Teknoloji korkuları

Teknoloji, hızını her sene daha da arttıran ve gelişmeye doymayan bir canavar gibidir. Kimilerini korkutan, kimilerine sevimli gelen, hatta ben de dahil olarak bazı kesimin aşık olduğu, bazen takip etmekte zorlandığımız ama getirdiği kolaylıklar sayesinde hayatımızı çok büyük etkisi olan bir canavar.

Teknolojiden maksimum verimi almak için her gün, her saat değişen trendleri de çok yakından takip etmeniz gerekir. Bu bazen çok yorucu gibi görünse de, aslında çok da keyiflidir. Günlük yaşamımıza, işimize, sağlığımıza hemen hemen hayatımızın her noktasına dokunur teknoloji. Bundan birkaç sene önce imkansız gibi görülen şeyler, bugün birçoğumuz farketmeden hayatımızın bir parçası olmuştur.

Ancak belli bir kesim vardır ki, teknolojiden hep korkar. Teknolojinin bu hızda gelişmesinin hep bir felakete yol açacağını savunur. Tarih boyunca bu kesim hep varolmuştur ve muhtemelen önümüzdeki yıllarda da varolacaklar.
Bundan yıllar önce, ortaokul yıllarımda, şu an yaptığım meslek olan yazılım geliştiricisi olmayı hayal ederken, ortalıkta dolanan bir dedikodu vardı: “Program yazan bir program yazılmış, yazılım geliştiriciği bitecek!”. Bunu ilk duyduğumda “bir yazılım geliştiricisi neden kendi işini baltalayacak bir iş yapar ki?” diye düşünmüştüm. Neyseki bu laflara aldanıp hayalimden vazgeçmedim. Nitekim gelişen bilgisayarlar, değişen sistemler, boyut atlayan yazılım ihtiyaçları sayesinde bitecek denen yazılım geliştirme mesleği, bırakın bitmeyi, son yılların en gözde mesleği haline geldi.

Muhtemelen siz de çevrenizden “robotlar yüzünden binlerce işçi işsiz kalacak”, “bugün varolan birçok meslek yok olacak”, “işsizlik artacak” vs gibi bir çok teknolojiden korkan kişilerin söylemlerini duymuşsunuzdur. Evet bunlar bir bakıma doğru, işçilerin yerini robotlar alacak, marketlerde kasiyerlere ihtiyaç kalmayacak, şöförsüz taksiler, otobüsler olacak, madenciler işsiz kalacak, doğru, ama bunların yanı sıra bugün hayatımızda olmayan yüzlerce yeni iş dalı, binlerce yeni ihtiyaç doğacak. Her yeni ihtiyaç bir çok kişi için iş imkanı olacak.

Peki yok mu bu teknolojinin hiç bir zararı? Tabi ki var. Bilgisayar başında muhabbet için, oyun oynamak için saatlerini, günlerini hatta yıllarını geçirenler, telefonuna bakmaktan iş yapamayan, asosyalleşen gençler gibi bir çok zarar sayılabilir. Ama burdaki asıl sorun teknoloji değil, kişilerin kendisidir. Neredeyse teknolojinin hiç olmadığı kahvehanelerde de benzer bir durum yok mudur? Bütün gün tavla, okey oynayan, boş oturan insanlar heryerde her şartta vardır.

Uzun lafın kısası, teknolojiden korkanlar değil, teknolojiyi kullananlar ve hiç bir zaman değişmeyen kural olan üretenler, tabi üretirken de teknolojiden geri kalmayanlar her zaman kazanacaktır. Umarım ülkemizde de beton üretmekten başka üretimleri de arttırız. Teknolojiyi satın almaktan teknoloji satmaya doğru adımlar atarız.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum