Bir Avrupa masalı

Anasızlık, babasızlık, ille de şu parasızlık” diye bir şarkı vardı vakti zamanında. Bugün de Galatasaray için ille de stopersizlik, liberosuzluk ille de şu santrforsuzluk derdi var baş belası olan. Porto, Schalke derken Galatasaray iyi başladığı, iyi oynadığı bir maçı o bir golü bir türlü bulamadığı için kaybetti yine.

İlk yarıda çok iştahlı bir Galatasaray vardı sahada. Yine bir Şampiyonlar Ligi maçı öncesi Türkiye’den gelen moral bozucu haberlere inat, maça asılan, bütün gücü ile sahada olan bir takım vardı Moskova’da. Farklı bir iklimde, alışık olmadığı ortamda ilk 40 dakika neredeyse tek kale oynadı Galatasaray. Onyekuru ve Rodrigues’in bindirmeleri, Eren’in koşuları Lokomotiv Moskova savunmasının dengesini bozdu. Bu bölümde orta saha da ileri çıkınca Galatasaray maçı Lokomotiv yarı alanında oynamaya başladı. Ama bu baskı gol üretemedi.

İlk yarı biterken Krychowiak’ın şutunun Donk’a çarpıp yön değiştirmesi maçın kırılma anıydı. Çünkü bu gol Galatasaray’ın inancını kırmıştı. Fernandes’in yokluğunda maçı dengelemekte zorlanan Lokomotiv, ikinci yarının hemen başında Ignatjev ile ikinci golü bulunca maçın rengi de belli oldu, Galatasaray psikolojik olarak kaybetti.

Futbolda iyi oynamak yetmiyor, gol de atmak gerekiyor. Gomis’in yeri de bir türlü dolmuyor. Transferde birini satarken birini almamak demek ki olmuyor...

18-11/29/bulent-tuncay.jpg

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum