkisizdi. Ljajic topla daha fazla buluştukça yıldızlaşacak, bunu gösterdi ama ileri uçtaki adamlara pas atarken zamanlama hataları yaptı, Love ve Babel’i geç attığı için ofsaytta bıraktı. Babel bu kez maçın kahramanlığı rolünü Quaresma’ya bırakmıştı. Love ise dün seyirci ile barıştı. Beşiktaş ortalama, rakip zayıf, seyirci ise muhteşemdi. Kazanan taraftardı.
